24 Şubat 2025 Pazartesi

Ada çayı

Ada çayı

bitki türü 

XII. yüzyılda Sinte Hillgarde adaçayını gerçek bir panzehir, her derde deva bir bitki olarak tanımlamıştır. 

XVI. yüzyılda Salerne Okulu hekimlerinin “bahçesinde adaçayı biten insan niye ölsün” şeklinde adaçayının faydasını belirten beyanlarına rastlamaktayız. 

(Antik Salerno, Napoli’nin 35 km güneydoğusunda bir tepe üzerinde kurulmuştur. Roma’nın bir kolonisi olarak ilk defa milattan önce 194’te adı duyulur. Bu dönemde insan sağlığına faydalı bir kaplıcaya sahip olması nedeniyle ünlenmiş bir şehirdir.)

Adaçayı'nın Mitolojik Tarihi ve Tarihte Kullanımı


















Çalıotsu çok yıllık ve tek yıllık yaklaşık 1000 bitki türüyle Ada çayı (Salvia), Ballıbabagillerfamilyasındaki kokulu bitkilerin en büyük cins'idir.


Morfoloji ve çeşitleri: 

bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilimlidir. Beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayar. Bahçe ada çayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğundan kışın çam dalları ile örtülmesi doğru olur. Bir başka tür olan çayır ada çayı (Salvia pratensis), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine hoş bir koku yayan mavi – menekşe renkli çiçekleri vardır.

Çayır ada çayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol yetişir. Anadoluada çayından "elma yağı" veya "acı elma yağı" denilen yağ da üretilir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve tedavi etkisi bakımından tıbbi (bahçe) ada çayına benzemektedir.


Kullanım:

Tüylü ve beyazımsı bir renkte olan yapraklarının kurusu çay şeklinde haşlanarak içildiği gibi, et yemeklerine koku ve lezzet vermede de kullanılır. Özellikle karaciğer, ördekkaztavuk ve av hayvanların kızartmasında koku ve lezzet vermesi için kullanılır. Marine soslarına eklenir.

Taze fasulyebezelye ve bakla yemeklerinde kullanılır.

Kuzey Avrupa mutfaklarında adaçayıyla salata yapılır. Avrupa mutfaklarında kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandırılmasında, salamuralarda, etlerin dinlendirilmesinde kullanılır.

Bu bitkinin çiçekleri, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için toplanır (bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir).


Efsane;

Ada çayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınırdı. 13. asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: "Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!" 

Ada çayının eski çağlarda da ne büyük bir övgü ile anıldığını, çok eski bir şifalı bitki kitabı şöyle anlatır: "Kutsal Meryem anaBebek İsa ile Herodes’un gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman adaçayı eğilmiş ve Meryem ana sığınacak bir yer bulmuş. 

Onun sık ve koruyucu yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçtikten sonra saklandığı yerden çıkan Meryem ana tatlı sesiyle ada çayına şöyle demiş: Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da ölümden kurtar!” İşte o zamandan beri adaçayı, insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor." 

Aslında başka bir kaynakta bunun güzel bir efsane olduğu ve Meryem Ana'nın kendisine sığınak olan adaçayı bitkisine, "Bundan sonra sonsuza kadar insanlığın en gözde çiçeği olacaksın. Benim için yaptığın gibi, sana insanı tüm hastalıklardan iyileştirme ve onu ölümden kurtarma gücü veriyorum" dediği bildirilmiştir.

Adaçayı’nın faydalarına:;

*Adaçayı sık sık içilirse bütün vücudu kuvvetlendirir.

*Felci önler, inmeli hastaya fayda verir.

*Gece terine lavanta gibi kesin tesirlidir.Gece terini yapan hastalığı iyileştirir.

*Kramplar, omurilik rahatsızlığı ,gudde rahatsızlığı, titreyen uzuvlar için kullanılır.

*Karaciğer üzerinde çok etkilidir.Tüm gazları ve Karaciğer hastalıklarının yan etkilerini giderir.

*Kanı temizler. İştahı açar.

*Solunum yolları organları ve midenin salgılarına yardım eder.

*Bağırsak rahatsızlıklarını ve ishali durdurur.

Kullanımı: Bir çay kaşığı dolusu adaçayını 250 ml suda kaynatıp 7 dakika demleyim içilmelidir.


Sağlıkla kalın                                                                       Dr. Celalletin ORDUOĞLU

Kaynak:S.Köhler


♻️


Tıbbı ve Aromatik Makaleler

Adaçayı’nın Mitolojik Tarihi       

                          



Adaçayı’nın mitolojik tarihi, eski dönemlerden beri insanlar için büyülü ve şifalı bir bitki olarak kabul edilmesiyle şekillenmiştir. Adaçayı, tarihin en eski bitkilerinden biridir ve birçok mitolojik hikayede yer almıştır. 

Adaçayı, özellikle Yunan ve Roma mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. 1688’de Augsburg’dan Paullini, sadece adaçayı ve etkisini söyleyen 400’den fazla sayfada Latince bir kitap yazdı. Antik Yunan ve Roma döneminde rastlanan adaçayı, o zamanlar etlerin bozulmadan, dayanma süresini artırmak için kullanılmıştır.

Yunan mitolojisinde, adaçayı, deniz tanrısı Poseidon’un sevgilisi olan bir kadın olan Thymus’tan gelmektedir. Thymus, Poseidon tarafından öldürüldüğünde, Zeus onu adaçayına dönüştürdü. Adaçayı, zamanla Zeus tarafından ölümsüzlük için kullanılan bir bitki olarak kabul edildi. Roma mitolojisinde ise, adaçayı, güneş tanrısı Apollo’nun koruyucusu olarak kabul edilir. Adaçayı, aydınlatma, bilgelik ve iyileştirme gibi Apollo’nun özellikle önemsediği özelliklerle ilişkilendirilir. Ayrıca, Roma mitolojisinde adaçayı, ölülerin ruhlarını barındıran yeraltı dünyasına giden yolu aydınlatmak için kullanıldı.

Adaçayı’nın Mitolojik Tarihi

MS 800’lü yıllarda Charlemagne, taçlı arazilerdeki her çiftliğin, “milletin yararı için” adaçayı yetiştirmesi gerektiğine dair bir kararname yayınladı. Bu Fransız imparatoru, ortaçağ düşüncesini şöyle düşünmüyordu: “Adaçayı büyürken neden bir adam ölmeli? Bahçesinde? Adaçayı, yüzyıllardır dünyadaki geleneksel şifacılar için paha biçilmez bir araç olarak görülmüştür. Bu bitki tüm cephelerde enfeksiyonla savaşır. 

Üç ana hastalık kaynağına karşı güçlü bir ilaçtır: bakteri, virüs ve mantarlar.

Arap Yarımadasında ölümsüzlük için, 14. yüzyıl Avrupa’sında ise büyülerden korunmak amacıyla kullanılan adaçayı, 17. Yüzyılda Çin’de aşırı derecede talep gördüğü için, Çinli tüccarların Hollandalı ticaret gemilerine 1 sandık adaçayı için 3 sandık siyah çay vermeye razı oldukları söylenmektedir.

Antik Roma’da adaçayı, özellikle zamanın her yerinde bulunan yağlı etlerin sindirilmesinde yardımcı olan ve resmi Roma farmakopesinin bir parçası olarak görülen önemli iyileştirici özelliklere sahip olduğu düşünülmüştür. Bir zamanlar, Fransızlar çay olarak kullandıkları bol miktarda adaçayı üretti.

“Kutsal Meryem Ana, Bebek İsa ile Herodes’un gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş, ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman adaçayı eğilmiş ve Meryem Ana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçtikten sonra, saklandığı yerden çıkan Meryem Ana, tatlı sesiyle adaçayına şöyle demiş: Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da ölümden kurtar!” Bu inanışa göre, o zamandan beri adaçayı, insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor.

Ortaçağ Avrupa’sında ise, adaçayı, sağlık ve iyileştirme için kullanılan bir bitki olarak görülmeye başladı. Adaçayı, veba salgını sırasında insanların sağlıklarını korumak için kullanılan bir bitki oldu. Ayrıca, kadınların doğum sırasında acılarını hafifletmek için de kullanıldı.

Modern tıp dünyasında da, adaçayı birçok hastalık için tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Adaçayı, antioksidan ve anti-inflamatuar özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Adaçayı ayrıca, hafızayı geliştirir ve stresi azaltır.

Eski Yunanlılar yılan ısırıklarını tedavi etmek için adaçayı kullandılar. Romalılar, bitkileri kesmek zorunda kaldılar ve töreni kesen insanlar belli giysiler giymek zorunda kaldılar. Ayakları törensel olarak yıkandı ve otu demirden yapılmayan özel bir bıçakla kestiler, çünkü demir adaçayıyla temas ettiğinde kimyasal bileşimi değiştirdi.

ot onlar kesme insanlar belli giysiler giymek zorunda bir törenle büyük bir güzelleşmek ile kesti. Ayakları törensel bir şekilde yıkandı ve otları özel bir bıçakla kestiler. demirden yapılmayan , çünkü demir adaçayıyla temas ettiğinde kimyasal bileşimi değiştirdi.

Eski Yunanlılar, adaçayı yemenin büyük bir bilgelik getirdiğine inanıyordu. Ayrıca, adaçayı sadece bahçede yetiştirilerek uzun ömür ve hatta ölümsüzlük sağlayabileceğini düşündüler. Romalılar, adaçayının içsel erdemleri geliştirdiğine inanıyordu. Yatak takımları ve evli bir çiftin yataklarına asıldılar.

Adaçayı, Yerli Amerikalıların, yanan dumanın Büyük Ruh’a dua ettiğini düşünen kutsal bir bitkidir.Dumanı yakmaktan büyük Ruh’a dua ettiğine inanan Yerli Amerikalılar için bitki .

Eski Mısırlılar çoğunlukla bunu infertiliteiçin bir çare olarak kullandılar, ama aynı zamanda veba gibi ciddi hastalıkların ve salgın hastalıkların tedavisinde de kullanılabilirler.

Firavun mezarlarında, tek bir Mısırlı Firavun’un bu otlar olmadan hayatın sonuna kadar taşınamayacağı, bu yüzden, bir anlamda da, balçık karışımının ana bileşenlerinden biri olarak kullanılmıştır.

Adaçayı’nın Tarihte Kullanımı

Adaçayı, aynı zamanda birçok kültürde yemeklerin lezzetini arttırmak için de kullanılır. Adaçayı, özellikle Akdeniz mutfağında sıkça kullanılan bir baharattır. , kuzu, tavuk, sebzeler ve makarnalar gibi birçok yemeğe lezzet katar.

Adaçayı, mitolojik ve tarihi anlatımlarda sıklıkla önemli bir role sahip olmuştur. Adaçayı, sağlık, iyileştirme, bilgelik ve aydınlatma gibi özellikleri temsil eder. Bu nedenle, adaçayı birçok kültürde özel bir yere sahiptir ve yüzyıllar boyunca insanlar tarafından saygı görmüştür.


Adaçayı

Bu şahane mor bitki, Adaçayı. Bilimsel adı Salvia, Latince “salvere” yani korumak, muhafaza etmek kelimesinden gelir.

💜

Yunan Theophrastus, adaçayını “koroner herb” olarak adlandırmıştır, çünkü bitkinin kalbin aşırı zorlanmasını önleyerek vücudu hastalıklardan temizlediğine inanmaktadır.

💜

Mısırlıların doğurganlık için kullandığı adaçayını Romalıların kutsal saydıkları ve adaçayı toplama işini son derece önemseyerek bunu özel bir tören eşliğinde yaptıkları biliniyor.

💜

Bir Arap atasözü olan “Bahçesinde adaçayı yetişen kimse niye ölsün” deyişi Orta Çağ’da Avrupa’da bazı tıp okullarının düsturu haline gelmişti. Adaçayı, Orta Çağ’da ateşli hastalıklara karşı şifa verici olarak en yaygın kullanılan bitkilerden biri olmuştur. Adaçayı günümüzde de ateş düşürücü olarak kullanılmakta; nezle ve gripten sonra genel dengeleyici olarak çayı içilmektedir.

💜

Ölümsüzlük, bilgelik ve koruyuculuğu temsil eden adaçayı aynı zamanda Hristiyanlıkta Bakire Meryem’in simgelerinden biridir. Hz. Meryem’in Herodes’in gazabından kaçmak zorunda kaldığında kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istediğine hiçbir çiçek ona yanıt vermemesine rağmen adaçayı eğilince Meryem Ana’nın sığınacak bir yer bulduğuna inanılır.

https://youtu.be/OF_zoqO9pCo?si=hlZheHj4V1l7KFcD

Adaçayı sıcağı seven bir bitkidir. Özellikle rüzgârlardan korunan yerlerde üretimin yapılması önerilmektedir.Adaçayı özellikle kurak toprakları tercih eder. Kireççe zengin kumlu-tınlı ve tınlı-kumlu topraklarda iyi bir şekilde kültürü yapılabilir. -- Kurutma: Kurutma tabii şartlarda gölgede yapılır. Bunun için biçilen adaçayları sehpalar üzerine konur veya kuru toprak üzerine yayılır.


XXXXXXXX

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️