Horta Aziz Salvator'un Ölümü
Zinacantepec, Meksika Viceregal Müzesi
Horta OFM Aziz Salvator'ı
(1520-1567)
Horta OFM Aziz Salvator'u (1520-1567) Küçük Rahiplerin Kardeşi, Aşçı, Kapıcı ve sadaka Arayıcısı, Mucize işçi.
Salvator, sadaka toplarken sık sık kendisi için dua istenen hasta insanlarla karşılaşırdı. Üzerlerine Haç İşareti yaptı ve hemen iyileştiler. Bu gerçeğin haberi kısa sürede yurt dışına yayıldı ve hasta olabilecek kişiler Manastır'a getirildi. Salvator Kardeş'in üzerlerine yaptığı Haç İşareti sayesinde hepsi sağlığına kavuştu.
Ancak hasta insanların akını sonunda o kadar arttı ki, manastırın düzeni bozuldu. Bu yüzden Üstler, Kardeş Salvator'u, dinsel yaşamının büyük bir bölümünü geçirdiği yakındaki Horta Manastırı'na gönderdiler; dolayısıyla soyadı da "Hortalı"ydı.
Nakil büyük bir gizlilik içinde yapılmış olmasına ve kimseye bu konuda bilgi verilmemiş olmasına rağmen, hastalar Horta'daki Manastır'a onun gelişinden sonraki ilk günlerde başvurmuş ve sayıları her geçen gün artmıştı. Sağır, kör, dilsiz, topal, saralı geldi; Felçliler, felçliler, ateşi olanlar ve her türden hasta, Salvator Kardeş'in sağlığına kavuşabilmesi için ona yataklarda getiriliyordu.
Salvator, her zamanki gibi hastalara vicdanlarını incelemeleri ve Tövbe ve Kutsal Efkaristiya Kutsal Ayinlerini layıkıyla almaları konusunda uyarıda bulunmaya başladı. Daha sonra onları Haç İşareti ile kutsadı ve Kutsal Teslis'i çağırdı ve şefaatine tüm tedavileri atfettiği Kutsal Meryem Ana'nın Lekesiz Doğumu şerefine onlara birkaç dua ettirdi.
Salvador d'Horta
Mucizeler ve transferler
Kardeş Salvador kısa sürede şifacı olarak ün kazandı ve manastır hasta hacıların varış noktası haline geldi. Manastır haftada yaklaşık 2.000 kişiyi ağırlamaktadır. Ancak bu itibar, kendisine karşı birçok şüphe besleyen kardeşlerini ve üstlerini rahatsız eder.
Daha sonra manastırlardan manastırlara transfer edildi: önce Bellpuig'e , ardından Lleida'ya ve Horta de Sant Joan'daki Our Lady of the Angels (es) manastırına gönderildi ve burada 1547'den 1559'a kadar on iki yıl kaldı. daha sonra Reusmanastırına , ardından Kral II. Philip tarafından ziyaret edildiği Madrid'e ve son olarak Barselona manastırına nakledildi.
Refleks
Tıp bilimi bazı hastalıkların kişinin duygusal ve ruhsal yaşamıyla ilişkisini artık daha net görüyor. Hayatın Acılarını İyileştirmek kitabında Matthew ve Dennis Linn, bazen insanların ancak başkalarını affetmeye karar verdiklerinde hastalıktan kurtulduklarını bildiriyorlar. Salvator insanların iyileşmesi için dua etti ve çoğu da iyileşmişti. Elbette tüm hastalıklar bu şekilde tedavi edilemez; tıbbi yardımdan vazgeçilmemelidir. Ancak Salvator'un dilekçe sahiplerini şifa istemeden önce yaşamdaki önceliklerini yeniden belirlemeye teşvik ettiğine dikkat edin.
🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍🕍
Dünyada yaşanan bütün acı ve sıkıntıların nedeni merhametsizlik olduğunu söyleyebilirim.!
Merhamet
Arapça bir kelime olan merhamet, r-h-mkökünden türemiştir. İbn Fâris Mu’cemü Mekâyîsi’l-Lüğa adlı kitabında r-h-m kökünün bir tek anlamının olduğunu söylemiş ve bu anlamı; rikkat (Arapça: رقة, yumuşak kalpli anlamında), atf(Arapça: عطف, şefkatli) ve re’fet (Arapça: رأفة, yumuşak davranışlı) kelimeleri ile beyan etmiştir.[2]
Merhamet ‘rahm’ kelimesinden köken alıyor, ‘acıyarak, esirgeyerek koruma, himaye etme, kanatlarının altına alma’ gibi anlamlar içeriyor.
Ana babaya saygı ve itaat etme, çocuk sevgisi, akrabayı ziyaret, yaşlılara, evsizlere, yoksullara, sakatlara, yetimlere, kimsesizlere yardım etme gibi erdemler merhametin yansımaları olarak kabul edilir.
Kendine bir faydan dokunsun istiyorsan bir başkasının derdine merhametle dokun.
“Senden ümit kesmem, kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır” diyor şair.
Şefkat, yaşam olgunluğunun özüdür. Şefkatin anlamı tüm şeyler için tutkun olmaktır, yalnızca iki kişi arasında değil bütün insanlar için, yeryüzündeki tüm şeyler için, hayvanlar, ağaçlar, yeryüzünün barındırdığı her şey için.
Jiddu Krishnamurti
“İnsanoğlu, evrenin zaman ve mekânda sınırlı bir parçasıdır. İnsan bazen- bilincinin optik bir yanılsamasının sonucu olarak- kendisini, düşüncelerini ve hislerini diğerlerinden ayrı bir şey olarak deneyimler. Bu yanılsama, en yakınımızdakilere yönelik arzularımızı ve sevgimizi kısıtlayan bir tür hapishanedir. Görevimiz, tüm canlıları ve doğayı bütün güzelliğiyle kucaklamak için merhamet çemberimizi genişleterek kendimizi bu hapishaneden kurtarmak olmalıdır.”
Albert Einstein
💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮

Doğanın Gizemli ve Şifalı Yeşil Taşı: Malakit taşı özellikleri
1. Malakit Taşının Tanımı ve Özellikleri
Malakit, bakır karbonatın hidroksit ile birleşmesi sonucu oluşan bir mineraldir. Kimyasal formülü Cu2CO3(OH)2 olan bu taş, esas olarak yeşil renklidir ancak bazen mavi, siyah veya kahverengi renklere de sahip olabilir. Malakit’in renk tonları, bakır içeriği ve yerin koşullarına bağlı olarak değişebilir.
2. Tarih ve Kültürel Önemi
Malakit taşı, tarih boyunca farklı uygarlıklar ve kültürler tarafından değer verilmiştir. Mısır’da milattan önce 3000 yılına kadar uzanan bir geçmişi vardır. Ayrıca bu dönemde süs eşyaları ve takılar için kullanılmıştır. Eski Mısır’da, bu taşın ruhani güçlerinin olduğuna inanılırdı ve özellikle koruma amuletleri olarak kullanılırdı.
Antik Yunanistan ve Roma dönemlerinde de Malakit, koruyucu bir taş olarak değerlendirilirdi. Aynı zamanda, Orta Çağ’da Avrupa’da şifa taşı olarak popülerdi ve zehirli bitki ve hayvan sokmalarına karşı korunma sağladığı düşünülürdü.
3. Malakit Taşının Enerjetik ve Şifalı Özellikleri
Malakit, enerji ve şifa çalışmalarında kullanılan önemli taşlardan biridir. Bazı inançlara göre, Malakit taşı şu özelliklere sahiptir:
– Koruyucu Özellikler: Malakit, negatif enerjileri uzaklaştırma ve kötü niyetli bakışlardan korunma konusunda yardımcı olmaktadır. Kişinin enerji alanını güçlendirerek koruma sağlar.
– Yüreklilik ve Cesaret: Bu taş, kişinin iç gücünü ve cesaretini artırabilir. Zorlu durumlarla başa çıkmak ve güçlü olmak için destek sağlamaktadır.
– Ruhsal Denge: Malakit, zihni sakinleştirir ve ruhsal denge sağlamaya yardımcı olmaktadır. Stres, kaygı ve korkularla mücadelede destekleyicidir.
– Fiziksel Şifa: Bazı kişilere göre, Malakit taşı fiziksel şifada da kullanılmaktadır. Özellikle kalp, karaciğer ve böbrekler gibi iç organlar üzerinde olumlu etkileri olduğuna inanılmaktadır.
4. Malakit Taşı Kullanımı
Malakit, takı olarak kullanılabileceği gibi, taşları cilde temas ettirecek şekilde çeşitli şifa uygulamalarında da kullanılmaktadır. Özellikle meditasyon ve enerji çalışmalarında kullanılarak, kişinin iç huzurunu ve dengesini sağlamaya yardımcı olmaktadır.
5. Malakit Taşının Bakımı
Malakit, yumuşak bir taş olduğu için çizilme veya zarar görmeye karşı dikkatli olunmalıdır. Temizlemek için ılık sabunlu suyla nazikçe ovulabilir veya yumuşak bir bezle silinebilir. Ayrıca, Malakit’i güneş ışığından uzakta saklamak önemlidir, çünkü renk tonlarını zamanla solmasına neden olmaktadır.
Orijinal Malakit Taşı Nasıl Anlaşılır?
Malakit taşı, gerçek olup olmadığını anlamanın en iyi yollarından biri taştaki desenlere yakından bakmaktır. Hiçbir desen tek tip olmayacaktır. Orijinal ve gerçek bir malakit, dairesel kalın ve ince çizgiler, benekler, çeşitli ton ve kıvrımlara sahip olacaktır. Yapısı gereği ten ile temas ettiğinde doğal olarak serinlik verir ve elde bir ağırlık, sağlamlık oluşturur. Özellikle kolye gibi küçük aksesuarlarda genellikle sahte malakit kullanılır. Siyah sabit çizgilere sahip yeşil bir kolye görürseniz muhtemelen orijinal malakit taşı değildir.
- Malakit taşı, Rusya, Avustralya, Namibya, Meksika, Kongo ve İngiltere’den çıkarılmaktadır.
- Yeşilin canlı ve her tür tonuna sahip olabilen taş, enerjisi ile “Dönüşüm Taşı” olarak da adlandırılmaktadır.
- 💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮
Hızlı ve yavaş düşünürken neler oluyor?
Nobel Ekonomi Ödülü kazanan, psikolog Daniel Kahneman, homo sapiensin ikili (dual) düşünce sistemine sahip olduğunu ve kararlarımızın hangi zihinsel mekanizmada daha etkin olduğunu ortaya koymuştur. “Hızlı ve Yavaş Düşünme” (Thinking Fast and Slow) kitabında insan zihninin nasıl çalıştığına dair karışıklığı ortadan kaldırarak, oldukça basit bir şekilde zihnin dual sistemini kategorize etmiştir. Dolayısıyla hızlı ve yavaş düşündüğümüzde bu düşünce sisteminin hangisinin karar verme sürecinde işlerlik kazandığı, davranışların açıklanmasında ve iyileştirilmesinde önemli bir işlevsellik kazanmaktadır. Buna göre Sistem 1’ e ait düşünce mekanizmasında; otomatik, sezgisel, zahmetsiz ve duygusal kararlar alınırken Sistem 2’ ye ait düşünce mekanizmasında; kontrollü, zahmetli, yavaş ve çıkarımsal kararlar alırız. Söz konusu bu düşünce sistemlerini anlamak için yaşam pratiğimizdeki karşılıklarına bakmak gerekir.
Günlük hayatımızda sürekli kararlar alıp tercihlerde bulunur ve bunların meydana getirdiği sonuçlar ile hem bireysel hem de toplumsal alanda mücadele ederiz. Beynimiz her defasında tekrarlayan konularla ilgili çoğunlukla karar vermez ve refleksifdir. Bir ulaşım aracı seçmek, hangi yemeği yiyeceğini belirlemek, bisiklet sürmek, çöp atmak ya da karanlıkta bir odadan diğer odaya geçmek… Hepsinde Sistem 1 düşünce mekanizması belirleyicidir ve alışkanlıklarımızın bir çıktısı olarak görülür. Diğer taraftan aldığımız finansal kararlar, hangi üniversitede okuyacağımızı seçerken ya da araba kullanmayı ilk öğrendiğimizde Sistem 2 mekanizması işlerlik kazanır. Dolayısıyla günlük eylemlerimizin çoğunda otomatik ve hızlı kararlar aldığımızı söylemek mümkün.
Merhamet Yeni Bir Terapi Şeklidir: Kendinize Nazik Olun
Merhamet terimine gereken önem verilmemiştir. Şu anda, genellikle yardım ve acıma ile ilişkili bir şekilde kullanıldığımız bu sözcük, aynı zamanda, akla “kurbanı oynamak” düşüncelerini de akla getiren “öz anlayış” manasına da dönüşebilir. Bu kavramların özünde, bireyin görüşünü daraltmaktan daha ziyade, onu genişletmeye çalışma amacı ile, kelimenin manası dışında başka bir anlam çıkmaz.
Öyle ki, merhamet odaklı bir terapi tarzı artık moda oldu. Adından da anlaşılacağı gibi, bu terapi, bir çok insanın içinde bulunduğu durumu daha da iyileştirmek için merhameti, bir tedavi aracı olarak gören bir girişimdir. Özellikle kendilerini ve başkalarını çok sert ve sıklıkla eleştiren kişiler için önerilmektedir.
Merhametin öğrenilip eğitilebileceği kanıtlar ile mevcuttur. Ayrıca, bu sayede, beyin yapısının değiştiği ve geliştiği kanıtlanmıştır. Her şey merhametli olmanın, yaşamın çeşitli alanlarında huzur, neşe ve motivasyonu artırdığını da göstermektedir.
“ Gerçek aşk merhamettir ve merhametli olmayan tüm aşklar bencilliktir.”
– Arthur Schopenhauer
“ Gerçek aşk merhamettir ve merhametli olmayan tüm aşklar bencilliktir.”
– Arthur Schopenhauer
Merhamete dayalı bir deney
Deney, Amerika Birleşik Devletleri Wisconsin Üniversitesi Sağlıklı Zihinleri Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilmiştir. Daha sonradan da, Psikoloji Bilim (Psychological Science) dergisinde yayınlandı. Çalışmanın araştırmacıları bir grup gönüllüye “merhamet meditasyonu” veya “Tonglen” olarak adlandırılan bir meditasyon türünde eğitim verdiler.
Bu tür bir meditasyon, diğer insanların acılarının tanımlanması ve anlaşılmasına dayanan bir teknik kullanır. Bu yaklaşım aynı zamanda, nefes egzersizleri ile birleştirilmiştir. Nefes içe çekildikten sonra, başkalarının acıları görselleştirilir ve içselleştirilir. Nefes verilirken de, başkalarının mutluluğu akla getirilir.
Deneyde, katılımcılardan birisinin acı çektiği bir anı hayal etmeleri ve ardından bu acıyı ortadan kaldırmaları istendi. “Çektiğin acının sona ermesini dilerim”, “Mutlu olmanı dilerim” gibi benzer ifadeler kullanarak kendi süreçlerine yardımcı olabilirler.
Bu egzersizi ilk kez gerçekleştirdikten sonra, sevilen birini düşünmeleri istendi. Sonrasında ise, hiç tanımadıkları birini düşünmeleri istendi. Son olarak, bir münakaşa içerisinde oldukları birini düşünürken egzersizi yapmaları istendi.
Araştırmacılar, bu süre zarfı boyunca, fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme ile katılımcıların beyinlerini izledi. Bu eğitimden önce ve sonra yapıldı. Bu şekilde, gönüllülerin beyinlerinde, bir takım değişikliklerin gerçekleştiği kanıtlandı. Özellikle,
❗️ inferior parietal korteksin aktivitesinde ve diğer alanlarda bir artış gözlemlendi. Bu durum, merhamet ve şefkatin bir kas gibi geliştirilebileceğini de kanıtlamış oldu.
Parietal Loblar, beynin en karmaşık işleri yürüten bölgelerinden birisidir. Genel olarak duyuların algılanması ve bedenin üç boyutlu uzayda yönlendirilmesi buranın temel işlevlerindendir. Bedensel algı ve öğrenmenin merkezi de burasıdır.
Parietal lob, kafatasının üst arka bölgesine doğru yer alan beynin dört ana lobundan biridir. Öncelikle dokunma, sıcaklık ve ağrı gibi vücudun çeşitli bölgelerinden gelen duyusal bilgilerin işlenmesinden sorumludur.
Merhamet ve bireysel esenlik
Başkaları sürekli olarak eleştiren birisinin, yine kendisini sık sık eleştirmesi de oldukça yaygındır. Aynısı, aksi durumlar için de geçerli. Bunlar, bireyin, kendi egosuna abartılı bir şekilde odaklandığı durumdur. Bu onların başkalarına ve aynı zamanda kendilerine karşı da şefkat duymalarını önler. Bu çok acı çekmelerine neden olabilir.
Bireyin yaşamı rahat ve pozitif bir bakış açısıyla ele almasını engelleyen ölçüsüz bir gururu vardır. Yaşadığı her olay aslında, sahip olduğu en önemli şeyin hakim olduğu bir savaş haline gelir.
Terapi, merhamete odaklanarak başkalarının çektiği acıyı hissetme ve iyileşmelerini dileme becerisini geliştirir. Aynı şekilde, bu egzersiz de prensip olarak, bireyin kendisine uygulanması gerektiğini öğretir. Kendinize karşı merhametli olmak, kendinize üzülmek ya da acımak veya aşağılık kompleksi ile yaşamak ya da güçsüz hissetme durumunda ağlayıp zırlamak anlamına gelmez.
Merhametli olmanın birçok faydası
Doğu bilginleri, binlerce yıldır merhamet sanatını başkalarına ve kendini doğru yönlendiriyorlar. Merhamet üzerine odaklanan terapi, sadece Budist öğretilerini değil, aynı zamanda sinir bilimsel unsurları da beraberinde getirir. Yukarıda bahsettiğimiz deney, merhamet için verilen eğitimin, beyindeki oksitosinin sekresyonunu harekete geçirdiğini göstermektedir.
Oksitosin, “mutluluk hormonu” olarak da adlandırılır. Diğer değişiklikler de insula, hipokampus ve hipofiz bezinde gerçekleşir. Bu, bireyin huzurlu, güvende ve mutlu olmasını sağlar.
Şu anda, kendimizi yönelik, en üst seviyede başarıya ulaşmak adına teşvik eden birçok mesaj var. Bu, birçok kişi için büyük bir yük haline gelmiştir. Bu, eninde sonunda bireyi ezen, endişeye ve depresyona sokan bir durumdur. Merhamet odaklı tedavi, nezaketin insanın en büyük değeri olarak geri kazanılması için bir çağrıdır. Bu iyiliğin, her bireyin kendisine verdiği değer ile başlaması gerektiğini anlaşılır.
Matthew McConaughey
⚠️ nasıl daha iyi kalpli, adil, şefkatli biri olabilirim?
XXXXXXXXXXXXXX
Vandalizm
Dr. Bora Boz*, Dr. Fatma Yücel Beyaztaş**
* * Öğr. Gör.; Cumhuriyet Ü. Tıp Fak. Adli Tıp AD,
** Yrd. Doç.; Cumhuriyet Ü. Tıp Fak. Adli Tıp AD,

Ressam Heinrich Leutemann (1824-1904)
___Eğitim,sevgi,şefkat gibi değerlerden yoksun.___
Vandalizm; bilgisizlik yüzünden ya da zevk için kamu malları ya da sanat yapıtlarını büyük zararlara yol açarak yıkmak ve bu yıkımı kendi başına bir amaç durumuna getirmektir.
"Kırıp geçirmek" anlamında kullanılan bu kavrama yaygın biçimde Fransız Devrimi sırasında rastlanmasına karşın daha eski zamanlardan beri görüldüğü bilinmektedir.
Kavimler göçü sonrasında barbar "Vandal"lar eski Roma ve Yunan medeniyetlerinin sanat eserlerini tahrip edip, yağmalamışlardır.

1790'da krallığın, soyluların ve din adamlarının ayrıcalıklarına ilişkin arşiv belgelerinin yakılması emredildi. Buna göre; Paris'teki heykel ve anıtlar kaldırılacak, bronzdan yapılmış olanlar top ve tüfek yapımında kullanılacak, altın olanlar eritilip külçe haline getirilecek, günlük araç ve gereçler de eritilecekti.
19. yüzyıldan başlayarak koruyucu önlemler geliştirilmeye çalışıldıysa da, vandalizm tümüyle önlenemedi.
Günümüzde modern kentlerde estetik ve güzel olan her şeye, ortak yaşam alanlarına saldırı olarak karşımıza çıkmaktadır. Batı Avrupa ülkelerinde, şiddetin benzer biçimi olan holiganizm gibi vandalizm de güncel bir toplumsal sorundur. ABD'de yapılan bir araştırmada, son yıllarda vandalların ve hırsızların özellikle yaşlı nüfusa karşı saldırılarında artış olduğu görülmüştür. San Francisco'da demiryollarına yönelik vandalist saldırılarda artış olduğu bildirilmiştir.
Vandalizmin psikiyatrik yönü antisosyal kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Erkek bireylerde daha sık görülmektedir. Kadınlarda daha az rastlanmasına karşın, antisosyal kişilik bozukluğu olan genç annelerin eşlerine ve çocuklarına karşı şiddet içeren davranışlarda bulunduğu bildirilmiştir.
Vandalizmin özellikle ergenlik çağında ilaç, uyuşturucu ve alkolün kötüye kullanımıyla ilişkili olduğu saptanmış olup; kokain kullanan gençlerde %57 oranında bu tür davranışlar görülmüştür.
Özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük okul çağındaki gençlerde sık karşılaşılmaktadır. 16 ayrı liseden 7340 öğrenci arasında yapılan bir çalışmada öğrencilerin %5'inde vandalist davranışların gözlendiği bildirilmiştir.
Suç oranının genç nüfusta yoğunlaşma nedeni, ergenlik dönemindeki hızlı duygusal ve fizyolojik değişikliklere bağlanabilir. Sivas'ta yapılan bir çalışmada, kamu mallarına zarar verici şiddet davranışlarında bulundukları için farik ve mümeyyizlik muayenesi için gönderilen çocukların çoğunun ailelerinden uzak oldukları belirlenmiştir.
Eğitim, ilgi, sevgi ve şefkat gibi değerlerden yoksun, yetişme çağındaki insanların suça eğilimli bir sosyal çevreye itildikleri düşünülebilir.
Vandalizmde organik nedenler de araştırılmıştır. Nörolojik bir rahatsızlık olan Tourette Sendromu'nda vandalist davranışlara rastlanabileceği, organik beyin hastalığı olan 75 yaşında bir erkeğin telefon sistemine vandalist davranışlarının olduğu belirtilmiştir.
Batı ülkelerinde yapılan çalışmalarda, vandalizmin uygun eğitim ve psikiyatrik tedavi ile düzeltilebilir bir davranış olduğu belirtilmektedir. Bu kişilerin tedavisinin yanında, ailesiyle birlikte davranış eğitim programlarının düzenlenmesi gerekmektedir.
Sosyal katmanlar arasında derin farklılıkların olduğu, sağlıksız kentleşme sürecinin yaşandığı ülkemizde; sözcük olarak bile çok iyi bilinmeyen vandalizm konusunda bilgi edinilmesi, ileride daha büyük sorunlara neden olmadan kapsamlı olarak araştırılması, çözüm önerilerinin üretilmesi gerekmektedir.
Kaynaklar
1- Boz B, Yücel F, Kuğu N, Özdemir L. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 1997-1999 yıllarında farik ve mümeyyizlik muayenesi yapılan olguların değerlendirilmesi. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 21(4): 233-6, 1999.
2- Coakley D, Woodford WE. Effects of burglary and vandalism on the health of old people. Lancet 17;2(8151):1066-7, 1979.
3- Goldstein RB, Powers SI, McCusker J, Mundt KA, Lewis BF, Bigelow C. Gender differences in manifestations of antisocial personality disorder among residential drug abuse treatment clients. Drug Alcol-Depend 41(1): 35-45, 1996.
Şeriatçı Taliban yönetimi İsla





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️