14 Ocak 2024 Pazar

Östrojen Seviyesini Destekleyin

 kadınlar ise, Mezopotamya’nın kültürel değerlerini yansıtacak şekilde rahibe olarak hizmet edebilir, toprak sahibi olabilir, anlaşmalarda yer alabilir ve boşanma sürecini başlatabilirdi. Çeşitli doğurganlık ibadetleri vardı. Doğurganlığın artması ve sağlıklı çocuklar için Ashera’ya ve onun vücut bulmuş hâline ekmek ve tahıl sunarlardı.

Hayıt Tohumu Nedir?

Faydaları Nelerdir? 

Hayıt Tohumu Nedir? Faydaları Nelerdir?

Geleneksel tıpta kullanımıyla bilinen bu bitkisel çözüm, hormonal dengeyi desteklemesi ve çeşitli sağlık sorunlarına karşı potansiyel faydalarıyla tanınır. 

bitki, haziran veya eylül aylarında pembe ya da leylak renginde çiçekler açar. Akdeniz Bölgesi’ne özgü olan bu çalı, geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılan küçük, aromatik meyveler üretir.

Tarih boyunca cinselliği bastırmaya yardımcı olduğuna inanıldığından ingilizcede bitkinin adı iffetli anlamına gelen "chaste" olarak bilinir. Araştırmalar, hayıt tohumunun hipofiz bezine yani hormonal sistem üzerinde etkisi olduğunu göstermektedir. Progesteron ve prolaktin gibi hormonların düzenlenmesine etki ettiğine inanılarak, çeşitli üreme ve hormonal durumların yönetiminde kullanımını desteklemektedir.

  • Hormonal Denge: Hayıt tohumu genellikle özellikle kadınlarda hormonal dengeyi desteklemek için kullanılır. Endokrin sistem üzerinde etki ederek progesteron ve prolaktin gibi hormonları düzenlemeye yardımcı olabilir. Bu, hayıt tohumunu adet düzensizlikleri, premenstrüel sendrom (PMS) ve menopoz belirtileri için popüler bir doğal çözüm yapar.

  • Adet Sağlığı: Hayıt tohumu genellikle düzensiz adet ve PMS ile ilişkilendirilen rahatsızlıkları ele almak için kullanılır. Bazı çalışmalar, şişkinlik, meme hassasiyeti ve ruh değişiklikleri gibi semptomları hafifletmeye yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.
  • Fertilite Desteği: Hormonal denge üzerindeki potansiyel etkisi nedeniyle, hayıt tohumu bazen fertilite sorunu yaşayan kadınlar için destekleyici bir önlem olarak düşünülmektedir. Sağlıklı bir adet döngüsünü teşvik ettiği düşünülmektedir ki bu, gebe kalma açısından önemlidir.
  • Akne Yönetimi: Hayıt otu faydaları arasında akne yönetimi de vardır. Bazı çalışmalar, hayıt tohumunun anti-enflamatuar özelliklerinin özellikle hormonal akne gibi durumları yönetmeye katkıda bulunabileceğini öne sürmektedir. Cilt inflamasyonunu azaltmaya ve cilt tonunu iyileştirmeye yardımcı olabilir.
  • Ruh Hali ve Anksiyete: Sınırlı kanıtlar, hayıt tohumunun ruh hali ve anksiyete üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini göstermektedir. Nörotransmitterleri etkileyebilir ve hafif sakinleştirici etkiler sunabilir.
  • Meme Ağrısı Rahatlaması: Hayıt suyu faydaları arasında bazen hormonal değişikliklerle ilişkilendirilen meme ağrısını ve rahatsızlığı hafifletmek de vardır. Prolaktin seviyelerini düzenleyerek meme hassasiyetini azaltabilir.


Dyt.
Nejla Dağsuyu
Beslenme ve Diyet
Medical Park Seyhan


                       ⚠️DİPNOTLARIM:
{❗️Toz Olarak Satilan Bütün Baharatlar da Tağşiş Var.}
•👨🏻‍⚕️Dr.Ümit Aktaş

Tağşiş, gıda güvenliği ve gıda güvencesi konuları ile birlikte değerlendirilmektedir ve 5996 Sayılı Kanun’un madde 3/63 ve 3/64’üne göre tanımları şöyledir;

  • Tağşiş: Bu kanun kapsamındaki ürünlere temel özelliğini veren öğelerin ve besin değerlerinin tamamının veya bir bölümünün mevzuata aykırı olarak çıkarılmasını veya miktarının değiştirilmesini veya aynı değeri taşımayan başka bir maddenin, o madde yerine aynı maddeymiş gibi katılmasını ifade eder.
❗️Ayrica Aroma olan hicbirseyi tüketmesinler.
Aroma demek kimyasal demek.!


Menopozda Düşen Östrojen Seviyesini Besinlerle Destekleyin

Menopozda Düşen Östrojen Seviyesini Besinlerle Destekleyin

Menopoz sürecinin ardından östrojen seviyesinin düşmesi ile kadınların birçok hastalığa yakalanma riski yükseliyor. Osteoporozis, kardiyovasküler hastalıklar, over ve kolon kanseri gibi rahatsızlıklara davetiye çıkaran hormon düşüklüğü, Fitoöstrojen kaynağı besinlerle engellenebiliyor.

Menopoz döneminde azalan östrojen hormonu, osteoporozis, kardiyovasküler hastalıklar, over ve kolon kanseri gibi rahatsızlıkların görülmesi sıklığında artışa neden oluyor. Vücutta yumurtalıklardan, böbreküstü bezlerinden salgılanan ve kemik yoğunluğunun korunmasına yardımcı olan östrojenin seviyeleri düştüğünde, menopozdan sonra osteoporoz riskini de artırıyor. Bu duruma çözüm olarak, bazı besinlerin yapısında doğal olarak bulunan, fitoöstrojen olarak adlandırılan bileşiklerin tüketilmesi öneriliyor. Söz konusu bileşikler, östrojen hormon salgısını olumlu yönde etkiliyor. Menopoz öncesi fitoöstrojen bakımından zengin gıdalarla beslenen kadınlarda; östradiol, progesteron, seks hormon bağlayıcı globülin (SHBG) düzeylerinde azalma, FSH (folikül stimüle eden hormon) ve LH (Lüteinleştirici hormon) da baskılanma gibi endokrin değişiklikler görülüyor. Bu da fitoöstojenlerin menopoz öncesi dönemde antiöstrojenik aktivitesini doğruladığını gösteriyor. 

Sağlıklı yaşam alanında uluslararası referans kurumlardan en güncel bilgileri kamuoyunun dikkatine sunan Sabri Ülker Vakfıfitoöstrojen kaynaklarının hangi besinlerde bulunduğunu şöyle özetliyor: 

Keten tohumu
Bitkiler arasında tohumu doğrudan tüketilen keten, iyi bir lignan kaynağı olup önemli bir fitoöstrojenik özelliğe sahip. Keten tohumu, lignan fitoöstrojenleri bakımından en zengin kaynaklar arasında yer alıyor. Ara öğünlerinizde yoğurda ilave ederek veya salatalarınıza ekleyerek, sabahları kahvaltılık gevreklere ilave edilerek yapısındaki fitoöstrojenlerden faydalanabilirsiniz.

Sarımsak 
Sarımsağa özel koku ve lezzetini veren kükürtlü bir uçucu yağ olan allisin, sarımsak dişleri ezildiğinde açığa çıkan insan sağlığı açısından çok önemli bir bileşik. Eski dönemlerden beri geleneksel olarak antiseptik, idrar arttırıcı, solucan düşürücü, iştah açıcı, tansiyon düşürücü, kalp damar hastalıklarından koruyucu, kolesterolü düşürücü, bakteriyal, viral, mantar enfeksiyonlarına karşı etkili, bağışıklık sistemini güçlendirici, antitümör ve antioksidan özelliklere sahip olduğu, bu etkinin taşıdığı allisinden kaynaklandığı biliniyor. Keskin kokulu bir bitki olan sarımsak, antioksidan özelliğinin yanı sıra iyi bir fitoöstrojen kaynağı. Sarımsağı yemeklerinize ilave ederek beslenmenizde fitoöstrojenlerin oranını artırabilirsiniz. 
 
Maydanoz
Maydanozun toprak üstü kısımlarının metanollü ekstraktlarında östrojenik aktivitenin incelendiği bir çalışmada soya izoflavonlarına eşit östrojenik aktivite gösterdiği belirtiliyor. Bununla birlikte, maydanozda pek çok biyoaktif bileşen bulunuyor. Fakat bu bileşiklerin hangisinin farmakolojik aktivitelerden sorumlu olduğuna dair deneylere ve çalışmalara ihtiyaç bulunmakta. Yüzde 85’i su olan maydanozun, kumarin ve flavonoid adı verilen fenolik bileşenlerin kaynağı. Yapısındaki bu fenolik bileşenler sayesinde fitoöstrojen alımınızı destekleyebilirsiniz.

Adaçayı

Halk arasında soğuk algınlığı, öksürük, faranjit, ağız içi iltihabı, diş eti iltihabı gibi hastalıkların tedavisindeki etkileri ile bilinen adaçayı aynı zamanda iyi bir fitoöstrojen kaynağı. Bunların yanı sıra, mercimek, kuru fasülye, soya fasülyesi, yulaf içeriğindeki lignan fitoöstrojenleri içeriyor. Adaçayı uçucu yağında bulunan monoterpenler terlemeyi önlediği için ateş basması şikâyeti olan kadınların adaçayı tüketmeleri öneriliyor. Bir grup post menopozal dönemdeki kadınla 8 hafta boyunca yapılan bir çalışmada, adaçayı tabletleri tüketen kadınların gece terlemesi, ateş basması ve diğer menopoz şikayetlerinin kontrol grubuna göre önemli azalmalar gösterdiği, böylece hormon replasman tedavisi alamayan kişiler için alternatif bir tedavi olarak değerlendirilebileceği belirtiliyor. Adaçayının geleneksel olarak postmenopozal semptomları düzelttiği bilinse de kemik kaybının azalmasını önleyip önlemediği hakkında çok az bilgi mevcut.  

       ⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️

Östrojen kadın vücudunda salgılanan ve adet döngüsünü düzenleyen hormonlardan biridir. Vücudun endokrin sistemi bu hormonun üretilmesinden sorumludur.

Ergenlikte östrojen, bir kadının göğüslerinin, koltuk altı kıllarının ve kasık kıllarının gelişiminde rol oynar. Bu hormon menopozdönemine kadar da kadının adet döngüsünde rol oynar.

Bir kadının menopoza girmesinden ve adet kanamasının durmasından önceki dönem olan perimenopoz sırasında, vücudundaki hormon seviyeleri dalgalanacak ve çeşitli semptomlara neden olacaktır.

Perimenopoz genellikle bir kadının 40’lı yaşlarında başlar ve menopoza kadar sürer. Perimenopoz belirtileri şunları içerir:

  • Sıcak basması
  • Göğüslerde hassaslaşma
  • Düşük cinsel dürtü
  • Yorgunluk
  • Adet düzensizliği
  • Dalgalı ruh hali

Fitoöstrojenler ve gıdalar

Fitoöstrojenlerin nasıl çalıştığını tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır, çünkü onları yüksek seviyelerde tüketmenin herhangi bir sağlık riski taşıyıp taşımadığı net değildir. Bununla birlikte, bir kişi fitoöstrojen takviyeleri almıyorsa, zararlı düzeyde tüketmeleri pek olası değildir.

Bitki bazlı bir diyet yemenin sağlıklı olduğuna inanılır ve birçok bitkisel gıda fitoöstrojen içerir. Ancak, bir kişi, fitoöstrojen de dahil olmak üzere herhangi bir yeni takviye almaya başlamadan önce daima bir doktorla konuşmalıdır.

Kimi fitoöstrojen kaynakları

Aşağıdaki gıda grupları fitoöstrojenler açısından zengindir:

Kuruyemişler ve tohumlar

Meyveler

  • Elma
  • Havuç
  • Nar
  • Çilek ve çoğu orman meyvesi
  • Kızılcık
  • Üzüm

Sebzeler

Otlar

  • Kırmızı yonca
  • meyan kökü
  • şerbetçiotu

İçecekler

  • Kahve
  • Viski
  • Bira
  • Kırmızı şarap
  • Zeytinyağı
  • Yasemin yağı

Tahıllar

  • Yulaf
  • Arpa
  • Buğday

Sonuç

Fitoöstrojenler, vücuttaki östrojeni taklit eden bitki bazlı bileşiklerdir. Östrojen eksikliğinin neden olduğu semptomlar ve durumlarla mücadelede faydalı oldukları bulunmuştur. Bu, menopoz öncesi ve menopoz sonrası kadınlar için özellikle yararlı olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️