19 Mayıs 2024 Pazar

Literatür (Edebiyat) 📚

Bilinmeyeni Bulan İnsan: Ömer Hayyam

Ömer Hayyam, bir şair, yazar, matematikçi, filozof ve astronomdur. Ömer Hayyam gibi birçok disiplinde bilgi sahibi olan kişiler hezarfen ya da polimat olarak adlandırılır.
Mausoleum of Omar Khayyám
Ömer Hayyam'ın Nişabur'dakiMozolesi. Bazı rubaileri, türbesinin dış gövdesinde kaligrafik (talik hattı) süsleme olarak kullanılmıştır.

yaşamanın sırlarını bileydin
ölümün sırlarını da çözerdin;
bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
yarın, akılsız, neyi bileceksin?

Yeryüzünü gül bahçesine çevirmekten
Daha güzeldir bir insanı sevindirmen.

Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna..

Bu süslere inanma, akıl olmadan..


Ömer Hayyam, birçok bilim insanınca Bâtınî ve Mu'tezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.

Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır.



Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi. Üçüncü dereceden bilinmeyen denklemlerle ilgili yazdığı bir eserinde bilinmeyen rakamın yerine Arapça'da "şey" anlamına gelen kelimeyi kullanmıştır.. Daha sonra bu eseri diğer dillere çevrilirken İspanyolcaya "Xay" olarak geçmiştir. Daha sonra bu kelime ilk harfine indirgenerek bilinmeyen rakamın simgesi "x" olarak kullanılmaya başlamıştır. Binom Açılımını ilk kullanan bilim insanıdır. .
Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, Felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir……

Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni Fransız matematikçi Blaise Pascal'ın soyadıyla olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur..

Hastalanmış yatıyormuş. Nesi varmış acaba?
(Mehmet Akif Ersoy)
Fâ’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün


  • fa’lün: ( _ _ ) : ma’lum (mâlum), saygın…
  • fâ’ilün: ( _ . _ ): kâtibân, mâvi kuş…
  • fa’ilâtü: ( _ . _ . ) : dizlerinde, gözlerinde…
  • fa’ilâtün: ( _ . _ _ ) : nâzenînin, gelmiyorsun…
  • fe’ilün: ( . . _ ): gazelin, yakamoz…
  • fe’ilâtün: ( . . _ _ ) : şerefinden, sokağından…
  • fe’ûl: ( . _ ), ( . ): elîm, çetin…
  • fe’ûlün: ( . _ _ ): Muhammet, çocukluk…
  • mef’ûlü: ( _ _ . ) : paymâne, gönlümde…
  • mef’ûlün: ( _ _ _ ) : nâşâdın, Mehmetçik…
  • mefâ’ilü: (. _ _ .): şehinşâhı, bahârında…
  • mefâ’ilün: (. _ . _ ): mürüvvetin, iniş yokuş…

♻️

Divân edebiyatının genel kurallarıma uygunluk gösteriyorsa da adından da anlaşılacağı gibi tasavvuf konularıyla ilgilidir.

Divân edebiyatı bu aydınlar sınıfı tarafından XIII. yy. da Arap ve daha çok Fars edebiyatlarının estetik yapısı üzerine kurulmuştur. Arapça ve Farsçanın medreselerde okutulması o devrin aydınlan diyebileceğimiz okuma-yazma bilen iran edebiyatı ve sanatını Türk dili ile yavaş yavaş bağdaştırmalarına yol açtı. Oysa dilde bir bozulma başlamıştı. Bunun başlıca nedenlerinden biri, hecelerin açık (kıta) veya kapalı (uzun) oluşunu esas alan aruz ölçüsüdür. Türkçe’de uzun ünlü bulunmayışı aruz nedeniyle dilin yozlaşmasına ve Osmanlıcaya kaymasına neden oldu.

Divân edebiyatı beyit bütünlüğüne dayanan bir edebiyattır. Divân edebiyatı şiir ağırlıklı bir edebiyattır. 

Dinî Tasavvufi Divân edebiyatı ise zaten tasavvufu konu edinmiştir.
İran mitolojisi. Firdevsî’nin Şehname adlı eseri.

 Tezkire. Çeşitli sınıftan meşhur insanların biyografileri.
• Hilye. Hz. Peygamberin iç ve dış özellikleri.
• Mevlîd. Hz. Peygamberin doğumundan itibaren hayatının belli kesitleri.
• Siyer. Hz. Peygamberin hayatı ve savaşları.
• Gazavatnâme. Çeşitli kahramanların savaşları.
• Nasihatnâme. Öğüt verici kitaplar.
• Şehrengîz. Bir şehrin ve kişilerinin birçok yönden tanıtımı.

  • Tevhîd (Allah’ın varlığı ve birliğini anlatır),
  • münacaât (Tanrı’ya yakarış),
  • na’t (Peygambere övgü),
  • medhiye (bir büyüğün övgüsü),
  • fahriye (şairin övülmesi),
  • hicviye (birini veya bir şeyi yerme),
  • mersiye (ağıt),
  • lugaz (şiir bilmece);
  • muamma (kişi adları bilmeceleri),
  • tarih (ebced hesabıyla yıl belirtme) bunlardandır.

♻️

Türklerin Müslüman olduğunu kabul ettiğimiz 10.yüzyılla, Divan edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen 13. yüzyıl arasında İslamiyet’in etkisi altında verilmiş olan, bir anlamda geçiş dönemi ürünlerimiz sayılan eserler yer almaktadır. Bu dönem Türk edebiyatı bir yandan İslam inancı ve bunun getirdiği Arap ve Fars kültürünün etkisine girerken bir yandan da eski Türk Edebiyatı geleneğini sürdürmeye çalıştığından bir ikilem yaşamıştır.

Kâşgarlı Mahmut‘un Divânü Lûgati’t-Türk‘ü de İslâmî devir Türk edebiyatının ilk ürünlerindendir.  XII. yüzyılda Orta Asya’da Ahmet Yesevî, dinî-tasavvufî halk şiirinin ilk güzel örneklerini vermiştir.

♻️

13. yüzyılda biri Batı Türkçesi, diğeri Kuzey-Doğu Türkçesi olmak üzere ikiye ayrıldı. Batı Türkçesi içinde zamanla Anadolu Türkçesi, Azeri Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Gagavuz Türkçesi gibi yazı dilleri meydana geldi. Batı Türkçesinin temelini Eski Anadolu Türkçesioluşturur. 

MEVLÂNA CELALEDDİN-İ RÛMÎ (1207-1273)

Mevlana, eserlerini Farsça yazdığı için Türk Edebiyat’ının herhangi bir bölümüne dahil edemediğimiz, Mevlana (Celalettin-i Rumi) Anadolu’da yetişen mutasavvıf şair ve düşünürlerin en büyük iki isimlerinden biridir. (Diğeri Yunus Emre) Mevlevi tarikatının rehberidir. Mesnevi : Dini tasavvufi ve ahlâki yanı ağır basan didaktik bir eserdir.

YÛNUS EMRE (1240?-1320?)

Yunus EmreTekke Edebiyatı‘nın en büyük ismidir. Dünya çapında ün yapmıştır. Duygulu ve coşkun bir dille ilahi aşkı ve tasavvuf inançlarını işlemiştir. İslam inançlarından kaynaklanan bir hümanizm (insanseverlik) düşüncesine sahiptir. Şiirleri “Yunus Emre Divan” adıyla bir araya getirilip yayımlanmıştır. Risaletü’n-Nushiyye (Öğütler Kitabı) adlı öğretici eseri, mesnevi biçiminde, aruzla yazılmıştır.

♻️

15. yüzyıl, devletin gücünün hızla arttığı, Anadolu Türk birliğinin sağlandığı, İstanbul’un fethiyle imparatorluk haline gelindiği bir dönemdir. 

  • HACI BAYRAM VELİ (1352-1430)

Ankara’da tarikat kurmuş bir bilgin ve şairdir. İlahi ve şathiye tarzı birkaç şiiri günümüze kadar ulaşmıştır. Sade ve coşkun bir dili vardır. Hece ölçüsü yanında aruzu da kullanmıştır.

  • DEDE KORKUT HİKÂYELERİ

Destan geleneğinden halk hikâyeciliğine geçiş eseri olan Dede Korkut Hikâyeleri bir önsöz ve on iki hikâyeden meydana gelir. On iki hikâyelik tam nüsha Dresten Kütüphanesi’nde, altı hikâyelik eksik bir nüsha ise Vatikan Kütüphanesi’nde ulunmaktadır. 

♻️

  • FUZULİ (?-1556)

Fuzuli, Sadece 16. yüzyılın değil, bütün Divan Edebiyatı’nın en büyük şairi kabul edilir. 

  • KÖROĞLU (16. yüzyıl)

Köroğlu, 16. yüzyılda yaşamıştır. 24 bölümlük bir destanımsı halk hikayesinin de kahramanıdır. Koçaklama ve güzellemeleriyle ünlüdür. Yiğitçe ve tok bir söyleyişi vardır.

  • PİR SULTAN ABDAL (16. yüzyıl)

Pir Sultan Abdal, Sivas dolaylarında yetişmiş, bir isyana karıştığı için idam edilmiştir. Bazı şiirlerinde Karacaoğlan gibi dünya güzelliklerini, bazılarında Köroğlu gibi cenk duygularını, bazılarında Yunus‘un üslubuyla ilahi aşkı ve tasavvufla ilgili temaları işlemiştir.

♻️

17. yüzyıl bilim, sanat ve edebiyatta çok verimli bir dönemdir. Âşık tarzı Türk şiiri, bu yüzyılda yetişen Karacaoğlan’la altın çağını yaşamıştır. Evliya Çelebi yalnız 17.yüzyılın değil Türk edebiyatının en önemli Seyahat yazarıdır. 10 ciltlik “Seyahatnâme” adlı eserinde Osmanlı imparatorluğu içindeki bütün yerleri, ayrıca Almanya, Avusturya, Rusya, Kafkasya ve İran’ı anlatmıştır.

  • KÂTİP ÇELEBİ (1609-1657)

Birçok dili bilen değişik alanlarda eserleri olan bir bilgin ve fikir adamıdır. Yaşamını kitaplarla ve bilime adamıştır.

Batılıların “Hacı Kalfa” olarak tanıdıkları bilim adamıdır. Eserleri sade ve orta nesrin özelliklerini gösterir.Medreselerin gerilik ve taassubuna karşı ilk şuurlu tepkiyi göstermiş olan adamdır. Bir milletin yükselmesi ve ayakta durabilmesi için bilimin rehberliğine kesinlikle inanmıştı.

Arapça yazdığı “Keşfü’z Zünûn” birçok bilim dalı ile ilgili 1450 kitabı tanıtır. Bu eser Batı dillerine de çevrilmiştir.

♻️

XVIII. yüzyıl edebiyatı genel olarak XVII. yüzyılın devamı olarak gelişmesini sürdürmüştür. Özellikle şair iki padişah, yüzyılın başında Sultan III. Ahmed ve sonunda Sultan III. Selim devirlerinde sanatçı ve şairlerin korunmasıyla edebiyat ve kültür alanında büyük bir gelişme görülmüş, Divan edebiyatının iki büyük şâiri; Lale devrinde Nedim, yüzyıl sona ererken de eşsiz şiir dehasıyla Şeyh Galib yetişmiştir.

XVIII. yüzyılda manzum tarihte de büyük bir gelişme görülmüştür. Özellikle Lale Devri’nde yeni binaların yapımı ve eskilerin onarılmasından, ramazan, bayram, nevruz, sadaret ve vezaret kutlamaları, şehzadelerin doğumları ve sünnetlerine, sultan düğünlerine, savaşta kazanılmış başarılara, yabancı devletlerle yapılan anlaşmalara, elçilere verilen ziyafetlere, devlet büyüklerinin nişan talimlerine kadar büyük ve küçük her olaya bütün şairlerce manzum tarihler düşürülmüş, kaside ya da kısa ve uzun kıt’a tarihler divanları doldurmuştur. Lâle Devri’nin en çok nazire söyleyen şairlerinden biri de Atıf Efendi (ölm. 1742)’dir.

Lâle Devri şairlerinin başta Nedim olmak üzere deyimleri ve atasözleriyle halkın kullandığı mahallî dili, yani İstanbul Türkçesini şiire sokma ve halkın diline yaklaşma çabalarıyla şiir dili oldukça sadeleşmiştir. Yabancı sözler bir derecede azalmış, hatta Arapça ve Farsça kelimeler de halkın söylediği biçimde, bozuk şekilleriyle kullanılmağa başlanmıştır. 

  • ŞEYH GÂLİP (1757-1799)

Şeyh Galip, Divan Edebiyatı’nın son büyük şairidir. Tasavvufa gönül vermiş. Mevlevi şeyhi olmuştur. 19. Yüzyılda sembolizm etkisindeki Tanzimat şairleri, bu yüzden Şeyh Galip’i beğenirler. Tasavvuf konu ve temalarının yanında dünyevi aşkı da işlemiştir. Divanından başka en önemli eseri Hüsn ü Aşk adlı sembolik mesnevisidir. Hüsn ü Aşk, edebiyatımızın, Allah aşkını işleyen en güzel örneklerindendir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️