21 Ekim 2024 Pazartesi

Yıldız Tozu (Kozmik Toz Parcacigi)

     “ yıldız tozu, kozmik toz, dünya dışı toz „

Yıldız tozu meteoritlerle ilişkilendirilmeden önce yıldızlararası alandaki tozun bir bileşeniydi. Dört milyar yıldan fazla bir zaman önce meteoritlerin gezegensel yığılma diskinde ilk toplaşmasından beri meteoritler bu yıldız tozu taneciklerini hala depolarlar. 

Karbonlu çakıl göktaşı denilen şeyler de özellikle zengin bir yıldız tozu haznesidir. Her yıldız tozu tanesi Dünya oluşmadan önce var olmuşlardır.

birçok değişik tipli yıldız tozu tanımlanmıştır. 

Yıldız tozunun önemli özelliklerinden biri taneciklerinin sert ve ısıya dayanıklı ve yüksek sıcaklıklı olmasıdır.Öne çıkanları silisyum karbür, grafit, alüminyum oksit, alüminyum spinel ve buna benzer soğuyan bir gazdan yüksek sıcaklıklarda yıldız rüzgarları ya da süpernova içindeki basınç azalması gibi- yoğunlaşabilen diğer taneciklerdir.  

yoğun bulutlar içindeki taneciklerin etrafı buz kaplıdır ve ortalamada dağılımlı yıldızlararası toz parçacıklarından büyüktürler. Gezegenler arası toz parçacıkları diğerlerine kıyasla hala daha büyüktürler. 

NGC 6357 salma bulutsusununküçük bir kısmı. H II bölgesininkendine özgü kırmızı ışığıyla parlıyor.

Kozmik tozuzayda var olan bir tozdur. Çoğu kozmik toz parçacığı, mikrometeoroitlerde olduğu gibi birkaç molekül ile 0,1 mm (100 µm) arasında ölçülür.

Daha büyük parçacıklara ise meteoroit denir. 

Uzaydaki tüm tozun küçük bir kısmı yıldızların bıraktığı yoğunlaşmış maddeler gibi daha büyük ateşe dayanıklı mineraller içerir.Buna yıldız tozu denir. 

Gözenekli kondirit gezegenler arası toz parçacığı.

Kozmik tozlar, astronomik konumlarına göre ayırt edilebilirler: galaksilerarası toz, yıldızlararası toz, gezegenler arası toz (örneğin: zodyak bulutu) ve gezegen çevresindeki toz (örneğin: gezegen halkası).

Güneş sisteminde gezegenler arası toz zodyak ışıklarının oluşmasına sebep olur. Güneş sisteminin toz kaynakları arasında kuyruklu yıldız tozları, asteroit tozlarıKuiper kuşağından gelen toz ve Güneş sistemi üzerinden geçen yıldızlararası toz bulunur. 

Bir hesaplamaya göre, her yıl yaklaşık olarak 40,000 ton kozmik toz dünya yüzeyine ulaşmakta. Ekim 2011'de, bilim adamları kozmik tozun yıldızlar tarafından doğal olarak ve hızlıca yaratılabilen karmaşık organik maddeler (aromatik-yağlı yapıda amorf organik katılar) içerdiğini rapor etti 

14 Ağustos 2014'te, bilim adamları Stardust uzay aracı tarafından 2006'da dünyaya dönüşüne kadar toplanmış olan olası yıldızlararası toz parçacıkları koleksiyonunu duyurdu.

Wild 2 kuyruklu yıldızı ile Stardust'ın sanatsal tasviri

StardustNASA tarafından 7 Şubat 1999'da fırlatılan 385 kilogram ağırlığındaki bir robotikuzay sondasıydı. Ana görevi, Wild 2 kuyruklu yıldızının saçından toz örnekleri elde edilmesinin yanı sıra, kozmik toz örnekleri toplamak ve bunları analiz için Dünya'ya getirmekti.  

Koma (kuyruklu yıldız)

Kızılötesi uzay teleskobu tarafından görüldüğü gibi, Holmes kuyruklu yıldızının kızılötesindeki yapısı

"Koma" kelimesi, "saç" anlamındaki Yunanca "kome" kelimesinden gelir ve "kuyruklu yıldız" kelimesinin kökenidir. Koma genellikle buz ve kuyruklu yıldız tozundan oluşur.

Koma, kuyruklu yıldıza teleskopla bakıldığında "bulanık" bir görünüm verir; kuyruklu yıldız ve yıldızı birbirinden ayırmak için belirliyeci bir özelliktir. 

17P/Holmes Kuyruklu Yıldızı, 2007/11/02

kozmik toz bir yıldız ömrünün sonuna yaklaştığındaki kütle kaybını yönlendirebilir, yıldız oluşumunun erken safhalarında rol oynar ve gezegenleri oluşturur. 

toz fotonlar gibi hareket eder. Kozmik toz bir kez saptandığında, çözülmesi gereken bilimsel problem hangi süreçlerin bu dizgileşmiş foton benzeri objeyi (tozu) dedektöre getirdiğini belirleyen ters süreci oluşturmaktır. Parçacığın anlık hareketi, materyal özellikleri, araya karışmış plazma ve manyetik alan gibi değişkenler toz parçacığının gelişi esnasında toz dedektöründe belirlenir. Bu değişkenlerden herhangi birindeki en ufak bir değişim tamamen farklı bir toz dinamik davranışı verebilir.  

Lazer ışını ile deney yapan bilim insanı

Foton, (Grekçe: 'ışık') Modern Fizik'te ışık, radyo dalgaları gibi elektromanyetik radyasyonu içeren Elektromanyetik Alan kuantumu yani ışığıntemel birimidir. 

fotonlar için kullanılırken "en küçük enerji yumağı"nı temsil eden bir birimi ifade eder. 

Diğer bütün temel parçacıklar gibi foton da Kuantum mekaniğine dahildir ve dalga parçacık ikiliği gösterir. Bu durum fotonun hem dalga hem de parçacık özelliği gösterdiğini gösterir. 

🔰Işığın parçacıklardan oluştuğu fikrini ilk kez Isaac Newton ortaya koydu. Sonraları ışığın dalgalardan oluştuğu düşüncesi yayıldı. Ancak, Max Planck bazı deneylerinde ışığın tanecikmiş gibi davrandığını fark etti. Işık sanki devamlı dalgalar değil de, enerji paketçikleri gibi geliyordu. Einstein ve Planck bu enerji paketlerini ışık kuantumu veya foton olarak adlandırdılar. Fotonlar sanki birer parçacıklarmış gibi davranıyordu. Relativite(izafiyet) teorisine göre, bir parçacığın ışık hızında gidebilmesi için kütlesinin sıfıra eşit olması gerekiyordu.

‼️Demek ki ışığın enerjisi sadece kinetik enerjiydi; kütlesinden kaynaklanan hiçbir enerjisi yoktu. 

Kinetik Enerjinin Keşfi Enerji kavramı Aristoteles, Galileo, Descartes ve Leibniz gibi önemli kişiler tarafından her zaman bir tartışma konusu olmuştur.

Bununla beraber Albert Einstein enerji ile ilgili önemli atılımlar yapmıştır. E= m x c² (E: Kinetik Enerji - m: bir cismin artan göreli kütlesi - c: ışık hızı) belki de dünyanın en ünlü fizik denklemidir. 

hız, kinetik enerji üzerinde daha fazla etkiye sahiptir. 

Maxvell denklemlerini çözdüğümüz zaman elektrik ve manyetik alanın birbirini sonsuza kadar besleyeceği bir hız değerine ulaşırız. 

Dünyaya düşen toz parçacıkları dünya atmosferinde: stratosferde uçan uçakların kanatlarında, dünyadaki geniş buz kütlelerin yüzey çöküntülerinde (Antarktika ve Grönland/ Buzullar) ve derin okyanus çökeltilerinde toplanır. 1970'lerin sonunda Seattle'da bulunan Washington Üniversitesi'ndeki Don Brownlee toplanmış toz parçacıklarının dünya dışı doğalarını ilk kez kesin biçimde tanımladı. Diğer kaynak ise içlerinde yıldız tozu içeren meteoritlerdir. 

⁉️Kızılötesi ışık kozmik toz bulutlarının içinden geçebilir. Bu durum bizim yıldız oluşum bölgelerini ve galaksi merkezlerini irdelememize olanak sağlar. Bu kızılötesi ışınımın çoğu Dünya atmosferi tarafından engellenir ve yeryüzünden gözlemlenemez. 

polarimetri: Toz parçacıkları küre şeklinde değillerdir ve yıldızlararası manyetik alan düzleminde sıralanmak isterler, toz bulutlarından geçen yıldız ışığını polarize etmeyi tercih ederler. Kozmik kızarmanın fark edilebilecek kadar hassas olmadığı yakın yıldızlararası uzayda yüksek hassasiyetli optik polarimetri Yerel Kabarcık'taki toz yapılanmasını incelemek için kullanılır.

Sanatçı gözüyle Yerel Kabarcık

Yerel Kabarcık, bu bulut içerisinde bulunan yaklaşık 30 ışık yılı genişliğinde yoğun bir bulut alanıdır. Yerel Kabarcık, yıldızlararası ortam içinde bulunan, kum saati şeklinde ve yaklaşık 300 ışık yılı genişliğinde bir boşluktur. Kabarcık, yakın geçmişte oluşmuş çeşitli süpernovaların ürünü olan yüksek sıcaklıkta plazma ile kaplanmıştır.

Toz parçacıkları ışığı düzensiz bir biçimde dağıtabilir. 

İleri doğru dağılmış ışık, ışığın az oranda yolundan saptığını gösterir ve geri dağılmış ışık yansıtılmış ışıktır.

Işınımın kırılması ya da sönmesi toz parçacıklarının boyutları hakkında faydalı bilgiler verir. Örneğin, bir objenin ileri dağılımı geri dağılımından daha büyükse o zaman bu parçacığın 1mikrometre çapında olduğu söylenebilir. 

Herbig- Haro 110 objesi yıldızlar arası uzaya gaz çıkarır. 

doğa filozofu Robert Boyle "cennetin yıldızlararası kısmını tartışmıştır"

Hartmann'ın yıldızlararası kalsiyum emilimi tanısından sonra yıldızlararası sodyum Heger 

Işık yılı uzunluğundaki yıldızlar arası gaz ve toz, tırtılı andırıyor. 

Her bulut farklı bir hıza sahip olduğu için her bulut içindeki emilim çizgileri ya mavi ya da kırmızıdır. 

Victor Hess'in kozmik ışınları keşfetmesi. 

Norveçli araştırmacı ve fizikçi Kristian Bikeland " bizim görüşümüzün doğal bir sonucu olarak uzay elektronlarla ve uçuşan iyonlarla dolu gözükmektedir. Her yıldız sistemi uzaya elektron yayar. 

Hubble Uzay Teleskobu tarafından gözlemlenen yansı bulutsusu IRAS 10082-5647.

Mutlaka bir yerlerde Carl Sagan’ın “DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık.” sözünü duymuşsunuzdur. Bu söz dilimize “Hepimiz yıldız tozuyuz” olarak yerleşmiştir.

Yıldız Tozu Nedir? Tam Olarak Ne Kadar Yıldız Tozuyuz?
Dünyadaki en yaygın altı yaşam elementi karbon, hidrojen, nitrojen, oksijen, sülfür ve fosfor olarak bilinir. Aynı elementler Samanyolu galaksimizin merkezinde de bol miktarda bulunmaktadır. Görsel kaynak: Dana Berry / SkyWorks Digital In
İnsanlar çoğu elementi yıldızlarla paylaşsa da, bu elementlerin oranları insanlar ve yıldızlar arasında farklılık gösterir. Örneğin, insanların kütle olarak yaklaşık yüzde 65 oksijendir. Oysa oksijen uzayda ölçülen tüm elementlerin yüzde 1’den daha azını oluşturur.

yıldız tozu
  • Kaynaklar ve İleri Okumalar:
  • Humans Really Are Made of Stardust, and a New Study Proves It. Yayınlanma tarihi: 10 Ocak 2017; Bağlantı: Humans Really Are Made of Stardust., and a New Study Proves It
  • Are We Really All Made Of Stardust? Yaınlanma tarihi: 30 Ekim 2023. Kaynak site: Iff Science. Bağlantı: Are We Really All Made Of Stardust?
  • Are we really all made of stars? Yaınlanma tarihi: 15 Ekim 2023. Kaynak site: Live Science. Bağlantı: Are we really all made of stars?




  • Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder

    Hallo 🙋🏼‍♀️