Kadim Geleneğin Mirasçıları: Cadılar ve Wiccanlar:
Cadılık, en eski doğa dinlerinden bu zamana gelmiş gizli bir öğretidir. Kökeni, Şamanizm, druidizm gibi eski kadim öğretilere dayanır. Cadıların temel felsefesi, doğayı tanımak, doğayla iletişim içinde olmak, doğa üzerinden kendi benliğiyle iletişime geçerek, kendini bilmektir. Haliyle cadılar başta doğanın temel yapı taşı olan dört elementle çalışarak beşinci element olan ruha doğru yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukta doğanın ve evrenin dönüşümünde görev aldığına inandıkları tanrı ve tanrıçalarla bütünleşir ve en nihayetinde kendileri tanrı ve tanrıçalara dönüşerek, içlerinde ki tanrıları keşfederler.
Eski doğa dinleri, tüm evreni ve kâinatın özünü oluşturan bir Yaratıcı’dan bahsederler. Bu Yaratıcı, kutsal ve gizli olandır. Bu büyük ebeli ve ezeli güç, evrenin dönüşümünü ve kontrolünü sağlayacak tanrı ve tanrıçalar yaratmıştır. Bu yüzden aslında var olan bütün eski doğa dinleri (Vodooo, druidizm, eski mısır inancı, yunan inancı vs..) tek bir Yaratıcı’ya inanırlar, lakin bu Yaratıcı’nın emriyle görev olan vazifeli varlıklar vardır.Wicca ve cadılık; farkları ve ortak yanları
Modern Wicca dini 1950’lerde kurulmasına rağmen, kökü ve benimsediği felsefe çok daha eskilere dayanan cadılık temellidir. İlk olarak Wicca kelimesi Gerald Gardner’ın kitabında geçmiştir. Bu kitapta geçmesine rağmen, kelime Gerald’ın kullanımından önce, eski İngiliz cadılarının kullandığı bir isim veya sıfattır. Büyük olasılık witch (cadı) kelimesinden üretilmiş bir kelimedir. Yeni kurulan bu inancın temeli, tüm doğanın Yaratıcıyı içerdiğine inanılın eski panteizm felsefesini benimsemiş doğa dinlerine kadar uzanır. Genel olarak wiccanlar evrenin düzenleyicisi olan tanrı ve tanrıça kavramlarına çok bağlıdırlar. Haliyle eski olan doğa dinlerinin yeni yorumu olduğunu söylemek çokta yanlış olmaz.
cadılık, uygulamalı bir disiplindir ve kurallarını kişi kendi veya inandığı paganik öğreti ile belirler. Wiccanlarda ise zaten kurallar bellidir ve bu kurallara uyulması zorunludur ki zaten wicca kuralları olan bir dindir. Cadılar ile wiccanların benzerlikleri olsa da, bu noktada ayrıma düşerler. Haliyle çoğu wiccan aynı sırada cadı olabilmektedir.
Yaklaşık olan 800 bin inananı olan Wiccanların ve Cadıların temel vazifeleri, doğayla iç içe olmaktır.
Dolayısıyla bir wiccan ve cadı için önemli olan doğadır ve bu düzlemde maji (Bu kelime Türkçeye büyü olarak çevrilse de bahsedilen güçler kozmik-enerjisel güçlerdir. O yüzden çok daha genel bir ifadeyi kapsar. Enerjisel devinimi ve işleyişi keşfedip onu yönlendirmenin ilimi ve sanatıdır.) onlar için doğanın doğru kullanılmasıdır.
Wiccalar için önemli olan doğanın ve mevsimlerin getirdiği enerjiden faydalanmaktır. Cadılık için maji olmazsa olmazdır, çünkü maji evreni tanımanın yöntemidir, en bilge ve kutsal araçtır.
Cadılık ise yine paganizme dayandırılmış maji odaklı kadim pratikler bütünüdür.
(panteizm (her şeyin Tanrı olduğu veya Tanrısal bir öz taşıdığı inancı) üzerine kuruludur. Paganizm, doğanın ve mevsim döngülerinin kutsallığını vurgular. Ritüeller ve bayramlar, genellikle mevsim geçişlerini ve doğal olayları kutlamak için düzenlenir.)
Ritüellerinde tanrı ve tanrıçayı temel alan wiccanlar ve cadılar için en önemli zaman dilimleri; doğa dönümleri (sabbatlar) ve ay fazlarıdır (esbatlar). Haliyle dolunay, karanlık ay ve yeni ay ile ayın büyüme ve gerileme evreleri onlar için çok önemlidir.
Bunun yanı sıra Şeytan’ın varlığına inanmamakla beraber, yapılan tüm hataların kişiye ait olduğunu savunurlar. Bu kurala kendi aralarında 3’ün kuralı derler.
Geleneğin etikleri ve kuralları
Wiccanların ve Cadıların temel yasası olan 3’ün kuralı şudur: “Üçler yasasının onurunu koru. Yaptığın her şey üç katı ile sana dönecektir. Yasayı öğren, çok iyi öğren, ne ekersen onu biçersin. Kimseye zarar vermediğin sürece ne istiyorsan yap.” genel yasadır. İyi düşün ve yaptığın hiçbir şeyden pişman olmamaya çabala.”
Wicca dinin ve Cadılığın temel prensipleri genel olarak şu şekilde özetlenir:
-Kendini tanı:
Hayatın neresinde olduğunu bil, kendin için iyi şeyler dile ve kendini iyi hissetmeyeceğin hiçbir şeye başlama. Beceri ve niteliklerini bil ama daha az iyi olan taraflarını ve korkularını da.
-Sanatını tanı:
Ne ile meşgul olduğunu bil. Ruhsal gelişimin önemlidir. Meşgul olduğun şeylerin iyi ve kötü taraflarını tanı ve daha fazla ilgilendiklerini hatasız bir şekilde öğren.
-Öğren ve keşfet
Ruhunu yeniliklere açık tut, kullanmak ya da yapmak istemeyeceğin şeylere de.
Bağlı olduğun şeyleri derinlemesine araştır. Bunların her zaman Wicca ile alakalı olması gerekmez. Entellektüel gelişim ruhsal gelişim kadar önemlidir.
– Bilgiyi, bilgelikle kullan
Bu sözler kendin içindir. Anlayışlı ol ve bilgilerini hayata geçirirken kalbine de kulak ver.
-Dengeli ol
Bedensel, özellikle de ruhsal dengede ol. Düşündüklerin ve yaptıkların bir denge içinde olsun.
-Kabul edilebilir düşüncelere sahip ol
Açık bir ruh, genelde edindiğin bilgilerdir. O halde, biraz açık düşünmek için ısrar etmekte, bir zorunluluk vardır.
-Hayatı kutla
Yaptığın şeylerden mutlu ol. Hiçbir şey, mecburen yapılmak zorunda olunan, yükümlülük değildir. Mizacına göre davran. Neşeli bir insan isen, bunu yaptığın işlerde de kullan.
-Dünyanın döngüleri ile uyumlu ol
Bu döngüleri anlamaya çalış ve hayatındaki benzerlikleri ara. Bu senin dengede olmana da yardım eder.
-Kendine iyi bak
Ruhsal ve fiziksel kendine iyi bak. Sadece o zaman kendi içinde bir denge bulabilirsin ve kendini güçlendirip, büyüyebilirsin.
-Meditasyon yap
Bu, ruhunu, belli bir sakinliğe ulaştırmak için en iyi yardımcıdır. Bu anlama gücünü arttırır ve düşüncelerini genişletir.




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️