4 Nisan 2024 Perşembe

Antik Çağlardan Günümüze Fesleğen

 

Antik dönemden beri baharat ve ilaç olarak kullanılan Fesleğen'in anavatanı Hindistan olurken, en az 5 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu bilinmektedir. Günümüzde iklime uygun (ılıman) olan her yerde yetişen Fesleğen'in bir diğer adı da "Reyhan" olurken yöresel olarak İnhan, Peslan, Fesliyen olarak da isimlendirildiği görülmektedir. Ayrıca Fesleğen Latince'de "Ocimum Basilicumolurken, "Ocimum" Yunanca "kokulu", "Basilicum" ise "krala özgü" anlamına gelmekte olup İngilizce'de ise Basil olarak bilinmektedir.

Yabani olarak yüzyıllardan beri yetişen Fesleğen, Hipokrat'ın notlarında da görülürken özellikle kusmalar için kullanıldığı görülmüştür. Yaprakları aroma verici, ateş düşürücü, kulak enfeksiyonlarında kullanılırken 1500'lü yıllarda yaşamış botanikçi John Gerard'in deneyimleri sonucu akrep sokmasında da fesleğen kullanılmıştır. Antik Mısır ve Yunan halkı baharattan ilaca kadar fesleğeni geniş bir alanda kullanırken, Yunanlılar'ın fesleğen yapraklarından kutsal su elde ettiği de bilinmektedir. Romalılar için aşkın simgesi olan fesleğen bereket, sadakat ve sevgiyi simgelediği için manevi açıdan da önemli olmuştur. Tarih boyunca aşıklar birbirine bir dal fesleğen verirse, sevdiklerinin kalbini sonsuza kadar kazanacağına inanmışlardır. Kötü talihten korunmak ve kötülüğü kovmak için de ilk dönemler tapınakların bahçesine bolca ekilen fesleğen sonradan bahçelere ekilerek yaygınlaşmıştır. Anadolu'da ise bir çeşit inanışa göre penceresinde fesleğen olan evde gelinlik çağına gelmiş kızın olduğu bilinmektedir. Ortaçağ'da sinir hastalıklarını tedavi amacıyla damıtılıp suyunun elde edilmesiyle kullanılan Fesleğen, anavatanı olan Hindistan'da birçok türünün bulunmasından dolayı mutfak, dini ve sağlık açısından oldukça önemli olmuştur (Bkz. Antik Hint sağlık sistemi Ayurveda, ilgili konu için buradan). 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️