2 Nisan 2025 Çarşamba

Halife Hârûn Reşîd & Frank askeri Roland

 Abbasilerin 5. halifesi Harun Reşid

Abbâsî hanedanının İslâm dünyası dışında en fazla tanınan ismi Hârûn Reşîd, Bizanslılara karşı zaferler kazanıp İslâmiyet'in daha geniş topraklara yayılmasını sağladı.

Abbâsî hanedanının İslâm dünyası dışında en fazla tanınan ismi Hârûn Reşîd, Bizanslılara karşı zaferler kazanıp İslâmiyet'in daha geniş topraklara yayılmasını sağladı. 

Harun Reşit’in Hayatı

              Abbasilerin 5. halifesi Harun Reşid

Harun Reşit, Şubat-Mart 766 veya 20 Mart 763 Rey’de doğdu. 

İran asıllı Yahyâ b. Hâlid el-Bermekî idi. Hamza b. Habîb ez-Zeyyât’tan Kur’ân-ı Kerîm, Ali b. Hamza el-Kisâî’den nahiv ve fıkıh, Mufaddal ed-Dabbî’den edebiyat, İmam Mâlik’ten hadis ve fıkıh okudu. Ayrıca Basra’da Halîl b. Ahmed el-Ferâhîdî’nin derslerine devam etti. Hocalarından on dört yaşına kadar düzenli bir şekilde ders alan Harun Reşit daha sonra da ilimden kopmadı.

Reşid'in özel hocası, aile olarak devlette uzun süre vezirlik yapan Bermeki ailesinden Yahya Bermeki'dir. 

Kur’an okumaya ve hadis dinlemeye büyük önem verir, “kāriü emîri’l-mü’minîn”olarak anılan Saîd el-Allâf’ın kıraatini severdi.

The envoys of the Caliph Harun al-Rashid offering a clock to Charlemagne, 1660 by Jacob Jordaens

Harun Reşit Nasıl Biriydi?

Harun Reşit mûsikiyi severdi. Şair ve âlimleri himaye ederdi. Birçok şiir ve özdeyişi ezbere bilirdi; kendisinin de güzel şiirleri vardı.

Harun Reşid'in hükümdarlığından sonraki yüzyıllarda, kendisine ait birçok anekdot ortaya çıkmıştır. Şirazlı Sadi, bunlardan birçoğunu Gülistan'ına yerleştirmiştir .

Cömert bir insandı. Mütevazi bir insandı ve özellikle âlimlere büyük hürmeti vardı. Eğitime büyük bir değer verirdi. 

Oğlu Muhammed el-Emîn’in hocası Halef b. Ahmer görevine başlayacağı zaman ondan oğluna hocaya itaati, Kur’an ve Sünnet’i, tarihi, şiiri, konuşma âdâbını, münasebetsiz gülmemeyi öğretmesini istemiş, öğretirken de orta bir yol izlemesini tavsiye etmiştir. 

Harun mükemmel bir biniciydi, avlanmayı severdi (Salukiler, şahinler ve atmacalarla) ve kılıcıyla kuklaları hücum etmek gibi askeri tatbikatlara düşkündü. Harun ayrıca satranç oynayan ve onu teşvik eden ilk Abbasi halifesiydi. 

Harun Reşit, İslâm devletiyle Bizans İmparatorluğu arasında müstahkem kalelerle takviye edilmiş bir sınır bölgesi oluşturmak istedi. Bu amaçla Mansûr devrinden itibaren çok büyüyen Cündikınnesrîn’i, merkezi Menbic olmak üzere Avâsım adıyla müstakil bir bölge haline getirdi.

Bizanslılar’ın Tarsus’u ele geçirip burada bir kale inşa etmek istediklerini öğrenince 787 yılında Herseme b. A‘yen kumandasında bir ordu göndererek şehrin yeniden imarını ve tahkimini emretti; ertesi yıl da buraya yeni yerleşmeler oldu. 

Harun Reşit, özellikle Bizans’la yapılan mücadelelerde ve sahillerin savunmasında büyük yararlıklar gösteren donanmanın güçlenmesine önem verdi. Nitekim güçlenen donanma 790 yılında Kıbrıs ve Girit’i vurmuş ve Antalya açıklarında karşısına çıkan Bizans donanmasını mağlûp edip kumandanını esir almıştır.

Harun Reşit Dönemindeki İç İsyanlar


İsyanlar

Harun Dinarı 171 H. (MS 787–88), saltanatının ilk yılları

Binbir Gece Masalları nedeniyle Harun Reşid, gerçek tarihi kişiliğini gizleyen efsanevi bir figüre dönüştü. Aslında, onun saltanatı Abbasi halifeliğinin siyasi parçalanmasını başlattı. 

Suriye , Emevi sempatizanı kabileler tarafından meskun edildi ve Abbasilerin acı düşmanı olmaya devam etti; Mısır ise kötü yönetim ve keyfi vergilendirme nedeniyle Abbasilere karşı ayaklanmalara tanık oldu. 

Emeviler 755'te İspanya'da, İdrisoğulları 788'de Fas'ta ve Aghlabidler 800'de Ifriqiya'da (günümüz Tunus'u) kurulmuştu. 

Ayrıca Yemen'de huzursuzluk çıktı ve Hariciler Deylem, Kerman, Fars ve Sistan'da isyan ettiler. Horasan'da da isyanlar çıktı veReşid Bizanslılara karşı birçok sefer düzenledi.

Harun Reşit, hilâfetinin başlarında daha önceki yıllardan intikal eden bazı iç meselelerle uğraşmak zorunda kaldı. Hâdî döneminde isyan eden Ali evlâdından Ebû Abdullah Hüseyin b. Ali, 786 yılında Fah Savaşı’nda öldürülürken bu savaştan kurtulmayı başaran aynı aileden Yahyâ b. Abdullah Deylem’e, İdrîs b. Abdullah ise Kuzey Afrika’ya kaçarak İdrîsîler Devleti’ni kurdular. 

Harun Reşit zamanındaki iç olaylardan biri de 792 yılında Havran’da Nizârî ve Yemânî kabileleri arasında meydana gelen çatışmadır. Hâricîler, 794 yılında Velîd b. Tarîf eş-Şârî’nin başkanlığında isyan ederek el-Cezîre bölgesinde isyan ettiler. 

Ardından Kirman’da bu defa Hamza b. Abdullah eş-Şârî’nin liderliğinde baş kaldırdılar ve önce Herat’a, ardından Sîstan’a hâkim olarak otoritelerini Fars’a kadar yaydılar. Harun Reşit bu isyanı bastıramamıştır. Onun hilâfetine kadar herhangi bir karışıklık görülmeyen Uman’da da idarecilerin kötü muamelesi sebebiyle isyan çıktı. 

Solda Harun Reşid, Şarlman'ın Bağdat'taki sarayına gönderdiği heyeti kabul ediyor. 
Julius Köckert'in 1864 tarihli tablosu. 

796 yılında kırmızı elbiseler giyen ve bunun için kendilerine Muhammere denilen bir grup zındık Cürcân’da isyan etti. 

Harun Reşit Bizans İmparatorluğu’na karşı daha önce başlatılmış olan seferleri devam ettirmiştir. Anadolu’da Bizans ile Kafkaslarda Hazarlar ile mücadele etti.

803 yılında Harun Reşit ile Bermekîler’in arası açıldı ve Ca‘fer öldürülürken Yahyâ ile Fazl hapse atıldı. Ancak Harun Reşit, bu olayı takip eden halifeliğinin son altı yılında onların yokluğunu daima hissetmiş, hatta Yahyâ el-Bermekî’ye hapiste iken dahi akıl danıştığı olmuştur.

İlim ve Kültüre Önem Verirdi:


Mühründe "el-azametü ve'l-kudretü lillah" (Büyüklük ve kudret Allah'ındır) yazılıydı. Mütevazi bir insan olan Harun Reşid, özellikle alimlere büyük hürmet gösterdi.

Harun Reşit’in zamanında ilim ve kültür hayatında önemli gelişmeler olmuştur. Nitekim Bermekî saraylarında felsefî ve kelâmî tartışmalar yapılmaktaydı. Halife Beytülhikme’nin (Hizânetü’l-hikme) zenginleşmesi için büyük çaba harcamış ve bazan cizye olarak kitap almıştır. Bu dönemde Süryânîce, Grekçe ve Sanskritçe birçok eser Arapça’ya çevrildi.

Harun Reşit devrinde nüfusu 1 milyonu aşan Bağdat, Dicle nehrinin iki yakasına kurulmuş halifeye ve Bermekîler’e ait pek çok saray ve köşklerle dünyanın en güzel şehirlerinden biri haline gelmişti.

Harun Reşit’in hilâfet yılları Abbâsîler’in en zengin dönemidir ve bu dönemde beytülmâle giren senelik gelirin 7500 kıntâr (yaklaşık 268 ton altın) değerini bulduğu rivayet edilir.

- !!!!!!📚Bütün dünyada tanınan "Binbir Gece Masalları"nın bir bölümü Bağdat'ta ve Harun Reşid'in çevresinde yaşanan olayları konu edinir. - !!!!!!!!

Tüm dünya dillerine çevrilen masallar arasında "Ali Baba ve Kırk Haramiler" ve "Alaaddin'in Sihirli Lambası" ve „ Denizci Sinbad“ da yer almaktadır.

Binbir Gece Masalları'nın 14. yüzyıldankalma Arapça el yazması. 

Abbasi hanedanının İslam dünyası dışında en fazla tanınan siması Harun Reşid'dir. Onun zamanında Çin'den ve Avrupa'dan Bağdat'a elçiler gelmiş ve halife, Kudüs'te Hristiyan hacılara iyi davranılması konusunda istekte bulunan Büyük Karl'a çeşitli hediyeler gönderdi. Bunlar arasında bulunan bir saat o zamanın Avrupa'sında büyük ilgi uyandırdı.  



Ortaçağ devletinin de Papa tarafından kutsanmış ilk imparatoru olmuştur. Şarlman, hükümdarlığı döneminde Roma İmparatorluğu’nun varisi olan bir Hıristiyan batı imparatoru imgesi yaratmaya çalışmıştır. Avrupa’da Ortaçağ’ın karanlık olarak tabir edilen ilk döneminden sonra, tekrar kültürel hareketlenmeyi ve kilise ile devlet yapısını reforme eden bir canlanmayı başlatan hükümdardır. Aynı zamanda iyi bir diplomat olarak da bilinen Şarlman, çağdaşı olan ünlü Abbasi halifesi Harun el-Reşid ile karşılıklı pek çok ekonomik ve teknolojik alışverişte bulunmuştur. Yine Ortaçağ’ın en büyük destanlarından biri olan Roland Destanı(Chanson de Roland) da Şarlman’ın şövalyelerinin trajik kahramanlık öyküsünü anlatır.

Roland Destanı (Fransızca: La Chanson de Roland)Charlemagne döneminde bir Frankaskeri lideri olan Roland'a ve 778'deki Roncevaux Geçidi Savaşı'na dayanan bir Ortaçağ Frank Destanı ve 11. yüzyıl epik şiiridir (chanson de geste). 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadarçeşitli el yazması versiyonları da mevcuttur.

Simon Marmion tarafından tek bir resimde görselleştirilen Roland Şarkısı'nın sekiz aşaması.

Olay örgüsü 1040-1115 arasındaki olayları anlatır. Askeri lider Roland ve bir avuç arkadaşının İspanya'daki Müslüman Araplarakarşı verdiği mücadeleyi konu alır. 

🏇🏻 Roland ve Olivier, Roncevaux Geçidi’ni gözlerken yaklaşan Arap ordusunu görünce savaşa gireceklerini anlarlar. OlivierGanelon’un hain olduğunu hemen tahmin eder. Gelen Arap ordusu, kalan artçı birliğinden kat be kat daha büyüktür. Olivier, Roland’a Oliphant isimli fildişi borusunu üflemesini öğütler. Sesi duyan Karl Hakan, ordusu ile birlikte geri dönecek ve kendi birliklerinin telef olmasını engelleyecektir. Oysa Roland, boruyu üfleyip yardım çağırmayı yiğitliğine sığdıramaz. Bu yüzden teklifi reddeder. Roland’ın kılıcının adı Durendal‘dır. Bu kılıç ile gelen Arapları pişman edeceğine ant içer. Böylece yaman bir savaş başlar. Frankler“Monjoie!” diye bağırarak saldırır. 🗣️

Roland Şarkısı ( Fransızca : La Chanson de Roland ), MS 778'de İmparator Şarlman döneminde Frank askeri lideri Roland'ın Roncevaux Geçidi Muharebesi'ndeki eylemlerine dayanan 11. yüzyıl chanson de geste'dir . Fransız edebiyatının günümüze ulaşan en eski büyük eseridir. 




XXXXXX


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️