27 Mart 2024 Çarşamba

Mushaf ile Kuran’ı ayırdığımızda çelişki ortadan kalkmaktadır.

 YENİ BULGULAR > ALTIN ORANIN KURAN-I KERİM’DEKİ MUCİZEVİ YANSIMASI 

ALTIN ORANIN KURAN-I KERİM’DEKİ MUCİZEVİ YANSIMASI 

Sayfa: (1/1)

T.Taşpınar:

ALTIN ORANIN KURAN-I KERİM’DEKİ MUCİZEVİ YANSIMASI
 ( ALİ İMRAN SURESİ 14.-91. AYETLER )
Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır.

Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır.


 
 Altın Oran; CB / AC = AB / CB = 1,618

Bir doğru parçasının (AB) Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın (AC) büyük parçaya (CB) oranı, büyük parçanın (CB) bütün doğruya (AB) oranına eşit olsun.

Altın Oran, pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1,618033988749894...'tür. -noktadan sonraki ilk 15 basamak-Altın Oranın ifade edilmesi için kullanılan sembol, Fi yani Φ'dir.

Bu oran tüm dünyada “ALTIN ORAN” ismiyle bilindiği için, Kuran-ı Kerim’de altın oran ile ilgili bir işaret araştırırken ALTIN kelimesinin üzerinde durulması gerekecektir. 

Kuran-ı Kerim’de ALTIN kelimesi Arapçası “zeheb” olarak “ilk olarak” Ali İmran suresinde “iki kez ve iki farklı ayette” geçmektedir. Zuhruf suresinde de ALTIN (zeheb) kelimesi iki defa  geçse de(53.ve 71.ayetlerde)asıl olarak “altın” kelimesine işaret etmek için geçmez. Zuhruf 53.de “altından bilezik” ve 71.ayette ise “altından tepsi” şeklinde sıfat  tamlaması olarak kullanılır. Ali  İmran suresindeki ayetlerde ise isim olarak altın kelimesi bulunur.  Bu özellikler dikkate alınmasa bile, ALTIN (ZEHEB) kelimelerinin iki defa  Kuran’ da geçtiği  ilk surenin Ali İmran suresi olması yapacağımız tespitler için bu surenin ayetlerinin esas alınması için yeterli gerekçeyi oluşturmaktadır. Bu ayetler Ali İmran suresinin 14. ve 91. Ayetleridir.

ALİ İMRAN SURESİ 14.Kadınlar, oğullar, yük yük ALTIN ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.

ALİ İMRAN SURESİ 91.Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu ALTIN fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir. İşte dayanılmaz azab onlar içindir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.

Yukarıda da bahsedildiği gibi Ali İmran suresinde ALTIN kelimesinin geçtiği ayetler 14.ve 91. ayetlerdi.
Şimdi bazı basit matematik işlemleri yapalım:

Bu ayetlerin numaraları arasındaki farkı bulalım:

91-14=77

Şimdi bunu Ali İmran suresinin toplam ayet sayısı olan 200 sayısından çıkaralım ve geriye kalan ayet sayısını bulalım.

200-77=123

Demek oluyor ki, Ali İmran suresinde ALTIN kelimesinin   geçtiği bu iki ayet (14. ve 91.ayetler) 200 ayetten oluşan  bu sureyi  77 ve 123 birimden oluşan iki bölüme ayırmaktadır.

Peki bu 123 sayısı ile 200 sayısı arasında altın oran sayısı olan 1,618 ‘i ilgilendiren bir bağıntı var mıdır? 
200/1,618=123,…

Ancak bu tarz çıkarımlarda bazı konularda itirazlar olabilmektedir. Örneğin, bu konuda 200 sayısının 123 e bölümünün 1,626… olacağı ve bunun da altın oran sayısı olan 1,618 den farklı olacağı ileri sürülebilecektir. Aslında zaten iki tamsayının oranlamasından 1.618… olan altın oran sayısına ulaşılamaz. Ancak buradaki asıl iddia ayet numaralarının temsil edildiği tam sayıların bölümünün tam olarak altın oran sayısını yani 1,618… i verdiği değildir. Asıl iddia, toplam ayet sayısının altın oran sayısına bölümünün tam sayı olan kısmının  (123 sayısının) yani “altın” kelimesinin geçtiği 14.ve 91.ayetlerin 200 ayetlik sureyi bölümlediği iki kısımdan büyük olanının  değerini verdiğidir. Sonuçta, tam sayılarla yapılan işlem ve çıkarımlarda iki tam sayının oranının net bir şekilde altın oranı vermesi mümkün değildir. Ancak surelerin sayı değerlerini geometrik  şekillerle temsil edersek  durum değişir..Hem zaten “altın oran” aritmetik büyüklüklerle değil, aslen geometrik büyüklüklerle ilgilidir.


Şimdi , yukarıdaki bu matematiksel bağıntıyı pekiştirmek için geometrik şekil ile altın oran özelliklerini görelim:
Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi,1. ayetten 200. ayete kadar bütün ayetleri temsil etmek üzere her bir bölümün numaralandırıldığı bir çember düşünelim. Bu çember üzerinde 14.ayetten geriye doğru 200/1,618= 123,60…birim ilerlediğimizde 91. ayeti temsil eden bölümün içinde 91,60.. değerini temsil eden noktaya gelinecektir.91 .ayetten ileriye doğru  123,60… birim ilerlediğimizde ise 14.ayeti temsil eden bölümün içinde 14,60.. değerini temsil eden noktaya gelinecektir. Yani sonuçta gelinen noktalar 14. ve 91. ayeti temsil eden bölümlerin dışında olmayacaktır. 

Bu yöntemle altın oranı araştırdığımızda  200/123,60=1,618 değerini yani altın oran sayısı olarak kabul edilen sayıyı net olarak verebilmektedir.
Önemli Not:Altın oran sayısı tam olarak şöyledir.:1,618033988749894...(aslında "tam olarak" kelimesi de uyumsuz oluyor..çünkü sonsuza kadar devam eden bir sayı) Hiçbir iki tamsayının oranlaması gerçek altın oran sayısını vermez,veremez.. 1,618...' i verir ancak 1,618033988749894... yı veremez.. örneğin 233/144=1,6180555555...şeklinde  bir sonuç çıkar.Fibonacci dizisindeki iki ardışık sayının oranlaması da aynı şekilde 1,618... i verir,ancak 1,618033988749894... yı veremez.


 
Şimdi de bahsettiğimiz ayetlerin sure numaraları ve ayet numaralarını bir arada değerlendirerek benzer bir işlem yapalım.

Ali İmran suresi 3.suredir.14.ayeti sure numarasıyla birlikte 3-14 şeklinde,91 . ayeti ise 3-91 şeklinde gösterilir. Bu aşamada bu sayıları kendi aralarında toplayalım.

3+1+4=8
3+9+1=13

Yukarıda bahsettiğimiz şekilde bu toplamları işleme tabi tutalım.

13/1,618=8,0…

Tüm bu işaretler  “Altın Oran” ın Kuran-ı Kerim’de Ali İmran suresinin 14. ve 91 .ayetlerinde geçen “altın” kelimeleriyle mucizevi bir şekilde ortaya konulduğunu göstermektedir. Bunun yanında Kabe’nin bulunduğu Mekke’nin Dünyamızın altın oran noktası olduğuna dair iddianın dayanaklarından biri olan ayetin de Ali İmran suresi içinde(96.ayet)  olması ayrıca dikkate değerdir.

thegunner:

Edip Yüksel in ve 19un ilgimi çekmeye başladığı dönemlerde, Hulki Cevizoğlu nun ceviz kabuğunda Edipi konuk ettiği programların birinde Hulki laf arasında "bir de 7-19 lu bir sistemden bahseden birisi var" diye eklemişti ama konunun üzerine gidilmedi. Ben de 19daki mukemmellikleri gördükten sonra içimden "7 küçük bir sayı ve katlarının denk gelme ihtimali yüksek" diye bir düşünce gecirmistim. Detaylı araştırma yapmamistim. 
​​​​​​19 çok kuvvetliydi. 2 ayeti Kur'an dan saymamak çok önemli bir durumdu. Içimden o ayetlerin uydurma olduğunu kabul ettiğim zamanlarim oldu. Ama tam sindirememistim. Hep aklıma "bilmediğin emin olmadığın etraflıca arastirmadigin şeylerin ardına düşme" minvalindeki ayetler geliyordu. Hep de dua ettim bu konuyu benim için netleştir kafamda soru işareti bırakma diye.
Allah'a şükürler olsun ki ikizkod'dan sonra kafamda hiç soru işareti kalmadı. İmran Akdemir'den Allah razı olsun.
Bu 2 ayeti kabul etmeyenler için bu yazımı 114hareketi.org sitesinde paylaştım.

Sadece 19'dan haberdar olduğum o dönemlerde internette bu altın oran yazısına bir yerde rastladım ve çok ilgimi çekince İmran Akdemir'in ikizkod kitabını ve ikizkod.com sitesindeki bütün ispatları okudum.

⚠️

1809|15|9|إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا ٱلذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ

İnnâ nahnu nezzelnez zikre ve innâ lehu le hâfizûn.

Şüphesiz biziz; biz indirdik zikri (Kuran’ı) ve şüphesiz biziz onun koruyucuları.

Mushaf ile Kuran’ı ayırdığımızda çelişki ortadan kalkmaktadır.

 İnsan eliyle kopyalanan mushaflarda hata olmaması düşünülemez6234 ayette 77401kelimenin mum ışığında, matbaa olmadan, elle kopyalanması esnasında imla hataları yapılmaması mümkün değildir. Zaten de bu şekilde olmuştur. O durumunda anlarız ki Yüce Allah insan eliyle kopyalanan mushaflara koruma garantisi vermiyor. Aksi halde yeryüzündeki hiçbir mushafta imla hatası olmaması gerekirdi. Hiçbir eğrilik, çarpıklık olmaması gerekirdi. Yüce Allah ancak Kuran’ın koruma garantisi veriyor.

http://www.yenimucizeler.com/altin-oranin-kurani-kerimdeki-mucizevi-yansimasi


yediğine içtiğine ama daha önemlisi de, zihnine soktuklarına dikkat et.


❌❌❌❌❌❌❌

(“18:1 ayetindeki Muhammed peygambere indirilen Kuran”)!== (“İmran Akdemir’in elinde tuttuğu Kuran mushafı”)

İmran Akdemir ‘ikizkod’ (19 ve 7) ile ve Mustafa Kurdoğlu da ‘197Mod (7)=2, Mod(19)=7’ sayıları ile çok sayıda sayı üretirler. Ürettikleri bu sayılarla ellerindeki Kuran mushafında hiçbir hata olmadığınıhiçbir çarpıklık olmadığınıhiçbir eğrilik olmadığınıiddia ederler. Buna da 18:1 ayetini delil olarak getirirler. Onlara göre 18:1 ayeti ellerindeki mushafın asla ama asla çarpıklık/eğrilikiçermediğinin bir delilidir. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Ürettikleri sayıların mucize olmasını bırakın, bu sayılar ancak yüzlerce imla hatası içeren ellerindeki mushafın haşa Yüce Allah’ın 18:1ayetindeki işaret ettiği Kuran ile bir tutulmasına yalancı tanıklık ederler. Bu kimseler Kuran ile mushafın farkını bilemedikleri için veya anlayamadıkları için (kalplerinde bir hastalık olduğu için) böyle yapıyor olmalıdırlar.   

Bu kimselere Javascript kodu ile seslenmek istiyorum;

(“18:1 ayetindeki Muhammed peygambere indirilen Kuran”)!== (“İmran Akdemir’in elinde tuttuğu Kuran mushafı”)

(“18:1 ayetindeki Muhammed peygambere indirilen Kuran”)!== (“Mustafa Kurdoğlu’nun elinde tuttuğu Kuran mushafı”)

!== (eşit değil) demektir. Harfi harfine eşit olsaydı (===) işareti yapacaktık.

Bunu iyice anlayın lütfen.     

Şimdi delillerimizi sunalım;

Yüce Allah 18:1 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

2139|18|1|ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ٱلَّذِىٓ أَنزَلَ عَلَىٰ عَبْدِهِ ٱلْكِتَٰبَ وَلَمْيَجْعَل لَّهُۥ عِوَجَا

El hamdulillâhillezî enzele alâ abdihil kitâbe ve lem yec’al lehu ıvecâ.

Hamd Allah’adır; ki indirdi kuluna kitabı (Kuran’ı); ve asla yapmaz ona eğrilik/çarpıklık.

(عِوَجَاıvecân kelimesi kökü (عوج) çarpıklık-eğrilik(crookedness), eğri-büğrülük (twistedness), kavislenme (curvature), bükülme (bending), kemerli(bowed), çarpıklık (tortuosity), yamukluk-düzgünsüzlük (unevenness), doğrudan sapma-ayrılma (deviation), bozulma (degeneration), sağlıksız (unhealthy), anormal durum (abnormal condion) anlamındadır.  Hans Wehr 4th ed., page 765 (of 1303)

Bu ayette Yüce Allah Kuran’ı Muhammed peygambere indirdiğini ve onda asla bir eğrilikbir çarpıklıkbir bozukluk yapmadığını ve yapmayacağınıbildiriyor. ‘يَجْعَل’, 'yec’al' 'fiili 3. şahıs ve geniş zamanolarak gelmiştir ve ‘yapar’ anlamı vardır. 'لَمْ' ‘Lem’ olumsuzluk edatı ile geldiğinde ise bu fiilin asla ama asla gerçekleşemeyeceğini bize bildirir. Böylece ‘lemyec’al’ geçişi ‘asla yapmaz’ olarak çevrilebilir. Fiilin öznesi ise Yüce Allah olmalıdır.

Ayete göre Muhammed peygambere indirilen Kuran’da asla ama asla bir eğrilikbir çarpıklıkolmaz/olamaz. Kesinlikle böyledir. Ben de tüm kalbimle buna inanıyorum. Yüce Allah’ın ayetteki işaretini de görüyorum.

Durum ortada iken yüzlerce imla hatası bulunan mushaflar 18:1 ayetinde işaret edilen Kuran olabilir mi? 

Kısa cevap; asla. Bunu daha iyi anlamak için konuyu biraz açalım.

Kuran ile mushafın farkı;

Bu nokta o kadar önemli ki bu konuyu anladığımızda kafamızdaki çelişkiler kaybolacaktır. Kuran ile mushafı ayırmamız gereklidir. İmran Akdemir ve Mustafa Kurdoğlu’nun anlayamadığı nokta budur. Günümüzde yeryüzünde birçok farklı Kuran mushafı var. Türkiye’de basılan Kuran mushafı (Hafs Mushafı) ile Arabistan’da basılan mushaf farklı. Afrika’da basılan mushaf farklı (Warsh (Varş) Mushafı). Haydi günümüzü bırakalım çok eskilere gidelim. Muhammed peygamberimiz vefat ettikten kısa süre sonra yazılmış olan, müzelerde bulunan Kuran mushaflarını incelediğimizde çok sayıda imla hataları içerdiklerini görmekteyiz. Bir kelime bir mushafta başka yazılmış, diğer bir mushafta farklı yazılmış. Aynı Kuran mushafında bile aynı kelime bir surede farklı yazılmış diğer bir surede farklı yazılmış.

Eski Kuran mushaflardaki imla hatalarına örnek olması için aşağıdaki örnekleri vermek istiyorum. 

Bunun gibi yüzlerce hata var. Dr. Tayyar Altıkulaç’ın ‘Mushaflarda İmlâ Problemi’ isimli muhteşem çalışmasını okumanızı mutlaka öneririm. 

Ayrıca çok detaylı inceleme için yine Dr. Tayyar Altıkulaç’ın aşağıdaki eseri okunabilir. 377 sayfa olan bu güzel eseri incelediğinizde Kuran mushaflarında çok sayıda ama çok sayıda imla hatasının mevcut olduğunu göreceksiniz. Hiçbirisi birbirine tam olarak eşit değil. Aynı mushafta bile tutarsızlıklar var. Haşa bu tutarsızlıklar, bu hatalar, bu çarpıklıklar Yüce Allah'tan mı kaynaklanıyor? Asla. Elbette insanlardan kaynaklanıyor.     

Örnek farklılıklar; Fatiha suresi; Rampur Raza Library: No. 1, Korankodex (ʿAlī b. Abī Ṭālib zugeschrieben)) kütüphanesinde bulunan eski bir Kuran mushafındaki yazılış verilmiştir. 24 elif harfi (+); Baltimore, The Walters Art Museum W.554. 4 kelime de fazladan elif harfi ile yazılmış. 24 elif harfi (+)

Aşağıdaki mushafta 4 kelime hatalı olarak 4 elif fazladan yazılmış.

fatiha ikiz kod aldatmacasi mustafa kurdoglu 19ve7 aldatmacasi

Aşağıdaki resimde sağdaki (Codex Ṣanʿāʾ DAM 01-25.1) s-sirata kelimesi doğru olarak yazılmış. Fazladan elif harfi olmadan.

fatiha ikiz kod aldatmacasi mustafa kurdoglu 19ve7 aldatmacasi 1

İmran Akdemir ve Mustafa Kurdoğlu’na soruyorum; “Bu bir çarpıklık değil mi? Bu bir eğrilikdeğil mi? Bu bir anormallik değil mi? Evrenlerin yaratıcısı ne buyurmuştu 18:1 ayetinde? Kuran’da asla bir çarpıklıkbir eğrilik yapmayız.”

19 mucizesine tanık olamamış kimselerin büyük sınavıdır bu. Kuran mushaflarındaki imla hataları sorununu duymak bile istemezler. Derler ki anlam bozulmadığı için bunların önemi yoktur. Böyle mantık olur mu? Evrenin yaratıcısı haşa kelimeleri doğru yazdıramamış mı? 18:1 ayetini tekrar okuyun. Kuran’da asla ama asla çarpıklık olmaz. Ancak mushaflarda imla çarpıklıkları var. Ne yapacağız?

19 mucizesine tanık olamamış kimselerin şunu iyi anlaması lazım; Kuran ile mushaf aynı şey değildir. Muhammed peygambere indirilen Kuran ile elimizde tuttuğumuz mushaf tam olarak aynı değildir. Muhammed peygambere Yüce Allah’ın indirdiği Kuran bizzat resûl tarafından Cibrîl aracılığı iletoplanmış/bir araya getirilmiştir. Cibrîl aracılığı ile toplanan bu Kuran mushafında tek bir harf hatası bile yoktu. Ben buna Muhammed mushafı diyorum. Muhammed mushafı Yüce Allah’ın 18:1 ayetinde işaret ettiği Kuran’dır. O mushafta tek bir harfte bile bir çarpıklıkbir eğrilikbir anormallik yoktu. Muhammed mushafı bizzat Yüce Allah tarafından bir araya getirildi/toplandı, insanlığa deklere edildi. Elbette Cibrîl ve resûl aracılığı ile.  

Yüce Allah’ın önemli bir sınavının şartı olması nedeni ile bu mushaf maalesef elimizde yok. Ancak Osman döneminde oluşturulan komisyonun elinde bu mushaftan insanlar eliyle kopyalanmış sayfalar olduğunu anlarız. Bu kopyalar Muhammed peygamberimizin ve Cibrîl’in kontrolünde olmadığı için imla hataları içeriyordu. Böylece Osman mushafı muhtemelen imla hataları içerir şekilde oluştu. Ayrıca Osman mushafı oluşturulurken şeytan tarafından 2 söz besmele ile başlamayan biricik sure olan tevbe suresinin sonuna şeytan insanlar tarafından eklendi. Böylece Osman mushafı imla hataları ve ayetmiş gibi eklenen 2 fazla söz ile oluşturuldu. Dünya üzerinde henüz Osman mushafını bulamadık. Elimizde yok. Belki de kayboldu. Müzelerde bulunan en eski Kuran mushafları bile ancak Osman mushafının kopyalarıdır.

Osman mushafı bir Kuran mushafı olsa da Muhammed mushafı değildir. Yüce Allah’ın 18:1 ayetinde işaret ettiği Kuran değildir. Bunu iyice anlayalım. Müzelerde bulunan tüm mushaflar dahil, şu an yeryüzünde bulunan hiçbir mushaf Muhammed mushafı değildir.

Yüce Allah Kuran’ı koruyacağını bildirmiştir;

Yüce Allah Kuran’ı koruyacağını 15:9 ayetinde bildiriyor.

Yüce Allah 15:9 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

1809|15|9|إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا ٱلذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ

İnnâ nahnu nezzelnez zikre ve innâ lehu le hâfizûn.

Şüphesiz biziz; biz indirdik zikri (Kuran’ı) ve şüphesiz biziz onun koruyucuları.

Mushaf ile Kuran’ı ayırdığımızda çelişki ortadan kalkmaktadır. İnsan eliyle kopyalanan mushaflarda hata olmaması düşünülemez6234 ayette 77401kelimenin mum ışığında, matbaa olmadan, elle kopyalanması esnasında imla hataları yapılmaması mümkün değildir. Zaten de bu şekilde olmuştur. O durumunda anlarız ki Yüce Allah insan eliyle kopyalanan mushaflara koruma garantisi vermiyor. Aksi halde yeryüzündeki hiçbir mushafta imla hatası olmaması gerekirdi. Hiçbir eğrilik, çarpıklık olmaması gerekirdi. Yüce Allah ancak Kuran’ın koruma garantisi veriyor.

Kuran’ı koruyan sistem nedir?

Yüce Allah’ın Kuran’ı matematik ayeti ile koruduğu 1974 yılında 19 sisteminin keşfedilmesi ile anlaşıldı. 19 sistemi ilk olarak tevbe suresine sonradan eklenen 2 sözü hemen deşifre etti. Kuran mushafından attı. 19 sistemindeki gelişmeler hatalı yazılmış olan bazı kelimeleri de deşifre etti. 19 sistemi Kuran’ın 6234 ayet olduğunu, 114 sure olduğunu, suredeki kelime sayısı gibi parametrelerin ilahi olduğunu kesin olarak gösterdi. Yakın zamanda inşAllah harf düzeyinde koruma da keşfedilecek. Böylece harf hataları içeren mushaflardaki eğrilik/çarpıklık düzeltilecek. Harf hataları da düzeldiğinde Yüce Allah’ın izni ile çarpıklık/eğrilik içermeyen Muhammed mushafına ulaşmış olacağız.

Neden bu şekilde olmuş olabilir?

Kuran’dan anladığımıza göre Kuran’ın kendisi büyük bir mucizedir. Kuran’ın içerdiği mucizelerin hepsinin açıklanmadığını 27:93 ayetinden anlıyoruz. Ayete göre bazı mucizeler Kuran’ın inmesinden sonra olacaktır. Yüce Allah dilediğinde mucizeler tecelli edecektir. İşte bu mucizelerden/ayetlerden olan ve büyüklerden birisi olan 19 mucizesi de 1974 yılında tecelli etti. Kuran’ı koruduğunu ortaya çıkar çıkmaz gösterdi.

Yüce Allah aşağıdaki 27:93 ayetinde şu şekilde buyurmuştur. 

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

3250|27|93|وَقُلِ ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ سَيُرِيكُمْ ءَايَٰتِهِۦ فَتَعْرِفُونَهَا وَمَا رَبُّكَ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

Ve kulil hamdu lillahi seyurikum ayatihi fe ta'rifuneha, ve ma rabbuke bi gafilin amma ta'melun.

Ve de ki: ‘Hamd (hakkıyla değerlendirme) Allah'adır. O size gösterecek ayetlerini-mucizelerini ve siz de onları tanıyacaksınız’; ve senin Rabbin gafil değildir yaptığınız şeylerden.

Sonuç olarak;

18:1 ayetinde Yüce Allah’ın Kuran’da asla ama asla bir çarpıklık/bir bozukluk/bir eğrilik yapmayacağıbuyruğunu yanlış olarak anlayarak imla hataları içeren mushafları kast ettiğini sanan ve bu yanlış değerlendirme ile 19, 7, Mod(7)=2, Mod(19)=7 gibi, ikiz kod gibi Yüce Allah’ın onay vermediği uyduruk sistemlerle gerçek 19 mucizesini inkar edenler bu makaleyi defalarca okumalıdır. 18:1 ayetinde geçen ‘lem’ edatı bir fiilin asla ama asla gerçekleşemeyeceğigösterdiğine göre Kuran’da tek bir harf bile hatalı olmamalıdır. Tek bir harf bile yanlış yazılmamalıdır. Zaten de böyle olmuştur. Mushaflarda çarpıklık/eğrilik olabilir. Ancak Kuran’da asla. Muhammed mushafına ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yüce Allah’ın gösterdiği yoldan yani 19 matematik sisteminden ilerliyoruz. Harfleri koruyan sistem ortaya çıkarıldığında mushaflardaki imla problemi de kıyamete kadar çözülmüş olacaktır. 

En doğrusunu Allah bilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️