Azimli, kararlı ve sabırlıydı. Milli görüş, adil düzen ve İslam birliği davaları için son nefesine kadar ter döktü.
Davası, mücadelesi, liderliği ve beyefendiliği ile örnek bir yaşam öyküsü bıraktı ardında...
Milli Görüş Hareketinin Lideri Necmettin Erbakan, Mühendis kimliği ile de önemli başarılara imza atan Erbakan, 28 Şubat post-modern darbesi sonrasında, başbakanlık koltuğunu bırakmak zorunda kaldı.
1965'te profesör oldu
1926 yılından Sinop'ta doğdu. İstanbulTeknik Üniversitesi'ni bitirdikten sonra Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsü'nde asistanlık yaptı.
Necmettin Erbakan Almanya'daki Aachen Teknik Üniversitesi’nde eğitimine devam etti. 27 yaşında doçent unvanı aldı. 1965'te profesör oldu.
Gümüş Motor'u kurdu
Almanya'da yaptığı araştırmalar sonrası 1950'li yıllarda Gümüş Motor’u kurdu. Türkiye'nin ilk motor üretimini yaptı.
'Savunan Adam' Erbakan
"Savunan Adam" sıfatıyla da anılan Erbakan
♻️
Sanayi’nin geliştirilmesi adına yeni bir proje oluşturulmak istendi. DP hükümetinin tarımsal sulamada kullanılacak motorların üretimi için bir fabrika kurulmasını temel alan projesi o yıllarda İTÜ Motor Laboratuvarında çalışan genç bir mühendisin dikkatini çekti. Bu genç mühendis İTÜ’yü tarihi bir dereceyle bitirdikten sonra Almanya’da eğitim görmüş ve Alman Hükümetinin dahi çalışmak isteyeceği kadar başarılı bir akademisyen olan Doçent Doktor Necmettin Erbakan’dı…
Zekasını makinelerin ölçemediği adam: Erbakan
‘Zekamı ölçmeye makine dayanmaz’ diyen Necmettin Erbakan, İTÜ’yü 4 üzerinden 3.96 not ortalamasıyla birinci bitirirken, daha sonra yüksek lisanstaki yeterlilik tezinde elde ettiği başarıyla okulu tarafından Almanya’daki Aachen Teknik Üniversitesine gönderilmişti.
Aachen Teknik Üniversitesinde araştırmalarına devam eden Erbakan, burada geçirdiği süre zarfında biri doktora tezi, biri İTÜ için doçentlik, bir diğeri de Alman İktisat Bakanlığı için ‘Motorlarda Ekonomi’ olmak üzere üç tez hazırladı. Özellikle dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu matematiksel olarak açıklayan tez Alman dergilerinde yayımlandığında büyük ilgi gördü. Bu tez DEUTZ fabrikaları Genel Müdürü Prof. Dr. Flatz’ın da ilgisini çekmiş ve genel müdür Erbakan’ı Leopard tanklarının motorlarıyla ilgili olarak araştırma yapmak üzere DEUTZ’a davet etmişti.
Erbakan, Almanya’da geçirdiği günlerde ciddi bir tecrübe edinmiş, Alman Ordusu için araştırmalar yapan DVL Araştırma Merkezinde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar yapmıştı.
Alman Ekonomi Bakanlığının, Ruhr sahasındaki fabrikalarında araştırma yapmak üzere kurulan ekibin içerisinde yer alan Erbakan, 15 gün boyunca Ruhr sahasındaki ağır sanayi fabrikalarını gezdi. Savaştan yeni çıkan Almanya’daki gelişmeleri yerinde takip eden Erbakan’ın ilerleyen yıllarda sıkça dile getireceği ‘ağır sanayi hamlesi’ fikri de kafasında tam olarak bugünlerde oturdu.
- 1953 yılında doçentlik sınavlarına girmek için Türkiye’ye dönen Necmettin Erbakan, 27 yaşında İTÜ tarihinin en genç doçenti olarak okul tarihine geçti.
Doçent olduktan sonra tekrar Almanya’ya gitti ve DEUTZ firmasında 6 ay süreyle baş araştırma mühendisi olarak çalıştı. 1954 yılında Türkiye’ye gelerek askere giden Erbakan, askerliğinin ilk altı ayını yedek subaylık eğitimini aldığı Kağıthane’de yapmış, daha sonra İstanbul’daki Halıcıoğlu İstihkam Bakım Bölüğünde 6 ay asteğmen, 6 ay da makinelerin bakım ve onarımından sorumlu teğmen olarak askerlik görevini tamamlamıştı. Askerliğini bitirdikten sonra İTÜ’nün Motorlar Laboratuvarında çalışmalarına devam eden Erbakan, burada ülkenin ilk yerli motorunu yaparak da tarihe geçecekti.
Genç bir mühendis bir hayalin peşinde
Erbakan’ın en büyük hayallerinden biri Türkiye’de yerli motor üretimiydi ve 1954 yılında hükümetin oluşturmak istediği proje bunun için bir fırsattı. Hayalinin peşinden gitmek üzere akademik çevreden uzaklaşarak iş hayatına girdi.
Projeye göre, tarımsal sulamada kullanılacak 5-15 beygir gücünde tek ya da çift silindirli dizel motorlar ile pompalar yapmak amacıyla bir fabrika kurulması öngörülüyordu. Hükümet bunu yapacak girişimcilere destek verecek ve Türkiye yerli motor üretimine başlayacaktı. O günlerde birçok insanın kulağına deli saçması olarak gelen bu hayal için Erbakan kolları sıvadı ve projeyi hayata geçirmek üzere çalışmalara başladı.
Her bir hissedarın %5’den fazla hisse sahibi olamayacağı proje kapsamında 300’e yakın ortak bir araya getirildi ve hükümetin de 1 milyon 300 bin dolarlık yardımıyla 26 Ocak 1956’da Gümüş Motor Fabrikası kuruldu. 1 Temmuz 1956’da Bayrampaşa’da fabrika temelleri atılırken, fabrikanın genel müdürlüğüne proje için gecesini gündüzüne katan Necmettin Erbakan getirildi.
Gümüş Motor, Türkiye’nin ilk yerli üretim motor fabrikası olacak, Erbakan bu fabrikayla Türkiye’de yerli motor üretileceğini ispat edecekti.
- Sonraki yıllarda Motor Fabrikasının ismi sıkça tartışılacak, Erbakan’ın bu ismi koyarken bağlı olduğu Gümüşhanevi Tekkesinden esinlendiği iddia edilecekti.
Gümüş Motor, başlangıçta yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen asla banka kredisi ve sermaye artırımına gitmedi. 1960 yılında fabrikayı gezen dönemin Başbakanı Menderes, Erbakan’ı bizzat taktir ederek, ihtiyaç duyulan paranın bizzat hükümetten tarafından tahsisini sağladı.
Gümüş Motor, 1960’da seri üretime geçti ve piyasada 7000 lira civarındaki motorların muadilini 5000 liradan satmaya başladı. Kimsenin inanmadığı hayal gerçeğe dönüşmüş, Türkiye yerli motor üretmeye başlamıştı.
♻️







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️