16 Mart 2025 Pazar

Takim Yildizlar✨Batan Yildizlar

 

Takımyıldızlar

Halk arasında, zodyak (burçlar kuşağı) üzerinde yer alan 12 takımyıldıza ortak olarak “burçlar” adı verilmiştir. 

Zodyak, gökyüzünde güneş ve başlıca gezegenlerin yolu üzerinde bulunduğu tasarlanan hayali bir kuşaktır. Burçlar kuşağı olarak da bilinmektedir. Kuzey ve güney yarı küreler dahil bütün gökyüzündeki toplam takımyıldız sayısı 88'dir.

Herhangi bir gecede gökyüzüne bakıldığında bunlardan 40 kadarı görüş alanımızdadır. Bu takımyıldızlarından bir bölümü, Güneş'in yıl boyunca hareket ediyormuş gibi göründüğü yol boyunca sıralanmış takımyıldızlar olup, Burçlar Kuşağıolarak adlandırılırlar. 

Bunların sayısı, Yılancı Burcu'nun Akrep burcuna dahil edilmesiyle 12 tanedir. Bu kuşaktaki takımyıldızlar Zodyak Takımyıldızları olarak da bilinirler. Zodyak takımyıldızlarının isimleri şunlardır: Aries (Koç)Taurus (Boğa)Gemini (İkizler)Cancer (Yengeç)Leo (Aslan)Virgo (Başak)Libra (Terazi)Scorpius (Akrep)Sagittarius (Yay)Capricorn (Oğlak)Aquarius (Kova)Pisces (Balık).

En iyi tanınan takımyıldızlarından biri Ursa Major'un (Büyük Ayı) en parlak yedi yıldızının düzeni çok çeşitli cisimlere benzetilmiştir. Bu nedenle Ursa Major takımyıldızına bugüne kadar Saban, Araba, Yedi Öküzler ve Büyük Cezve gibi çeşitli adlar verilmiştir. 

Orion takımyıldızı genellikle bir avcı olarak çizilmiştir. Bu takımyıldızın üç parlak yıldızı Avcı'nın Kuşağını oluşturur. Avcının iki köpeği vardır; büyük olanı Canis Major, küçük olanı ise Canis Minor'dur. Orion'un yakınlarındaki, burçlar kuşağı takımyıldızlarından Gemini yer alır. Gemini'deki (İkizler) en parlak iki yıldız, adlarını Yunan efsanesinde Zeus'un ölümsüzlük verdiği oğulları Kastor ve Polluks'tan almaktadır.

Burçlar kuşağının bir başka takımyıldızı, Herakles'in öldürdüğü Nemea aslanı olduğu varsayılan Leo'dur (Aslan). 

Draco (Ejderha)takımyıldızı da, adını Herakles'in bir başka kurbanı olan ejderhadan almaktadır. 

Orion'u öldüren akrep, Scorpius (Akrep) takımyıldızı olarak görünür. 

Perseus'un deniz canavarından kurtardığı karısı Andromeda ve onun annesi Cassiopeia ile babası Cepheus'un isimleri de takımyıldızlara verilmiştir.

Burçlar kuşağındaki takımyıldızlarının sınırları sabit olduğu dönemlerde, Güneşin bu takımyıldızlarının içinden geçiş tarihleri şöyledir:

Burçlar Kuşağı Çarkı: 6. yüzyıldan kalan İsrail'de Beit Alpha Sinagogunda bulunan mozaik işlemeli burçları gösteren resim.

Zodyak işaretleri yüzyıllardır insanları büyülemiş, gök cisimlerinin konumlarına dayalı kişilik, ilişkiler ve gelecek tahminleri hakkında içgörüler sunmuştur. İster inanan ister şüpheci olun, zodyak işaretlerini anlamak insan davranışı ve kişisel özellikler hakkında ilgi çekici bakış açıları sağlayabilir. Her zodyak işaretinin kökenlerini, anlamlarını ve özelliklerini keşfedelim.

Zodyak İşaretleri Nelerdir?

Zodyak işaretleri, gök cisimlerinin konumları ile Dünya'daki olaylar arasında bir ilişki olduğunu öne süren bir inanç sistemi olan astrolojinin bir parçasıdır. Zodyak, her biri Güneş'in yıl boyunca içinden geçtiği görünen bir takımyıldızın adını taşıyan on iki 30° göksel boylam bölümünden oluşan bir çemberdir. Bu on iki işaret toplu olarak zodyak olarak bilinir.

Zodyak İşaretlerinin Kökenleri

Zodyak kavramı, daha sonra Helenistik kültürden etkilenen Babil astrolojisinden kaynaklanmıştır. Babilliler, gökyüzünü on iki eşit parçaya bölen bilinen ilk göksel koordinat sistemini oluşturmuşlardır. Bu sistem, her parçayı bir takımyıldıza bağlayan ve bugün bildiğimiz modern astrolojik çerçeveyi geliştiren Yunanlılar tarafından benimsenmiş ve genişletilmiştir.

On İki İşaret

Her burç belirli tarihler, elementler ve kişilik özellikleriyle ilişkilendirilir. İşte on iki burcun her birine daha yakından bir bakış:

1. Koç (21 Mart – 19 Nisan)

  • Element: Ateş
  • Özellikler: Enerjik, cesur ve kararlı. Koç burcu bireyleri liderlik nitelikleri ve maceracı ruhlarıyla bilinirler. Dürtüsel ve çabuk hareket edebilirler.

2. Boğa (20 Nisan – 20 Mayıs)

  • Element: Toprak
  • Özellikler: Güvenilir, sabırlı ve pratik. Boğalar güçlü iradeleri ve hayattaki güzel şeylere olan sevgileriyle bilinirler. İnatçı ve değişime dirençli olabilirler.

3. İkizler (21 Mayıs – 20 Haziran)

  • Element: Hava
  • Özellikler: Uyumlu, meraklı ve iletişimci. İkizler burcu çok yönlülükleri ve hızlı zekalarıyla bilinirler. Kararsız ve tutarsız olabilirler.

4. Yengeç (21 Haziran – 22 Temmuz)

  • Element: Su
  • Özellikler: Şefkatli, sezgisel ve koruyucu. Yengeçler besleyici doğaları ve duygusal derinlikleriyle bilinirler. Karamsar ve aşırı hassas olabilirler.

5. Aslan (23 Temmuz – 22 Ağustos)

  • Element: Ateş
  • Özellikler: Kendine güvenen, cömert ve karizmatik. Aslanlar, ilgi odağı olmaktan hoşlanan doğal liderlerdir. Kibirli ve bencil olabilirler.

6. Başak (23 Ağustos – 22 Eylül)

  • Element: Toprak
  • Özellikler: Analitik, çalışkan ve detay odaklı. Başaklar titiz doğaları ve hizmete olan bağlılıklarıyla bilinirler. Eleştirel ve mükemmeliyetçi olabilirler.


Bu sabit yıldız doğa ile ilgilidir. Sorumluluk sahibi bir yapı verebilir. Bu kişiler dürüst ve çalışkan olabilir. Burada Mars ve Jüpiter; tabiat sevgisi, tıp sevgisi gibi etkiler verebilir. Doğa bilimleri, tabiat bilimcileri bunlarda görülebilir. Görevli sorumlu çalışkan yapı verebilir.

Mars kavuşumu askerlik görevi verebilir.

Jüpiter kavuşumu gelecek öngörülerin tutması, kehanet yeteneği verebilir.

Tıp doktorlarında, diş hekimlerinde ve eczacılarda görülebilir. Bahçıvan olabilir.


7. Terazi (23 Eylül – 22 Ekim)

  • Element: Hava
  • Özellikler: Diplomatik, çekici ve adil. Teraziler denge ve adalet duygusuyla bilinirler. Kararsız olabilirler ve çatışmalardan kaçınabilirler.

8. Akrep (23 Ekim – 21 Kasım)

  • Element: Su
  • Özellikler: Tutkulu, becerikli ve kararlı. Akrepler yoğunlukları ve güçlü iradeleriyle bilinirler. Gizli ve sahiplenici olabilirler.

9. Yay (22 Kasım – 21 Aralık)

  • Element: Ateş
  • Özellikler: İyimser, maceracı ve felsefi. Yaylar özgürlük ve keşif sevgileriyle bilinirler. Kaba ve düşüncesiz olabilirler.

10. Oğlak (22 Aralık – 19 Ocak)

  • Element: Toprak
  • Özellikler: Disiplinli, hırslı ve pratik. Oğlaklar güçlü çalışma ahlakları ve hedef odaklı doğalarıyla bilinirler. Karamsar ve inatçı olabilirler.

11. Kova (20 Ocak – 18 Şubat)

  • Element: Hava
  • Özellikler: Yenilikçi, bağımsız ve insancıl. Kovalar ilerici düşünceleri ve fark yaratma arzularıyla bilinirler. Mesafeli ve öngörülemez olabilirler.

12. Balık (19 Şubat – 20 Mart)

  • Element: Su
  • Özellikler: Empatik, sanatsal ve sezgisel. Balıklar şefkatli doğaları ve yaratıcı yetenekleriyle bilinirler. Kaçışçı ve aşırı güvenen olabilirler.

Zodyak İşaretlerinin Elementleri ve Modaliteleri

Her burç dört elementten biriyle ilişkilendirilir: Ateş, Toprak, Hava ve Su. Bu elementler burçların temel özelliklerini etkiler:

  • Ateş Burçları (Koç, Aslan, Yay): Tutkulu, dinamik ve mizaçlı.
  • Toprak burçları (Boğa, Başak, Oğlak):Ayakları yere basan, pratik ve güvenilir.
  • Hava Burçları (İkizler, Terazi, Kova):Entelektüel, iletişimci ve sosyal.
  • Su burçları (Yengeç, Akrep, Balık):Duygusal, sezgisel ve besleyici.

Ek olarak, burçlar üç modaliteye göre kategorize edilir: Öncü, Sabit ve Değişken. Bu modaliteler burçların niteliklerini ve hayata yaklaşımlarını temsil eder:

  • Öncü Burçlar (Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak): Yeni girişimlere başlamayı seven liderler ve öncüler.
  • Sabit Burçlar (Boğa, Aslan, Akrep, Kova): Kararlı, güvenilir ve her şeyi sonuna kadar götüren kişilerdir.
  • Değişken Burçlar (İkizler, Başak, Yay, Balık): Değişim ve dönüşüm konusunda yetenekli, uyumlu, esnek ve becerikli insanlardır.

Uygulamalar ve Yorumlar

Zodyak işaretleri astrolojinin çeşitli alanlarında kullanılır, bunlardan bazıları şunlardır:

  1. Burçlar: Günlük, haftalık ve aylık burçlar, yıldızların ve gezegenlerin konumlarına dayalı tahminler ve içgörüler sağlar.
  2. Uyumluluk: Astrologlar, kişilerin burçlarına göre uyumlarını analiz ederek romantik ve platonik ilişkilere dair fikirler sunarlar.
  3. Kişisel Gelişim: Burcunuzu anlamak, güçlü yönlerinizi, zayıf yönlerinizi ve potansiyel gelişim alanlarınızı anlamanıza yardımcı olabilir.

 

Zodyak işaretleri, kişilik özellikleri, ilişkiler ve olası yaşam yollarına büyüleyici bir bakış sunar. İster eğlence için astrolojiyi araştırın, ister daha derin bir öz farkındalık arayışında olun, zodyağı anlamak ödüllendirici bir deneyim olabilir. Zodyak işaretlerinin kökenlerini, özelliklerini ve uygulamalarını araştırarak, kendiniz ve çevrenizdekiler hakkında ilgi çekici içgörüler ortaya çıkarabilirsiniz.


♻️


Tutulum

bir yıl boyunca Güneş'in gök küre üzerinde çizdiği çemberin sınırladığı daire, ekliptik

Güneş, ekliptik boyunca yaptığı görünür hareketinde, gök ekvatorunu biri güneyden kuzeye, diğeri kuzeyden güneye olmak üzere iki noktada keser. Güneyden kuzeye geçiş, Koç takımyıldızının ilk noktası ve gök ekvatoru üzerinde ekliptiğin yükselen düğümü (İng. ascending node) olarak da bilinen Mart ekinoksu olarak adlandırılır. Kuzeyden güneye geçiş ise Eylül ekinoksu veya alçalan (İng. descending) düğümdür.

Dünya'nın yörüngesinden bakıldığında, Güneş sabit yıldızlara göre hareket ediyor gibi görünür ve ekliptik, Güneş'in gök küresi üzerinde izlediği yıllık yoldur. Bu süreç 365 günden biraz fazla süren bir döngü içinde kendini tekrarlar.

Dönme ekseninin   gökküresini kuzey tarafta kestiği noktaya Kuzey Gök Uçlağı (kuzey kutup noktası )  denir ve bu noktaya çok yakın olan yıldızın  (Kutup Yıldızının )  adı Polaris – Demirkazık ‘tır.

Gök Eşleği,  Yerkürenin Eşlek (Ekvator) düzlemi uzaya doğru genişletildiğinde  oluşan  gökküresi ile arakesitidir.

Gök Eşleği,   Gökküresini iki eşit parçaya böler.

Dünyamız üzerindeki bir gözlemci Güneş’e baktığında onu gökküresi üzerindeki yıldızlar arasında bir yerde görür. Dünya Güneş etrafındaki yörüngesinde dolanırken,  gözlemci Güneş’i gökyüzünde yıldızlar arasında dolanıyormuş gibi gözler.  Bunun dönemi bir yıl olduğundan bu harekete de “Yıllık Görünür Hareket” adı verilir. Mevsimler, yıl vb kavramlar bu hareket sonucu ortaya çıkar. .  (Güneş’imizin gökyüzünde gözlenen bu  yer değiştirmesi,  yerkürenin hareketi sonucunda gözlenen bir göreli-görünen harekettir. Güneş’in gerçek hareketi değildir. Bu   hareketi sırasında da bir yıl  süresince  Burç adı verilen 13 takımyıldızın sınırları içersinde yolalır.)


GÜNEŞ’imizin  bir yıl boyunca gökyüzünde izlediği çembere “TUTULUM” denilmektedir. Güneş, bu çember üzerinde  hergün yaklaşık 1 derece doğuya doğru yolalır.  Güneş ve Ay Tutulmaları,  YER, AY ve GÜNEŞ tam bu düzlem üzerinde ve aynı hizada olduklarında gerçekleşir. Tutulum denmesinin nedeni de budur. ( Diğer gezegenler ve AY da bu çembere çok yakın dolanırlar. Hepsinin dolandığı, Tutulum çevresindeki band şeklindeki bu bölgeye  ZODYAK KUŞAĞI  adı verilir. )

    Zodyak Yolculuğu adımı parantez içinde belirtilmiştir [2].

♌︎ Aslan: aydınlatan, dürüst, sadık, güven veren, asil, canlandıran (sıradan dünya)

♍︎ Başak: hazmeden, analizci, faydacı, düzene sokan, eniyileyen/optimizer, titiz (macera çağrısı)

♎︎ Terazi: adaletçi, demokratik, diplomatik, tartışmacı, yöntemci, kararsız (çağrıyı reddediş)

♏︎ Akrep: kararlı, savaşkan, tesirli, derinleşen, saklayan, uçlaşan (rehberle tanışma)

♐︎ Yay: esinleyen, yayan, yücelten, militan, ozan, hayalperest (eşiğin aşılması)

♑︎ Oğlak: yapılandıran, şüpheci, sınayan, güvenilir, soğukkanlı, (öz)eleştirel (dostla düşmanla sınanma)

♒︎ Kova: bulutsu, ufuk açan, güncelleyen, istikrarlı, ilerleten, yansızca sorgulayan (iç oyuğa yaklaşma)

♓︎ Balık: duygulu ve duyulu, yoğun ve akışkan, niteliklere dağılan, anlam arayan, inanarak içeren, çelişki üstlenen (çetin ve çileli sınavdan geçme)

♈︎ Koç: hızlı, spontane, sürtüşen, kıvılcımlı, dürtülü, ayarsız (ödülü kapma)

♉︎ Boğa: acelesiz, duyusal, hazzeden, düzenli, tutarlı, güven uyandıran (eve dönüş yolu)

♊︎ İkizler: meraklı, esnek, dağıtık düşünen, çelişki kaldıran, işlek zihinli, genç ruhlu (yeniden diriliş ve kefaret)

♋︎ Yengeç: bakımveren, duygusal, ihtiyatlı, kırılgan, can suyu, rahim (iksirle eve dönme)

⚠️Şimdi burçların adımlara nasıl bağlandığını açıklayalım ki sayılan erdemlerin diyalektik ilişkileri anlaşılsın:

♌︎ Aslan: Masal kahramanlarının sıklıkla prens veya prenses olmaları öyküyü başlatan sıradan dünyanın ataletindeki asaleti vurgular.

♍︎ Başak: Macera çağrısını işiten prens veya prensesin ilk tepkisi o çağrıyı müthiş bir özenle yoksaymaktır: Herşeyi güzelce hazmedebilir, o çağrı hariç!

♎︎ Terazi: Çağrıyı artık duymazdan gelemeyen prens veya prenses onu tartışmaya açacaktır, birçok insanla diyalog kurup maceradan uzak durmak için vesileler (veya mazeretler) biriktirecektir.

♏︎ Akrep: Ona yol gösterecek rehberle karşılaşan kahraman kararlılaşır ve derinleşir çünkü artık silahsız değildir.

♐︎ Yay: Rehber yanında olunca kahraman maceraya atılır ve karşısına çıkan eşikleri aşmaya cesaret eder.

♑︎ Oğlak: Özel dünyanın zorlukları karşısında dostu/düşmanı tanıması ve sağlam ilişkiler kurması gerekir.

♒︎ Kova: İlerlemeyi sürdüren kahraman bir an gelir ki canavarın göbeği denen geniş hazneye düşer ve zeminsiz kalır.

♓︎ Balık: Kahraman kendi ruhsal temelleriyle yüzleşmekle en büyük sınavını verecektir, kendi düşsel çelişkilerini katedecektir.

♈︎ Koç: Yüzleşme bitince kahraman derhal canavarın göbeğinden firar etmelidir, zararın neresinden dönse kârdır.

♉︎ Boğa: Firar eden kahraman emin adımlarla evinin yolunu tutturur, yürüyüş uzun olacağından aceleye gelemez.

♊︎ İkizler: Ev yolunda kahraman bir mola verir ki yaşadığı yüzleşmeyi ruhuna da işleyebilsin, yeni haliyle eski evine kabul edilebilmek için.

♋︎ Yengeç: Yüzleşmesini tamamlayıp evine varan kahraman iksiri getirmekle asıl amacına ulaşmış olur. Artık bir sonraki maceraya hazırdır.

(İngilizcesi)

♈︎ ♉︎ ♊︎ ♋︎ ♌︎ ♍︎ ♎︎ ♏︎ ♐︎ ♑︎ ♒︎ ♓︎

Işık Barış Fidaner doktoralı (Boğaziçi Üniversitesi) bir bilgisayar bilimcidir. Yersiz Şeyler‘in Admini, Žižekian Analysis’in Editörü, Görce Yazıları‘nın Küratörüdür. Twitter: @BarisFidaner

Notlar:

[1] Çağrışımları toplarken yararlandığım astrolog sohbetleri: (1) (2)

[2] Bkz “Zodyak Yolculuğu” (şema aşağıda)

Burç yiğidin kancasıdır.

zodihero



♻️


— Bismillah:📖 arastirmam S.Olbrich —


        ❗️   Takim Yıldızlari; ZODYAK ✨


🗣️ * Ablam;  


🗣️ *Ben; 





🌟İbrahim'in üzerini gece bürüdü, bir yıldız gördü: “- Bu mu benim Rabbim?!” dedi. Derken yıldız batıverince: “- Ben öyle batanları sevmem” dedi.~En‘âm,76       




        ☝🏻Alemlerin Rabbi olan Allah‘a hamd olsun.          

                                   
                                     ♻️




YILDIZLAR NEREDE DOĞAR?

Gökbilimciler, galaksilerin sarmal kollarında bulunan yoğun gaz bulutları olan moleküler bulutların yıldızların doğum yeri olduğuna inanırlar. Bulutlardaki yoğun bölgeler çöker ve "proto yıldızlar" oluşturur. Başlangıçta, çöken yıldızın kütleçekim enerjisi, enerjisinin kaynağıdır. Yıldız, merkezi çekirdeği hidrojeni helyuma yakabilecek kadar büzüldüğünde, bir "ana dizi" yıldızı haline gelir.

447528main_image_1647_946-710

{Evrendeki “nebula” (bulutsu) adı verilen dev gaz ve toz bulutları yıldızların doğum mekanlarıdır.}

Yıldız oluşumu evrendeki en eski süreçtir. Yıldızlar, kütle çekim etkisiyle büyük gaz ve toz bulutları çöktüğünde oluşur. Bu devasa gaz bulutlarına nebulalar denir . Özellikle yıldız nebulaları.

Bir bulutsu çöktükten sonra bir proto yıldız oluşturur . Proto yıldızlar, hala yerçekimi tarafından sıkıştırılmakta olan gaz küreleridir. Bu sıkıştırma süreci muazzam miktarda ısı ve basınç yaratır. Proto yıldızlar bir toz ve gaz diskiyle çevrilidir. Bu proto yıldızlar, tüm gaz toplanana veya yerçekimi küreyi artık sıkıştıramayana kadar gaz biriktirmeye devam eder. Yerçekimi küreyi artık sıkıştıramıyorsa, bu, çekirdeğindeki gaz atomlarının nükleer füzyona ulaştığı anlamına gelir. Bir yıldız nükleer füzyona ulaştığında, proto yıldız evresinden çıkar ve yaşam döngüsünün ana dizi aşamasına girer. Ana dizi, nükleer füzyonla oluşturulan dış basınç, yerçekimiyle oluşturulan iç basınca eşit olduğunda elde edilir. Bir yıldız artık gaz biriktiremeden nükleer füzyona ulaşamazsa, kahverengi cüce olur. 



Kova takımyıldızı yönünde bulunan oldukça büyük bir gezegenimsi bulutsuKarl Ludwig Harding tarafından muhtemelen 1824'ten önce keşfedilmiştir. 

Bu bulutsu, parlak gezegenimsi bulutsular içinde Dünya'ya en yakın olanıdır. Uzaklığı yaklaşık olarak 215 parsek yani 700 ışık yılıdır.

Görünüşte Halka bulutsusu'na, boyutu, yaşı ve fiziksel özellikleri nedeniyle de Halter bulutsusu'na benzemektedir. 

Helis, 2003'ten bu yana internette sıklıkla "Tanrı'nın gözü" olarak anılır. 
Ünlü TV dizisi Battlestar Galactica'nın 15 Aralık 2006 tarihinde yayınlanan The Eye of Jupiter bölümünde Helis bulutsusuna muhtemelen bir gönderme vardır.


Helis Bulutsusu görünür ışık fotoğrafı, Hubble Uzay Teleskobu
Kaynak: NASANOAOESA, Hubble Helis Bulutsusu Takımı




♻️


Yıldız karşılığında Arapça’da necm (çoğulu nücûm) ve kevkeb (çoğulu kevâkib), Farsça’da ahter ve sitâre (İng. star) kelimeleri kullanılır. Kök bakımından necm “doğmak, ortaya çıkmak”, kevkeb “parlamak, aydınlık olmak” anlamına gelir (, “ncm”, “kkb” md.leri). 


Müfessir Râzî, maksadın "Kur'an'ın girdiği kalpler" olabileceği yorumunu da yapar. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)

Merhum Hamdi Yazır ise şöyle der:

Ayette geçe “nücûm", yıldızlar mânâsına geldiğine göre onların mevkileri battıkları veya doğdukları yerler, yani batı ve doğuları

yahut gökteki bulundukları yerleri, burç ve menzilleri

yahut akan yıldızların düştükleri mevkiler

veya kıyamet günü döküldükleri zaman düşecekleri yerler olmak üzere dört beş değişik yorumun her birine yahut da hepsine ihtimali vardır.

Ancak bu âyette nücûmu, Kur'ân'ın yıldızları yani her indirilmede gelen âyetler, indirilen kısımlar şeklinde yorumlamak mânâya daha uygun düşmektedir. Bu anlam tevriye suretiyle de olsa her halde kasdedilmiş olacağından, nücûmu yıldızlar diye tercüme etmemek gerekir. 

Bu mânâya göre o yıldızların yerleri ise, Melekler, Peygamberler ve hâfızların kalbleri, yahut Kur'ân âyetlerinin yazıldığı sahifeler veya mânâları, yahut onların inişine sebep olan olaylar ve hükümlerdir. Şu halde yıldızların yerleri diye nitelendirilen hususların hepsini içine alan en uygun mânâ budur. (Hak Dini, ilgili ayetin tefsiri)

Öte yandan, bu tamlamanın sözlükte "yıldızların düştüğü yerler" anlamına gelmesi, günümüzdeki bazı Kur'an araştırmacılarını burada astrofizik uzmanlarının "kara delik" tabir ettikleri "büyük kütleli yıldızların ömürlerini tüketmeleri sonucu meydana gelen farazi gök cisimleri"ne veya "yıldız kökenli olmayıp yıldızlar arası uzaydaki gaz kütlesinin sıkıştırılmasının yol açtığı oluşumlar"a işaret edildiği yorumunu yapmaya yöneltmiştir. (Kur’an Yolu, Heyet, ilgili ayetin tesfiri)

Sonuç olarak, “Yıldızların yerleri" ifadesinden bütün bu anlamların ve daha birçok mananın kasdedildiği söylenebilir.

Diğer taraftan, âyette bulunan “Yemin ederim” ifadesi, kelâmın sonu ile başı arasındaki tertibi ifade etmektedir. Allah Teâlâ, hidayet ve Hak din ile Resulünü gönderdiğinde ona gereken her şeyi vermiş ve lazım olmayan şeylerden de onu temizlemiştir.

Ona hikmeti, yani kesin delillerle onların kullanım şekillerini ve kalpleri inceltip fikirleri aydınlatacak faydalı nutukları ve en güzel yollarla mücadele metotlarını lütfetmiş ve herkesi herhangi bir şekilde tartışmasında aciz bırakmıştı. 

♻️


İKDÜ’l-CÜMÂN

عقد الجمان
Bedreddin el-Aynî’nin (ö. 855/1451) 850 (1446) yılına kadar gelen umumi tarihi.

  • AYNÎ, Bedreddin
    Türk asıllı Hanefî fakihi, tarihçi, hadis ve dil âlimi.
  • Tarihi hakkında önemli bilgiler verdiği devlet
    MEMLÜKLER
    Mısır, Suriye ve Hicaz’da hüküm süren müslüman Türk devleti (1250-1517).

    Şeyh Bedreddin Simâvî (ö. 823/1420), XIV. ile XV. yüzyıllarda yaşamış, önemli fıkıhçı ve sûfilerden biridir. Vahdet-i vücûd fikrini savunan 

  • Tam adı ʿİḳdü’l-cümân fî târîḫi ehli’z-zamân olan ve Târîḫu’l-Bedrî olarak da bilinen eser iki bölüm olarak değerlendirilebilir. Birinci bölümde dünyanın yaratılışı, coğrafyası, peygamberler tarihi, eski Mısır, İran, Yunan ve Arap tarihiyle hicrete kadar gelen İslâm tarihinden bahsedilir. 

    İḳdü’l-cümân, Burcî Memlükleri dönemi için en önemli kaynaklardan biri olmasının yanı sıra Anadolu coğrafyası hakkında da geniş mâlûmat içermektedir. Eserde siyasî olaylardan başka ekonomik, sosyal ve kültürel konulara da yer verilmiş, Nil nehri ve taşkınları, güneş ve ay tutulması, veba, kıtlık ve deprem gibi tarihte iz bırakan hadiseler de ayrıntılı biçimde anlatılmıştır. 

    1. ʿİḳdü’l-cümân fî târîḫi ehli’z-zamân. Aynî, yirmi cildi bulan bu umumi tarihi daha sonra kardeşi Şehâbeddin Ahmed’le birlikte sekiz ciltte ihtisar etmiştir. ʿİḳdü’l-cümân, Aynî’nin lakabına nisbetle Târîḫu’l-Bedrî, bu ihtisar da kardeşine nisbetle Târîḫu’ş-Şihâbî adıyla tanınmıştır. Aynî bu büyük eserini üç cilt halinde bir kere daha kısaltarak buna da Târîḫu’l-Bedr fî evṣâfi ehli’l-ʿaṣr adını vermiştir. Eserin Memlükler dönemine ait 648-664 (1250-1266) yıllarını kapsayan bölümü Muhammed Muhammed Emîn tarafından (Kahire 1407/1987); 815-824 (1412-1421) yıllarını kapsayan bölümü de Abdürrâzık et-Tantâvî tarafından edisyon kritiği yapılarak neşredilmiştir (Kahire 1985).


    ♻️


    Aquila (takımyıldız)

    Aquila (Kartal takımyıldızı), modern 88 takımyıldızdan biridir

    Çıplak gözle gözlenebildiği şekliyle Kartal takımyıldızı. 

    Aquila (Kartal takımyıldızı), modern 88 takımyıldızdan biridir. Mitolojide Zeus'un Kuşu olarak bilinir. Onun devlerle olan savaşında ona yardım eder ve ona bekçilik yapar.

    Aquila

    Aquila takımyıldızının haritası.  

    Takımyıldızın en parlak yıldızı olan AltairYaz üçgeni asterizminin başucu noktalarından birisidir. Kartal Takımyıldızı'nın çoğu Samanyolu bandı bölgesindedir. Bu konum nedeniyle, sınırları içinde birçok küme ve bulutsu bulunur, ancak loşturlar ve gökadalar azdır. 

    İkinci yüzyılda gök bilimci Ptolemy tarafından tanımlanan 48 takımyıldızdan birisiydi. M.Ö. dördüncü yüzyılda Eudoxus ve üçüncü yüzyılda Aratus tarafından bahsedilmişti. Uluslararası Astronomi Birliği tarafından kabul edilen 88 takımyıldızından biri olan Aquila, Romalılar arasında Vultur Volans(Uçan Akbaba) olarak biliniyordu. Romalılar arasında Çalgı Takımyıldızı için kullanılan Vultur Cadens ile karıştırılmamalıdır.

    Yunan matematikçi ve gök bilimci olan Batlamyus (Ptolemy) bu takımyıldızla, imparator Hadrian tarafından adlandırılmış ve şimdilerde kabul edilmeyen Antinoustakımyıldızındaki 19 yıldızı birlikte katalogladı. Ancak bazen yanlışlıkla Aquila'da 12, Antinous'da yedi yıldız kataloglayan Tycho Brahe'ye atfedilmiştir. Hevelius önce 23, daha sonra 19 yıldız belirlemişti.


    Antinous (aşağıda) ve Aquila (Almanca "Adler") takımyıldızları. Johann Bode'nin Vorstellung der Gestirne'sinden (1782).

    Gavin White'a göre Babil Kartalı, Ölü Adam olarak adlandırılan takımyıldızı pençelerinde taşıdı. Yazar ayrıca Antinous ve Ganymede'nin klasik öyküleriyle bir karşılaştırma yapar. 

    Klasik Yunan mitolojisinde Aquila, Zeus ve Jüpiter'in yıldırımlarını elinde tutan kartal (Αετός Δίας) Aetos Dios'u temsil eder. Aquila aynı zamanda Troya (Truva) krallarından birinin oğlu Ganymede'yi tanrılara kupa taşıyıcı olmak üzere hizmet etmesi için Olympus Dağı'na kaçıran kartalla ilişkili bir durum içerisindedir. 

    Hinduizm'de Aquila (Kartal) takımyıldızı, yarı kuş yarı insan tanrı olan Garuda ile tanımlanır. 

    Eski Mısır'da, Aquila muhtemelen Horus'un şahini olarak görülüyordu.

    Takımyıldız içerisinde dikkat çeken bazı yıldızlar; α Aql (Altair), β Aql (Alshain), γ Aql(Tarazed) ve ζ Aql (Okab ) olarak sayılabilir.

    Smith'in BulutuKartal takımyıldızıbölgesinde bulunan yüksek hızlı bir hidrojengazı bulutudur. Bulut, 1963 yılında Hollanda'daki Leiden Üniversitesi'nde bir astronomi öğrencisi olan Gail Bieger-Smith tarafından keşfedildi. 11.000 ışıkyılıuzunluğunda ve 2.300 ışıkyılı genişliğindeki bulut, yaklaşık bir milyon M kütleye sahiptir.


    ♻️


    Auriga (takımyıldız)


    Auriga veya Arabacı takımyıldızı, 88 modern takımyıldız'dan birisidir; 2. yüzyıl astronomu Ptolemy tarafından listelenen 48 takımyıldızı arasındaydı. Göksel ekvator'un kuzeyindedir. Adı Latince "savaş arabacısı" anlamına gelir ve onu Erihthonios ve Myrtilusdahil olmak üzere çeşitli mitolojik varlıklarla ilişkilendirir. 

    Auriga
    Auriga takımyıldızının haritası

    Mitolojide Arabacı, arabanın bulucusu da sayılan, silahlar ve zırhlar üreten ateşlertanrısı Hephaistos veya oğlu Erechtheusolarak anlatılır. Capella ise bebek Zeus'u emziren mitolojik dişi keçi Amalthea ile ilişkilidir.

    Çin mitolojisinde Auriga'nın yıldızları, modern takımyıldızın en parlak yıldızlarından oluşan göksel imparatorların savaş arabaları da dahil olmak üzere çeşitli takımyıldızlara dahil edildi. Arabacı takımyıldızı; AurigidsZeta AurigidsDelta Aurigids ve varsayımsal Iota Aurigids meteor yağmurlarına ev sahipliği yapar.


    ♻️


    Orion (takımyıldız)


    Çıplak gözle görülebildiği şekliyle Orion takımyıldızı. Çizgiler çizilmiştir.

    Modern 88 takımyıldızdanbiridir ve MS 2. yüzyılda astronom Batlamyustarafından listelenen 48 takımyıldız arasındadır. Adını Yunan mitolojisindekiavcıdan almıştır.

    Orion
    Orion takımyıldızının haritası

    Orion, kuzeybatıda Boğa, güneybatıda Irmak, güneyde Tavşan, doğuda Tekboynuz ve kuzeydoğuda İkizler takımyıldızlarıyla çevrilidir. 594 derece karelik bir alan kaplar ve büyüklük bakımından 88 takımyıldız arasında yirmi altıncı sırada yer alır. 
    Takımyıldız sınırları, Belçikalı astronom Eugène Delporte tarafından 1930 yılında belirlenmiş ve 26 kenarlı bir çokgenle tanımlanmıştır. 


    Eski Yakın Doğu;


    Mezopotamya takımyıldızları Šitadallu / SIPA.ZI.AN.NA ve Yunanca Ωρίων.

    Geç Tunç Çağı'na ait Babil yıldız kataloglarıAvcı'yı MULSIPA.ZI.AN.NA, yani "Göksel Çoban" veya "Anu'nun Gerçek Çobanı" olarak adlandırır. Anu, semavi alemlerin baş tanrısıdır. Babil takımyıldızı, her ikisi de 'tanrılara haberci' rolünü yerine getiren küçük tanrılar olan Papşukal ve Ninşubur'a adanmıştır. Papşukal, Babil sınır taşlarındaki yürüyen kuş figürüyle yakından ilişkilidir ve yıldız haritasındaki Horoz figürü, Gerçek Çoban figürünün altında ve arkasında yer alır. Her iki takımyıldız da sırasıyla kuş ve insan formunda tanrıların habercisini temsil eder. 

    Eski Mısır'da, Avcı'nın yıldızları Sah adında bir tanrı olarak kabul ediliyordu. Avcı takımyıldızı, "helyak doğuşu" (Güneş'le birlikte doğması) Mısır güneş takviminin temelini oluşturan yıldız Sirius'tan önce doğduğundan, Avcı'yı temsil eden tanrı Sah, Sirius'u kişileştiren tanrıça Sopdet ile yakından ilişkilendiriliyordu. Tanrı Sopdu'nun, Sah ve Sopdet'in oğlu olduğu söylenir. Sah, Osiris ile özdeşleştirilirken Sopdet, Osiris'in mitolojik eşi olan İsis ile özdeşleştirilir. MÖ 24. ve 23. yüzyıllardan kalma Piramit metinleri'nde Sah, ölen firavunun ölümden sonraki yaşamda aldığı söylenen birçok tanrı formundan biridir.

    Eyüp 9:9 ("Büyükayı ve Avcı'yı yaratan O'dur"), Eyüp 38:31 ("Avcı'nın kemerini çözebilir misin?") ve Amos 5:8 ("Ülker ve Avcı'yı yaratan").

    Eski Aram'da takımyıldız Nephîlā′ olarak biliniyordu ve Nefilimlerin Orion'un soyundan geldiği söylenir.


    Yunan-Roma antik dönemi;

    Yunan mitolojisinde Orion, deniz tanrısı Poseidon (Roma mitolojisinde Neptün) ve bir Gorgon olan Euryale'nin oğlu, doğaüstü güçlere sahip devasa bir avcıydı.  Efsane, Orion'un Dünya'daki tüm hayvanları öldüreceğini söyleme cüretinde bulunması üzerine Gaia'nın öfkesini anlatır. Öfkeli tanrıça Orion'u bir akreple öldürmeye çalışır. Akrep ve Avcı takımyıldızlarının gökyüzünde hiçbir zaman aynı anda bulunmamasının nedeni olarak bu gösterilir, fakat "Yılancı" Ophiuchus, Orion'u bir panzehirle hayata döndürür. Gökyüzünde Yılancı takımyıldızının Akrep ve Avcı arasında yer almasının nedeninin de bu olduğu söylenir. 

    Bu takımyıldızdan, Horatius'un Odları'nda(Od 3.27.18), Homeros'un Odisseia'sı (Kitap 5, satır 283) ve İlyada'sında ve Vergilius'un Aeneis'inde (Kitap 1, satır 535) bahsedilir.


    Orta Doğu;

    El-Sûfi'nin MS 962 tarihli Sabit Yıldızlar Kitabı'nda tasvir edilen Orion bir küre üzerinde gösterilmiştir ve bu nedenle gökyüzündeki görünümüne kıyasla ters görünür.

    Orta Çağ Müslüman astronomisinde Orion, "dev" anlamına gelen el-cabbar olarak biliniyordu. Orion'un altıncı en parlak yıldızı olan Saif'in adı, Arapça "devin kılıcı" anlamına gelen saif el-cabbar'dan gelmektedir.

    ♻️

    Cetus (takımyıldız)


    Cetus
    Cetus takımyıldızının haritası

    Cetus ya da Balina takımyıldızı, modern 88 takımyıldızdan biridir. Kuzey gökkürededir. Cetus adı, her ne kadar günümüzde sıklıkla balina dense de, Yunan mitolojisi'ndeki bir deniz canavarı olan Cetus´tan gelmektedir. Balina, KovaBalık ve Irmak takımyıldızları gibi diğer suyla ilgili tasvir edilen takımyıldızlarla birlikte, Su olarak bilinen gökyüzü bölgesindedir.



    ♻️



    Gözlem tarihçesi;

    Ülker yıldız kümesiBoğa takımyıldızında yer alan bir açık yıldız kümesidir.

    İnsanlar eski zamanlardan beri yıldızların oluşturduğu desenlerden bir anlam çıkarmaya çalıştılar.[9] Resimde Aslantakımyıldızının 1690 yılında Johannes Hevelius tarafından çizilmiş bir tasviri yer almaktadır. 


    Çıplak gözle görülebildiği haliyle Aslan takımyıldızı. Çizgiler sonradan eklenmiştir.

    MÖ 164'te Halley kuyruklu yıldızınınkaydedildiği bir Babil tableti

    MÖ 8. ve 7. yüzyıllarda Babil astronomları, gök bilimine yeni bir deneysel yaklaşım geliştirdiler. 

    Tarih boyunca yıldızlar, medeniyetler için büyük bir anlam ifade etmiştir. Dini uygulamaların bir parçası olabildikleri gibi göksel seyir ve yön bulma amacıyla da kullanılmışlardır. 

    Birçok eski astronom yıldızların Dünya'nın etrafını saran gök küreyekalıcı olarak sabitlendiğine ve değişmez olduklarına inanıyordu. Genel kanıya göre, astronomlar yıldızları takımyıldızlara ayırdılarve onları gezegenlerin hareketlerini ve Güneş'in bu takımyıldızlar üzerindeki hareketini anlamak için kullandılar. Güneş'in arka plan yıldızlarına (ve ufka) karşı hareketi, tarımsal uygulamaları düzenlemek için kullanılabilecek takvimler oluşturmak için kullanıldı. 

    Dünya'nın hemen hemen her yerinde kullanılan Miladi takvim, en yakın yıldız olan Güneş'e göre dönme ekseninin açısını temel alan bir güneş takvimidir.

    Kesin olarak tarihlendirilen en eski yıldız haritası, M.Ö 1534'te Antik Mısır'lı astronomlar tarafından oluşturulmuştur. Bilinen en eski yıldız katalogları ise, Kassite Dönemi'nde (M.Ö. 1531-1155) Mezopotamya'nın Babilli astronomlarıtarafından derlenmiştir. 

    Babil astronomisi:

    Astronomiye yönelik yaklaşım Yunan ve Helenistik astrolojidebenimsenmiş ve daha da geliştirilmiştir. Klasik Yunan ve Latin kaynakları, astronomive diğer divinasyon biçimlerinde uzmanlaşmış rahip-yazıcılar olarak kabul edilen filozoflar için sıklıkla "Keldaniler" terimini kullanmaktadır. Babil astronomisi modern astrolojinin yolunu açmıştır ve Helenistik Dönem olan 2. yüzyılda Yunan-Roma imparatorluğu boyunca yayılmasının sebebidir. Babilliler gezegenlerin geçişlerini izlemek için altmışlık sistemi kullanmış, 360 derecelik gökyüzünü 30 dereceye bölerek ekliptik boyunca yıldızlara 12 burç atamışlardır.

    Babil astronomisinden günümüze çoğunlukla astronomi günlükleriefemerisler ve usul metinleri içeren çağdaş kil tabletlerden oluşan parçalar ulaşmıştır, dolayısıyla Babil gezegen teorisine dair mevcut bilgiler bölük pörçük durumdadır. Bununla birlikte, günümüze ulaşan parçalar Babil astronomisinin “astronomik olayların rafine bir matematiksel tanımını vermeye yönelik ilk başarılı girişim” olduğunu ve “Helenistik dünyadaHindistan'da, İslam dünyasında ve Batı'da bilimsel astronominin sonraki tüm çeşitlerinin ... temelde kesin olarak Babil astronomisine bağlı olduğunu” göstermektedir.}

    Yunan astronomisindeki ilk yıldız kataloğuM.Ö 300'lerde Aristillus tarafından Timocharis'in yardımlarıyla oluşturulmuştur. Hipparkos'un (M.Ö. 2. yüzyıl) yıldız kataloğu ise 1020 yıldız içeriyordu ve Batlamyus kendi kataloğunu oluştururken buradan fazlasıyla yararlanmıştır. Hipparkos tarihte kaydedilen ilk nova (yeni yıldız)'yı keşfetmesiyle tanınır. Bugün kullanılan takımyıldız ve yıldız isimlerinin büyük bir kısmı Yunan astronomlar tarafından verilmiştir.

    Göklerin göründüğü kadarıyla değişmediği düşünülse de, Çinli astronomlar yeni yıldızların keşfedilebileceğinin farkındaydılar. M.S 185'te, şimdilerde SN 185 olarak bilinen bir süpernova hakkında ilk gözlemi yapan ve hakkında yazanlar onlardı. Bilinen en parlak süpernova ise 1006'da Mısırlı astronom Ali bin Ridvan ve birkaç Çinli astronom tarafından gözlemlenen SN 1006adlı süpernova idi. Yengeç Bulutsusunudoğuran SN 1054 adlı süpernova da Çinli ve Müslüman astronomlar tarafından gözlemlenebilmiştir. 

    Ortaçağ'ın Müslüman astronomları, günümüzde halen kullanılan birçok yıldıza Arapça isimler verdiler ve yıldızların pozisyonlarını hesaplayabilecek çok sayıda astronomik alet icat ettiler. Zic diye adlandırılan yıldız katalogları oluşturmak amacıyla ilk büyük gözlemevi araştırma enstitülerini kurdular.[22] Bunların arasında bir dizi yıldızı, yıldız kümesini (Omicron Velorum ve Brocchi'nin Kümeleri dahil) ve galaksileri(Andromeda Gökadası dahil) gözlemleyen İranlı astronom Abdurrahman es-Sufîtarafından yazılan Sabit Yıldızlar Kitabı'dır (964).



    Josep Puig'e göre, Endülüslü astronom İbn Bacce, Samanyolu'nun neredeyse birbirine temas eden binlerce yıldızdan meydana geldiğini ve bunun nedeninin Dünya atmosferindeki kırılımdan kaynaklanıyor olabileceğini ileri sürdü, M.S 1106-1107 yıllarında yaşanan Mars-Jüpiter kavuşumunuda buna kanıt olarak gösterdi. Tycho Brahegibi ilk Avrupalı astronomlar, gece gökyüzünde (daha sonra nova olarak adlandırılacak) yeni yıldızlar tanımlayıp gökyüzünün değişmez olduğunu önerdi. 1584 yılında Giordano Bruno diğer yıldızların aslında diğer güneşler olduğunu, onların yörüngesinde dönen başka gezegenlerolabileceğini ve bir kısmının Dünya'ya benzeyebileceğini önerdi.[24] Bu düşünce daha önceden antik Yunan düşünürler Demokritos ve Epikür[25] ve Fahreddin er-Râzî gibi Orta Çağ Müslüman kozmologları[26] tarafından dile getirilmiştir.[27] Sonraki yüzyılda yıldızların uzak güneşler olduğu görüşü astronomlar arasında ortak kabul gören bir düşünce olmuştur. Bu yıldızların Güneş Sistemi üzerinde neden çekimsel bir etki göstermediğini açıklamak için Isaac Newton ve ilahiyatçı Richard Bentley öne sürülen düşüncelerden yararlanarak yıldızların her yönde eşit olarak dağıldığını önerdiler. 

    İtalyan astronom Geminiano Montanari 1667 yılında Umacı yıldızının parlaklığındakideğişimleri gözlemleyerek kaydetti. Edmond Halley, yakınımızda bulunan bir çift "duran" yıldızın özdevinim hareketinin ilk ölçümlerini yayımlayarak, bu yıldızların Antik Yunan astronomlar Batlamyus ve İparhoszamanından beri konumlarını değiştirdiğini kanıtlamıştır.

    Gökyüzündeki yıldızların dağılımını keşfetmeye karar veren ilk astronom William Herschel'dir. 1780'lerde bir dizi ölçü aygıtı yardımıyla 600 yönde bakış doğrultusu boyunca gözlemlediği yıldızları saydı. Bu çalışmayla yıldız sayısının gökyüzünde Samanyolu'nun merkezine doğru gittikçe arttığı sonucuna ulaşmıştır. Aynı çalışmayı güney yarımkürede tekrarlayan oğlu John Herschel de aynı yöndeki artışı tespit etmiştir. William Herschel diğer başarılarının ötesinde, bazı yıldızların yalnızca aynı bakış doğrultusunda yer almalarının yanı sıra çift yıldız sistemi oluşturan fiziksel eşler olduğunu bulmasıyla da tanınır.

    Joseph von Fraunhofer ve Angelo Secchiyıldız tayf ölçümünün öncüleridir. Sirius gibi yıldızların tayfını Güneş ile kıyaslayarak soğurma çizgilerinin (yıldız ışığı tayfının atmosferden geçerken belli frekanslarda soğurumu nedeniyle oluşan koyu çizgiler) sayı ve kuvvetlerindeki farklılıkları buldular. 1865 yılında Secchi yıldızları tayf tiplerinegöre sınıflamaya başladı.  Ancak günümüzde kullanılan yıldız sınıflandırması Annie J. Cannon tarafından 1900'lerde geliştirilmiştir. 

    Satürn'ün halkaları üstünde görünen Alfa Centauri A ve B

    Bir yıldıza olan mesafenin ilk doğrudan ölçümü (11.4 ışık yılı uzaklıktaki 61 Cygni) 1838'de paralaks tekniği kullanılarak Friedrich Bessel tarafından yapıldı. Paralaks ölçümleri göklerdeki yıldızların geniş bir şekilde ayrıldığını gösterdi.[24] Çift yıldızların gözlemlenmesi 19. yüzyılda giderek artan bir önem kazanmıştır. 1834 yılında Friedrich BesselSirius yıldızının özdevinim hareketindeki değişiklikleri gözlemleyerek görünmeyen bir eş yıldızın var olduğu sonucuna vardı. Edward Pickering 1899 yılında ilk olarak tayf üzerinde çift yıldızı bulduğunda, Mizar yıldızının 104 günlük periyotlarda ortaya çıkan tayf çizgilerindeki periyodik ayrılmayı gözlemliyordu. William Struve ve S. W. Burnham gibi astronomların birçok çift yıldız sistemini gözlemlerinin detayları yörünge özelliklerininhesaplanmasıyla yıldızların kütlelerinin belirlenmesine olanak sağlamıştır. Teleskop ile yapılan gözlemlerden çift yıldızların yörüngelerinin hesaplanması problemi ilk olarak Felix Savary tarafından 1827'de çözülmüştür.[31] Yirminci yüzyılda yıldızların bilimsel incelemesi alanında hızlı gelişmeler yaşandı. Fotoğraf önemli bir astronomik araç oldu. 

    Karl Schwarzschild bir yıldızın renginin ve dolayısıyla sıcaklığının görünen kadirderecesi ile fotoğrafik kadir derecesinin karşılaştırılması sonucunda belirlenebileceğini buldu. Fotoelektrikışıkölçerin (fotometrenin) geliştirilmesi birçok dalga boyu aralığında çok hassas kadir ölçümüne olanak verdi. 1921 yılında Albert A. MichelsonWilson Dağı Gözlemevi'ndeki Hooker teleskobunda interferometrikullanarak yıldız çapının ilk ölçümlerini yapmıştır.[32]

    Yirminci yüzyılın başlarında yıldızların fiziksel temeli üzerine önemli çalışmalar yapılmıştır. 1913 yılında geliştirilen Hertzsprung-Russell diyagramı, yıldızların astrofiziği üzerine çalışmaların ilerlemesini sağlamıştır. Yıldızların içini ve evrimini açıklayacak başarılı modeller geliştirilmiştir. İlk olarak 1925 yılında Cecilia Payne-Gaposchkin yazdığı bir doktora tezinde yıldızların ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluştuğunu önermiştir.[33] Kuantum fiziğindekigelişmelerle birlikte yıldız ışığının tayfları başarı ile açıklanabilmiştir. Bu sayede yıldızların atmosferlerinin kimyasal bileşimi de belirlenebilmiştir.[34]

    NASA'nın kızılötesi ışınları algılayan Spitzer Uzay Teleskobu ile çekilmiş Samanyolu galaksisi fotoğrafında yüz binlerce yıldız görünüyor. 

    Süpernovalar hariç, tek yıldız sistemleri çoğunlukla Yerel Grup'ta[35] ve özellikle Samanyolu'nun görünür kısmında (galaksimiz için mevcut detaylı yıldız kataloglarında gösterildiği gibi) gözlemlenmiştir.[36] Ancak kimileri Dünya'dan yaklaşık 100 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan Başak Kümesi'nin M100 adlı galaksisinde de gözlemlenebilmiştir.[37]Başak Süperkümesi'nde yıldız kümelerini görmek mümkündür ve mevcut teleskoplar prensipte Yerel Gruptaki zayıf ışığa sahip tek yıldız sistemlerini gözlemleyebilir[38] (bkz. Sefeidler). Ancak galaksilerin Yerel Üstkümesi dışında ne tek yıldız sistemleri ne de yıldız kümeleri gözlemlenebilmiştir. Bunun tek istisnası, bir milyar ışık yılı uzaklıkta yer alan ve yüz binlerce yıldız içeren büyük bir yıldız kümesinin zayıf bir görüntüsüdür[39](daha önce gözlemlenen en uzak yıldız kümesinden çok daha fazla yıldıza sahiptir).

    Şubat 2018'de, ilk kez astronomlar, reiyonizasyon döneminde (Büyük Patlama'dan yaklaşık 180 milyon yıl sonrasında) ilk oluşan yıldız formlarından dolaylı olarak ışık tespit ettiler.

    Nisan 2018'de, astronomlar Icarus (resmi adıyla MACS J1149 Lensed Star 1) adında en uzakta yer alan (Dünya'dan yaklaşık 9 milyar ışık yılı uzaklıkta) bir anakol yıldızı tespit etmiştir.

    Mayıs 2018'de, astronomlar, Atacama Large Millimeter Array ve Very Large Telescope adlı iki teleskobu kullanarak evren henüz 250 milyon yıl yaşındayken oluşmuş; 13,3 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir galaksi keşfetti ve bu galaksi oksijenin tespit edildiği en uzak yerdir.

    ♻️

    1588 - Cami minarelerinde kandil kullanılmaya başlandı.

    Cami minarelerinde kandil kullanımı, aydınlatma amacıyla başlatıldı.
    Bu, Osmanlı İmparatorluğu’nda minarelerin gece görüşünü sağlamak için önemli bir uygulamaydı.
    Minarelerdeki kandil, dini simgelerle halkı camiye davet etmek için görsel bir unsurdu.

    🔰Popüler yıldız gözlem uygulamaları arasında SkyView, Star Walk ve Stellarium Mobile bulunur. Bu araçlar, herkesin sadece birkaç dokunuşla takımyıldızları bulmasını ve tanımlamasını kolaylaştırarak yıldız gözlemini daha erişilebilir ve keyifli hale getirir.


    Interstellar (Yıldızlar Arası, görelilik konulu harika bir eser) düşük ihtimalle de olsa izlemediyseniz, öneririm.


    (Özellikle oluşum konusuna ilgiliyseniz “Cosmos” belgeselini öneririm.). 

    Sliding doors( Rastlantının böylesi,) 2011 Film

    Source Code( Yaşam şifresi), 2 004 Film

    kelebek etkisi, 2001 Film

    Paralel Evrenler

    Paralel Evren (Coherence) filmi 

    Marvel  Filmlerindeki  Çoklu  Evren Kavramı Gerçekten Var mı?

    Sami Raimi imzalı Doctor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığı Marvel hayranlarını şaşırtacak, korkuseverlere keyifli anlar yaşatacak.

    Rick and Morty veya Doctor Strange in the Multiverse of Madness

    çoklu evren kavramını 1895 yılında ilk kullanan kişi Amerikalı felsefeci ve psikolog William James olmuştur.

    Çoklu evren hipotezini ve paralel evren teorisini destekleyen bazı fizikçiler şu şekilde;

    • Alex Vilenkin
    • Andrei Linde
    • Brian Greene
    • David Deutsch
    • Laura Mersini-Houghton
    • Leonard Susskind
    • Max Tegmark
    • Michio Kaku
    • Neil deGrasse Tyson
    • Raj Pathria
    • Sean Carroll
    • Stephen Hawking
    • Steven Weinberg

    Bu isimler söz konusu teoriyi kanıtlamış ya da bilimsel olarak kesin olduğunu ortaya çıkarmış kişiler değil, yalnızca bunun fizik alanının bir konusunu olduğunu ve incelenmesi gerektiğini düşünen bilim insanlarıdır. David Gross, George Ellis, Jim Baggott, Paul Davies, Paul Steinhardt gibi bazı isimler ise paralel evrenlerin fizik alanının değil, felsefe alanının konusu olduğunu desteklemektedir.

    Evrende hareket halindeki bu sicim parçacıklar birbirleri ile çarpıştıkları veya birleştikleri zaman birbirlerini yok ederek enerjiye dönüşmektedirler. Bu enerji hali de (ilmek) kısa bir yol aldıktan sonra tekrar ikiye ayrılarak yeni parçacıklar oluşturmaktadırlar. Bu yeni parçacıklar da halka şeklinde birleşerek tekrar yok olmakta ve enerji hattına (ilmeğe) dönüşmektedirler. Bu enerji hattı da (ilmek) kısa bir süre sonra ayrışarak tekrar parçacığa dönüşmektedir. Bu hal böylece sürüp gitmektedir.

    Sicimlerin titreşerek yarattıkları dalgalanmalar sonucu meydana getirdikleri bu birleşme ve ayrışma olayları sonucu ortaya çıkan halkalara Zarlar denir. Her bir zar (halka) da farklı boyutları oluşturur.

    Sicim teorisinin ortaya koyduğu çok boyutluluk kavramına bağlı olarak “Çoklu Evrenler” kavramı tartışmaya açılmış oldu.


    M teorisi yani daha bilinen adıyla Sicim teorisi 11 boyutlu evreni anlatır.

    Bu boyutlar bizim bakışımızla görünemeyebilir fakat rezonans alanlarla titreşen bu alanlar insan gözüyle seçilemiyor olsa da insandan daha küçük varlıklar için mesela bir plankton yahut minik bir böcek türü için üzerinde yol alınan, sağa sola dönülen ve bu anlamda bir boyutu olan alanlardır. Bu şekliyle ancak o varlıkların seviyesine inebilir ya da gerekli ekipmanlarla gözlemleyebilirsek bu alanları algılayabiliriz.

    Bu arada, M teorisi metafizik ve parapsikoloji alanlarınca incelenen bir teori olduğu unutulmamalıdır. Bu tezle paralel evrenlerin metafizik bir kurgu olduğu sonucunu çıkarmak çok büyük talihsizlik olacaktır. 

    bizden küçük bir varlığın, bizim göremediğimiz alanda yaşadığını, yürüdüğünü, o alanın aslında bir boyutu olduğunu ve onun seviyesine inebildiğimiz takdirde o alanı algılayabileceğimizi hatırlatalım ve gerekli ortamda yapılabilecek gözlemlerin de bazen yanıltıcı olabileceğini çünkü gözlemlenen her şeyin kesin netice vermediği çift yarık deneyini hatırlayalım.

    💫

    Dönme ekseninin gökküresini kestiği noktalardan kuzeydeki Kutup Noktasında   Polaris-Demirkazık olarak adlandırdığımız Küçük Ayı takımyıldızının en parlak yıldızı (Alpha Umi)  bulunuyor.. Presesyon sonucunda bir süre sonra Kuzey Kutup Noktası  bu yıldızdan uzaklaşacak ve  presesyon çemberi üzerinde yerdeğiştirecektir.  Bu hareket nedeniyle   MÖ 3000  yıllarında kutup yıldızımız  Ejderha takımyıldızına ait  bir yıldız olan   THUBAN iken  günümüzde kutup yıldızı olarak Polarisgörünmektedir. Günümüzden yaklaşık 26000 yılsonra  KUTUP noktasında tekrar Polaris’i görebileceğiz   🙂

    Toplam etkilerdeki değişimler nedeniyle de  bu çember üzerinde salınımlar oluşur.  Bu salınımların dönemi  18.6  yıldır. Genliği ise yaklaşık 9 yay saniyesi  gibi çok küçüktür. Bu değişime de NUTASYON hareketi  adı verilir.

    PRESESYON hareketi sırasındaYER’in  Eşlek düzlemi  de   TUTULUM üzerinde konumunu değiştirir. Bunun sonucunda da  İlkbahar noktasının  Tutulum  üzerindeki yeri sürekli değişir. Bu değişim Güneş’in Tutulum üzerindeki dolanma yönünün tersi yönündedir.






    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder

    Hallo 🙋🏼‍♀️