![]()
Vücutta hipofiz bezleri tarafından salgılanan ve sadece fizyolojik açıdan değil, psikolojik açıdan da çok büyük önem taşıyan hormonlardan biridir. Toplumda ‘aşk hormonu’ olarak da bilinen bu hormon özellikle kadınlarda davranışları da etkileyebilme özelliğine sahip ve oldukça güçlü etkilerle kendini gösterebiliyor. Hipofiz bezlerinin oksitosin hormonunu olması gerekenden daha az salgılaması ise onlarca farklı soruna davetiye çıkarabilir. Aynı zamanda yaşam sevinciyle ilgili sıkıntılara da sebebiyet verebilir. Depresif bir ruh halinde olmak, anksiyete problemleri yaşamak, uykuya dalamamak, sürekli uyanmak bu sorunlardan sadece birkaçıdır.
Oksitosin (Aşk Hormonu) Ne İşe Yarar?
Halk arasında oksitosin hormonu neden aşk hormonu olarak adlandırılıyor sorusunun yanıtı aslında bu hormonun ne işe yaradığını da kısmen açıklıyor. Aşk, sadakat, mutluluk, sevgi, umut gibi duyguların en temel kaynağı aslında bu hormondur. Bazı araştırmalarda psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde umut vaat eden çeşitli sonuçlara ulaşılması, bu hormonun önemini bir kez daha ortaya koydu. Ruh hali ile ilgili etkileri daha çok konuşuluyor olsa da bu hormonun fizyolojik açıdan da son derece önemli faydalar sunduğunun bilinmesi gerekir.
Genel olarak oksitosin hormonu ne işe yarar sorusunu küçük bir liste halinde açıklayabiliriz:
- Merkezi sinir sisteminde nörotransmitter görevini üstlenen bu hormon kan dolaşımının düzenlenmesinde de etkilidir.
- Duygu durumunu dengeler ve farklı duygu durumlarında davranışların düzenlenmesinde de önem taşır.
- Olumlu duyguların yaşanmasına yardımcı olur.
- İltihap önleme özelliği bulunur ve bu özelliği vücuttaki yaraların iyileşme hızını da artırır.
- Kortizol seviyesini düşürerek stresi azaltır.
- Ağrı eşiğini yükseltir.
- Sosyalleşmeyi sağlar, içe kapanık bir ruh haline girmeyi engeller.
- Cinsel uyarılmayı artırır.
- Empati kurmayı kolaylaştırır.
Oksitosin Hormonu Nasıl Arttırılır?
Öncelikle oksitosin hormonu dışarıdan takviye olarak alınabiliyor. Bununla birlikte içerisinde bu hormonun bulunduğu yiyeceklerin tüketilmesi de hormon seviyesini artırmanın yollarından biridir. Bazı yaşamsal faktörlerin de hormon seviyesini yükseltebildiğini belirtelim. Oksitosini artıran unsurlara şu örnekleri verebiliriz:
- Sosyalleşmek ve insanlar ile iletişim kurmak bu hormonun atmasını sağlayabiliyor. Özellikle sohbet etmek hormon seviyesinin artışa geçmesini sağlıyor.
- İyilik yapmak da oksitosini artırmanın yollarından biridir.
- Cinsel ilişki ve orgazm söz konusu hormonun vücutta daha fazla salgılanmasını sağlıyor.
- Kişinin keyif aldığı aktiviteler de bu listede yer alıyor. Tempolu yürüyüşler, yoga ya da meditasyon gibi egzersizler de hormonu artırmanın bir yoludur.
- Oksitosini artırmanın yollarından biri de evcil hayvan beslemektir.
- Aşık olmak da bu listede yer alıyor. Aşık olmanın söz konusu hormonu artırdığı çeşitli araştırmalar ile de kanıtlandı.
- Listede yer alan unsurlardan biri de hayal kurmaktır. Kişiyi mutlu edecek hayaller kurmak ya da güzel anıları hatırlamak da vücuttaki oksitosin hormonu seviyesini yükseltiyor.
Oksitosin İçeren Besinler Neler?
Genel olarak A, B1, B2, B6 ve D vitamini içeren gıdaların oksitosin hormonu seviyesini artırdığını belirtmek mümkün. Beslenme yolu ile vücudundaki bu hormonu yükseltmek isteyenler bazı yiyecekleri düzenli olarak tüketmeyi tercih edebilir. Bu yiyecekleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yumurta
- Süt ve süt ürünleri
- Tüm yeşil yapraklı sebzeler
- Kuru yemiş çeşitleri
- Zeytin
- Kırmızı biber
- Buğday, pirinç, çavdar ve yulaf
- Avokado, elma, muz, çilek ve nar
Özellikle hamile kalma noktasında sorun yaşayanların yanıtını merak ettiği bu soruya yanıt ‘evet’ olmalıdır. Çünkü hipotalomusa ulaşan sinirsel uyarıların döl yatağına iletilmesi oksitosin hormonu sayesinde gerçekleşiyor. Bu sinirsel uyarılan döl yatağında kasılmayı meydana getiriyor ve erkek üreme hücrelerinin döl yatağına ulaşması da hızlanıyor. Sperm hücreleri kadın üreme hücrelerine daha kolay ulaşıyor.
Döl yatağında bulunan asitlerin sperm hücrelerinin aktifliğini ortadan kaldırdığını belirtmeliyiz. Ancak oksitosin hormonu bu geçişi hızlandırdığından sperm hücrelerinin zarar görme olasılığı da azalıyor. Bu sayede gebe kalma olasılığı da güçleniyor ancak elbette oksitosinin tek başına hamile kalmayı sağladığından ya da vücutta bu hormonun eksik olması durumunda hamilelik olasılığının da tamamen ortadan kalktığından söz edemeyiz.
Oksitosin Hormonunun Yan Etkileri Neler?
Vücutta tüm hormonlar belirli bir denge içerisinde olmalıdır. Nasıl ki hormonların ideal seviyeden az olması bazı sorunlara yol açıyorsa, fazla olması da çeşitli sıkıntılar doğurabiliyor. Dolayısıyla oksitosin hormonu da fazla alındığında ya da vücutta fazla salgılandığında bazı yan etkilerin ortaya çıkması da kaçınılmaz oluyor. Bu yan etkiler arasında en yaygın görülenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Rahimde aşırı kasılma olması
- Vücutta ödem oluşması
- Kan basıncının düşmesi
- Ciltte döküntüler oluşması
- Çarpıntı
- Baş ağrısı
- Bazı görme bozuklukları
- Doğum sonrasında kanamada artış
- Vücudun alerjik reaksiyon göstermesi
- Mide bulantısı, kusma
- Bazı konuşma bozuklukları
- Halsizlik
- Hafıza sorunları
Bu yan etkilerin genellikle vücut tarafından salgılanan oksitosin hormonu seviyesinin yükselmesi durumunda değil, dışarıdan destek olarak hormon alındığında ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Herhangi bir nedenle dışarıdan oksitosinin destek olarak alınması durumunda, şayet bu yan etkiler ortaya çıkarsa mutlaka doktorunuza bilgi vermelisiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️