Ihlamur Ağacı: Anadolu’nun beyaz güzeli
Zarif dalları, güzel beyaaz çiçekleri ve rahatlatıcı güzel kokusuyla bu ağaç, tarih boyunca insanları büyülemiş ve ilham vermiştir. Ihlamur ağacının kökleri, eski uygarlıklara dayanır ve bu ağaçların güzelliklerini ve faydalarını keşfetmek için geçmişten günümüze kadar uzanan bir yolculuk sunar.
Tarih Boyunca Bir Simge
İhlamur ağacı, Antik Mısır’dan Roma İmparatorluğu’na ve Ortaçağ Avrupa’sına kadar birçok kültürde önemli bir simge olmuştur. Bu ağaç, çoğu zaman sağlık ve huzur sembolü olarak kabul edilmiştir. Antik Mısırlılar, ihlamurun iyileştirici özelliklerini keşfettiler ve bu nedenle tıbbi amaçlar için kullanmışlardır. Roma döneminde ise, ıhlamur ağacının çiçekleri, lüks banyoların ve zevklerin bir parçası haline gelmiştir.
Ortaçağ Avrupa’sında, ıhlamur ağacı birçok kutsal törenin merkezi bir öğesi olmuştur. Ağacın altında toplanan insanlar, sakinleştirici çaylarını içerek ve sohbet ederek bir araya gelirlerdi. Ihlamur çayı, bu dönemde bir “panacea” yani her derde deva olan ilaç olarak kabul edilir ve birçok hastalığın tedavisi için kullanılırdı.
Anadolu’nun zengin doğal flora ve bitki örtüsü içinde kendine özgü bir yere sahip olan Ihlamur ağacı, özellikle güzellik ve sağlık açısından birçok kullanım alanına sahiptir.
Ihlamur Ağacının Botanik Özellikleri:
Ihlamur ağacı (Tilia) genellikle yaprak döken ve büyük boyutlara ulaşabilen bir ağaç türüdür. Türkiye’de en sık rastlanan türleri Tilia tomentosa (İncir Ihlamuru) ve Tilia platyphyllos (Orman Ihlamuru) olarak bilinir.
Eski Germenler ve Slavlar için ıhlamur ağacı kutsal bir ağaçtır. Çocuğu dünyaya gelen herkes kader kısmet ağacı olarak mutlaka ıhlamur dikerdi. Almanlar ıhlamur ağacına masallarında, hikayelerinde ve mitlerinde geniş yer vermiştir. Orta Avrupa’da birçok köyün merkezinde ıhlamur ağacı vardır. Bu ıhlamur ağaçları buluşma noktası olarak kullanılırdı. Haberleşmenin, alışverişin merkeziydi. Gelinlik çağdaki kızlar kendilerini ıhlamur ağacının orada gösterirlerdi. Dans festivalleri mutlaka ıhlamur ağacının altında düzenlenirdi. Köy mahkemeleri bu ağacın altında kurulduğu için mahkeme ıhlamuru veya mahkeme ağacı isimleriyle de anılmıştır.
Kokuların hafızası vardır. Ne zaman o kokuyu duysanız gözünüzde canlanır anılar, tatlar, yaşanmışlıklar… Anadolu’nun belki de en hafızası olan kokularından birisidir ıhlamur. Şimdilerde sadece soğuk algınlığında içilen ıhlamur, bir vakitler her evde, her vakit, taze kaynatılan, eşe dosta misafire ikram edilen sofraların baş tacı bir çaydı.
İlkbaharda açan çiçekleri ile özellikle mayıs ortasından itibaren bütün sokakların mis gibi kokmasına sebep olan ıhlamur hem verdiği şifa, hem sunduğu güzellikle, çağlar boyunca çok değerli bir ağaç olmuş.

Ihlamur Ağacının Faydaları
Ihlamur ağacının faydaları şunlardır:
- Ihlamur, grip, nezle, soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarına karşı faydalı olabilir[1].
- Oldukça kuvvetli bir idrar söktürücüdür ve vücut direncini artırarak hastalıklara karşı direnci artırabilir[2].
- Ihlamur çayı göz yorgunluğunu azaltabilir ve göz çevresindeki bakterilerin temizlenmesine yardımcı olabilir.
- Ihlamur ağacı yaprakları ve çiçekleri antioksidan etkisi bulunan flavonoid içerir, bu nedenle nezle, soğuk algınlığı ve gribal durumlarda etkili olabilir.
Ihlamur Ağacının Kullanım Alanları
Ihlamur ağacının kullanım alanları şunlardır:
- Ihlamur çiçekleri çay olarak tüketilebilir ve çiçeklerin suyu cilt bakımı için kullanılabilir.
- Ihlamur kabuğu doğal boya olarak kullanılabilir.
- Ihlamur yaprakları temizlik ürünleri yapımında kullanılabilir.
- Ihlamur ağacının odunu, oymacılık ve doğramacılık gibi sanat dallarında kullanılabilir.
Ihlamurun faydaları
- Ihlamur çayının stresi azalttığı, sakinleştirici özelliği olduğu yüzyıllardan beri bilinen bilimsel bir gerçektir. Ihlamur çayı ruhsal yapımızda da olumlu değişimlere yardımcı olmaktadır.
- Hazımsızlık, kabızlık ve şişkinlik gibi sindirim sistemi problemlerini gidermemize ilaçların yanında yardımcı bir takviye olacaktır. Ihlamur çayının mide kramplarını iyi geldiği ve iştahsızlığı giderdiği de bilinmektedir.
- Ihlamur çayı sakinleştirici etkisi sayesinde kalp basıncının seviyesinin yükselmesine engel olmaktadır.
- Ihlamur çayı toksinleri dışarı atma özelliğiyle kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
- Ihlamur çayının tüketimi karaciğer ve böbrek gibi önemli işlevlere sahip organların düzenli ve daha iyi çalışmalarına yardımcı olur.
- Ihlamur çayının tüketimi kalp sertliği ve kalp krizi gibi ciddi hastalıklarının oluşma riskini düşürmektedir.
- Ihlamur çayının tüketimi aynı zamanda vücudun nemli kalmasını, geç yaşlanmasını sağlar ve kırışıklıkların önlenmesinde oldukça etkilidir. Ayrıca güneş yanıkları sebebiyle oluşan güneş lekelerinin giderilmesinde etkilidir.
- Ihlamur çayı ateşin düşmesine yardımcı olur. Soğuk algınlığı ve gribe karşı bağışıklığın güçlenmesini sağlar. Ihlamur, ateşli soğuk algınlığı ve grip gibi hastalık durumlarında çocuklar için de kullanılabilir.
❌❌❌❌❌❌❌❌❌❌❌❌❌
Kullanım alanları
Kağıdın olmadığı dönemlerde kabukları yazma aracı olarak, Osmanlı’da İstanbul kayıkları yapımında kullanılmıştır. Ihlamur ağacı tıp ve kozmetiğin yanı sıra mobilya, süs eşyası, saz ve utların burguluk kısımlarının yapımında, oymacılıkta kurşunkalem ve arı kovanı yapımında da kullanılır. Ayrıca ıhlamur ağaçlarının yoğun olduğu Yalova, Artvin, Rize gibi bölgelerde arıcılıkta değerlendirilir; elde edilen ballara ıhlamur balı denir.
•Çatlayan ve soyulan ciltler için ıhlamur özlü krem ve losyonlar kullanılabilir. Eski hekimler Galen ve Plinius, göz iltihapları, ağız içi yaraları ve ayak çıbanları için; Lonicerus, odunundan elde edilen kömürü kan tükürme için; Leclerc, çiçek çayını rahatlatıcı olarak; Kneipp ise öksürük giderici ve balgam söktürücü olarak önermiştir.
Terletir ve bağışıklık sistemini uyarır, kuru öksürüğü rahatlatır, göğüsü yumuşatır, uykusuzluk ve asabiyet için yatıştırıcıdır. Yüksek tansiyon, damar tıkanıklığı ve migren tedavisinde önerilir. Ihlamur ile hazırlanan banyo gerginliğe ve migrene iyi gelir. Çay olarak yetişkinler için günde 2-4 gram; 9-12 aylık bebeklerde 0,2-1 gram; 1-4 yaş grubunda 1-2 gram kullanılabilir.
Toprağı koruyup su düzenini sağlayan ıhlamurun dökülen yaprakları toprağın özelliklerini de iyileştirir. Bu nedenle bahçelerimize mutlaka ıhlamur ağacı dikelim.

Ihlamur ağacının Yunan ve Roma Mitolojisi’nde de yeri var. Efsaneye göre; Bergama’nın zengin ve bereketli ovasında, Frigya dolaylarındaki bir kentte, küçük kulübelerinde Baukis ve Philemon isimli fakir ama mutlu bir çift yaşarmış. Bu çift, bahçelerinde yaşamlarını sürdürmelerine yetecek kadar sebze ve meyve yetiştirir, kendi şaraplarını yapar, ormandan yakacak odunlarını toplar, birlikte oldukları için tanrılara minnetle dua ederek, mutluluk ve huzur içinde yaşarlarmış.
Mitolojideki derin hikayesi
Tanrı Zeus ise, yaşadığı Olympos Dağı’ndan Frigya Krallığı’nın Bergama ovasındaki insanları, düşünceli gözlerle izlermiş. Çünkü; verimli ovada yaşayan zengin kulları, bir zamanlar tapınaklarını hiç boş bırakmaz, küp küp şaraplar, kurbanlık hayvanlar ve değerli armağanlar getirirken, son zamanlarda pek uğramaz tanrılarına sunularını eksik etmeye başlamışlar..
Zeus, oğlu haberci tanrı Hermes’i yanına çağırarak, onunla tebdili kıyafetle, iki yoksul köylü görüntüsünde ölümlülere bir ziyaret yapıp tanrıları neden unutup ihmal ettiklerini anlamak için yola koymuş.
Kimi kaynaklara göre bugünkü Bergama, kimine göre ise Kapadokya civarına gelen iki tanrı, iki fakir yabancı görüntüsünde evlerin kapısını çalmaya başlarlar fakat; çaldıkları her kapı ya açılmaz, ya da açılmasıyla kapanması bir olur. Bu insanların iki yoksula verebilecek ne bir tas çorba, ne bir dilim ekmek, ne de bir kupa şarabı vardır. Burada gördüklerinden hiç hoşlanmadıkları gibi, kalacak yer istedikleri hiçbir ev sahibi tarafından da misafir olarak kabul edilmezler.
Çaldıkları tüm kapılar yüzüne kapanan Zeus ve Hermes, son çare ormanın kenarındaki küçük kulübeye doğru yönelirler. Kulübenin kapısını açan Philemon, karşısında iki tanrı misafirini görünce sevinçle buyur eder içeriye. Basit bir kulübede yaşayan yaşlı çift, iki adamı kabul eder ve tüm yoksulluklarına rağmen son derece cömert davranırlar. Ocağın kenarına oturttuğu soğuktan titreyen misafirlerini ısıtmak için ateşi harlandırırlar, sıcak sularla ayaklarını ovup güzelce kurularlar. Baukis, fakir mutfağında eline geçirdiği yiyeceklerle hızlıca pişirdiği yemeği masaya getirir. Bir yandan telaşla kendilerini ısıtıp doyurmak için bir o yana bir bu yana koşturan, diğer yandan kendileriyle tatlı tatlı sohbet eden bu sevgi dolu çifti hayranlıkla izler tanrılar.
Misafirlerine şarap ve yemek ikram eden Baukis, bir an fark eder ki, görünmez bir bereket sayesinde iki adam yiyip içtikçe sofradan hiçbir şey eksilmiyordur! O an yaşlı çift, iki adamın tanrı olduğunu anlar ve herhangi bir hata yaptılarsa kendilerini bağışlamalarını isterler. Zeus buna gerek olmadığını, evlerini onlarla beraber terk etmelerini söyler. Çünkü konukseverlik göstermeyen herkesi ve kasabayı yok edecektir. Bunun üzerine tanrılarla beraber dağın zirvesine çıkan yaşlı çift, kasabanın sular altında kaldığını görür; fakat kendi kaldıkları kulübe, artık gösterişli bir tapınağa dönüşmüştür.
Zeus yaşlı çifte evleri olarak tapınağı gösterir ve ‘’Ey iyi ve cömert insanlar! Dileyin benden ne dilerseniz’’ der. Bu yaşa kadar birbirlerinin aşkından başka bir şeyleri olmamış, bu durumdan ve hallerinden her zaman mutlu yaşamış iki yaşlı insanın ne beklentisi
İki aşık ıhlamur ve çınarda vücut bulmuş
‘’Tanrım ben asla Philemon olmadan yaşayamam, onu da bensiz bırakamam’’ der Baukis. Sevgiyle karısının ellerini tutan Philemon, ‘’Bizim en büyük mutluluğumuz birlikte olmamız. Ne karım gömüldüğümü görsün, ne de ben onu kucağımda mezara koyma acısını yaşayayım. Senden tek dileğimiz hayatta olduğumuz günleri birlikte geçirip dünyadan birlikte ayrılmak’’ diye ekler.
Zeus, bu isteği yerine getirecektir. Baukis ve Philemon, kulübelerinin yerinde yükselen Zeus’un tapınağının rahip ve rahibesi olarak yaşarlar uzun süre. Ölüm vakti geldiğinde birbirini çok seven bu yaşlı karı koca, iç içe geçen iki farklı ağaca dönüşür. Derler ki; onlar artık aynı gövdede birleşen çınar ve ıhlamur ağacı olmuştur.
Kaynakça
- https://tr.wikipedia.org/
- Arkeorehberim


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️