Orta Çağ uzmanı Grigory Kessel.
Yeni Ahit’in 1750 Yıl Önce Yazılan ‘Saklı’ Bölümü Keşfedildi: Bir Katip Tarafından Silinmişti
Yeni Ahit’in daha önce görülmemiş bir bölümü gün yüzüne çıkartıldı. Araştırmacılar, UV ışınlarıyla silinmiş bölümü tespit etmeyi başardı.
Yeni Ahit’in Vatikan Kütüphanesi’ndeki bir el yazmasındaki gizli kalmış bölüm keşfedildi. Bir İncil alimi, 1750 yıl önce silinmiş eski Süryanice bir bölümü ortaya çıkardı.
Metin, MS 6. yüzyılda parşömenin üzerine geçirilmiş ancak daha sonra 8. yüzyılda Filistin’de bir katip tarafından silinmiş ve parşömen yeniden kullanılmıştı. Ortaçağda, çöllerde, parşömen zor bulunan bir ürün olduğundan bu şekilde tekrar kullanılması adettendi. Bu tür yeniden kullanıma uğramış parşömenler üzerindeki silinmiş yazılar, bazı özel incelemeler sonunda gün yüzüne çıkarılabiliyor.
Avusturya Bilimler Akademisi üyesi bir dini çalışmalar uzmanı ve çalışmanın yayımlandığı makalenin de yazarı olan Dr. Grigory Kessel, konuya dair açıklamaları esnasında Süryani Hristiyan geleneğine ait birkaç İncil çevirisinin varlığının bilindiğinin altını çizdi:
“Yakın zamana dek İncil’in Eski Süryanice çevirisini içeren yalnızca iki el yazmasının varlığı biliniyordu.”

Dr. Kessel, bunlardan birincisinin Londra’daki British Library koleksiyonunda bulunan -ve eksik bölümleri olan- Cureton İncili olduğunu söylüyor.
Bilinen ikinci el yazması parça ise yine kullanılmış bir parşömen üzerinde yapılan çalışmalar sonucu keşfedilmişti. Kuruluşundan beri kesintisiz işleyen Saint Catherine Manastırı, bu nüshanın keşfine dek ona ev sahipliği yapmıştı.
2016 yılına gelindiğinde, aynı manastırda, yine yeniden kullanılmış bir başka parşömen üzerinde başka bir el yazmasının varlığı daha ortaya çıkmıştı.

Yeni Ahit’in Silinmiş Bölümü Ultraviyole Işınlarla Tespit Edildi
Yeni keşfedilen dördüncü ve bilinen son el yazması ise iki defa yeniden kullanılmış bir parşömen üzerindeydi ve ultraviyole fotoğrafçılık teknikleri kullanılarak keşfedildi.
Dr. Kessel’in keşfi, İncil metninin erken dönem çevirilerine dair benzersiz bir bakış açısı sunuyor.
Örneğin, Matta 12:1 orijinal Yunan metninde, “O sıralarda, bir Şabat Günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Öğrencileri acıkınca başakları koparıp yemeye başladılar.” şeklindeyken Süryanice metin ayetin sonu “… başakları koparıp elleriyle ovaladılar ve yemeye başladılar.” şeklinde çevrilmişti.

Avusturya Bilimler Akademisi Orta Çağ Araştırmaları Enstitüsü direktörü Profesör Claudia Rapp, Dr. Kessel’ın Yeni Ahit’teki keşif hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Grigory Kessel, Eski Süryani metinleri ve yazısı üzerine derin bilgisi sayesinde büyük bir keşifte bulundu.
“Bu keşif, modern dijital teknolojiler ile temel araştırma yöntemleri arasındaki etkileşimin Orta Çağ el yazmalarıyla uğraşırken ne kadar verimli ve önemli olabileceğini gösteriyor.”
Araştırmanın tamamı New Testament Studiesadlı akademik dergide yayımlandı
⚠️ https://dergipark.org.tr/en/download/article-file
📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗📗
1177 TARİHLİ SÜRYANİCE “HARKLEAN” DÖRTLÜ İNCİL EL YAZMASI
Dublin Chester Beatty Kütüphanesi’nde Süryani koleksiyonunda Syc 703 numarada kayıtlı bulunan Harklean Dörtlü İncil el yazması makalenin konusunu oluşturmaktadır. El yazmasının şimdiye kadar detaylı monografik bir çalışmada incelenmediği ve yeteri kadar bilinmediği görülmüştür. Bu nedenle eser kodikolojik, paleografik ve sanat-tarihsel yönden incelenmiş, sahip olduğu özellikleri tanıtılmaya çalışılmıştır. Chester Beatty Kütüphanesi’nin dijital erişime sunmasıyla ulaşılan eser; Eusebios mektubu, 8 kanonun 17 adet tablosu, dekoratif haç motifi, 11 adet litürjik kodeks tabloları, Dörtlü İncil, her dört İncil’in (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) bapları hakkında bilgi sunan “İçindekiler (Qephelaon) bölümü”, Harkelli Toma’nın kendi çalışması hakkında bilgi vermek için yazdığı sonsöz metninin kopyası, kolofon ve sonradan ilave edilmiş bazı bilgi notlarını içermektedir. Eserin Kolofonu ve bilgi notları okunmuş böylece detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Görsellerle donatılmış kanon tablolu ve Harklean versiyonu olan bu Dörtlü İncil el yazması; Isho’bar Romanos ve aile bireyleri tarafından Tell Arsanius bölgesindeki Meryem Ana Kilisesi’nde 1177 yılında yazılmış ve banisi Rahip Ahrun tarafından 1180 yılında Madik Manastırı’ndaki Kırk Şehit Kilisesi’ne vakfedilmiştir.
eski tarihçiler (Diodoros, Africanus, Eusebios, Batlamyus ve Babil tabletleri) Kyros’un Babil’i M.Ö. 539’da ele geçirdiği konusunda hemfikirdir.
Torah'ın Musa tarafından yazılmadığını iddia eden eleştiriciler (Wellhausen ve taraftarları) M.Ö. 950'de değişik yazarlar Tanah'ı kaleme almaya başladıklarını ileri sürerler.
⚠️ Tarihçi C. B. McCullagh, “Justifying Historical Descriptions” adlı eserinde tarihçilerin en iyi açıklamayı elde etmede kullandıkları altı ölçütü paylaşmaktadır: (1) açıklayıcı kapsam, (2) açıklama gücü, (3) akla yatkınlık, (4) daha az ya da hiç ad hoc bulundurmama, (5) kabul edilen inançlar ile uyum ve (6) bu beş koşulu yerine getirmede rakip hipotezlerden daha başarılı olma.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️