17 Şubat 2024 Cumartesi

Roger Bacon’ ın Eleştirel Felsefesi

Roger Bacon, eğitimci olmak istediğini bilerek büyüdü. Aristoteles’in eserleri konusunda uzman olduğu, İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nden diploma aldı. 1240'larda Paris Üniversitesi'nde ders vermeye başladı. Görseli

Roger Bacon, günümüzde hem bilimsel hem de felsefi çevrelerde ileri görüşlü bir dahi olarak kabul edilse de ölümünden sonra İngiltere'de bir büyücü olarak adlandırılıyordu.

Roger Bacon, eğitimci olmak istediğini bilerek büyüdü. Aristoteles’in eserleri konusunda uzman olduğu, İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nden diploma aldı. 1240'larda Paris Üniversitesi'nde ders vermeye başladı. Görseli

Roger Bacon, eğitimci olmak istediğini bilerek büyüdü. Aristoteles’in eserleri konusunda uzman olduğu, İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nden diploma aldı. 1240'larda Paris Üniversitesi'nde ders vermeye başladı.

Roger Bacon, simya ve onun doğa ve tıpla ilişkisi üzerine de çalıştı. Ayrıca hermetizmi(Yahudi ve Hıristiyan mistisizminin unsurlarını eski Mısır inançlarıyla birleştiren bir dizi felsefi inanç) inceledi. Bacon yaşamı boyunca hem Müslüman alimler hem de Avrupalı aydınlar arasında popülerdi.

Roger Bacon, simya ve onun doğa ve tıpla ilişkisi üzerine de çalıştı. Ayrıca hermetizmi(Yahudi ve Hıristiyan mistisizminin unsurlarını eski Mısır inançlarıyla birleştiren bir dizi felsefi inanç) inceledi. Bacon yaşamı boyunca hem Müslüman alimler hem de Avrupalı aydınlar arasında popülerdi. GörseliRoger Bacon, simya ve onun doğa ve tıpla ilişkisi üzerine de çalıştı. Ayrıca hermetizmi(Yahudi ve Hıristiyan mistisizminin unsurlarını eski Mısır inançlarıyla birleştiren bir dizi felsefi inanç) inceledi. Bacon yaşamı boyunca hem Müslüman alimler hem de Avrupalı aydınlar arasında popülerdi. Görseli


1257 civarında Roger Bacon, Katolik Fransisken Tarikatı'nda keşiş oldu. Başlangıçta bundan etkilendi çünkü hayran olduğu bazı akademisyenler de üyeydi. Fransiskenler felsefi, teolojik ve bilimsel konularda daha derin öğretiyi teşvik ediyordu.

Düzene dahil olması, keşişlerin açık onay olmadan herhangi bir eser yayınlamasını yasaklayan bir kurala uymak anlamına da geliyordu. Bu, bilimsel arayışlardan zorla kopmak demekti. Ancak Bacon, 1260'ların ortalarında, Oxford'a dönmek istediğine karar verdi.

Katolik Kilisesi'ndeki üst düzey kişilere ulaşması gerekiyordu ve izin almak için Papa IV. Clement ile iletişeme geçti. Amacı üniversite düzeyinde Hıristiyan eğitiminde reform yapmaktı. Hıristiyanların bilim ve simya hakkında bilgi edinmeleri gerektiğinde ısrar etti.

Bacon Papa'ya amacını anlatmak için yedi bölümden oluşan Opus Majus'u yazdı. Kitabın kaybolma ihtimaline karşı iki kopyasını daha yazdı. Kitabı parşömen kağıda yazması bir yıl sürdü.

Bacon Papa'ya amacını anlatmak için yedi bölümden oluşan Opus Majus'u yazdı. Kitabın kaybolma ihtimaline karşı iki kopyasını daha yazdı. Kitabı parşömen kağıda yazması bir yıl sürdü. Görseli

Bacon bu yazıları 1267 civarında Papa IV. Clement'e gönderdi. Ancak Clement 1268'de hayatını kaybetti.

Dokuz yıl sonra, Paris Üniversitesi belirli felsefelerin öğretilmesini yasakladı. Kayıtlar Bacon'un bu kuralı ihlal ettiği için hapsedildiğini gösteriyor.

Roger Bacon'ın ölümünden sonra, fikirlerinden korkanlar, geride bıraktığı el yazmalarını kilit altına aldı. Bacon'ın ölümünden birkaç yüz yıl sonra, insanlar onu büyücü olarak görüyordu. Görseli

Roger Bacon'ın ölümünden sonra, fikirlerinden korkanlar, geride bıraktığı el yazmalarını kilit altına aldı. Bacon'ın ölümünden birkaç yüz yıl sonra, insanlar onu büyücü olarak görüyordu. Görseli

16. yüzyıl filozofları, adını ve itibarını temizlemeye çalıştılar ve onu bilimsel bir öncü olarak selamladılar. 19. yüzyıla gelindiğinde, İngiliz bilim insanı William Whewell şunları söyledi: 'Roger Bacon'ın eserleri, içerdikleri bilgi açısından çağının çok ötesinde olmakla kalmıyor, aynı zamanda döneminin  bakış açısından o kadar farklı ki... O zamanlar böyle bir karakterin nasıl var olduğunu anlamak zor.'


https://www.google.com/amp/s/amp.onedio.com/haber/olumunden-sonra-buyucu-olarak-adlandirilan-bilim-insani-roger-bacon-un-etkileyici-hayat-hikayesi-1135514


Fransisken keşiş, ilahiyatçı, filozof ve İngiliz bilgin Roger Bacon (1214-1294), Louis Figuier'in “La Ciencia y sus Hombres” adlı eserinde “Opus majus” (1267-1268) kitabını Papa'ya gönderdi. Barselona 1881


XIII. yüzyılda Batı’daki en önemli düşünürlerden biri olan Roger Bacon, dogmatik düşüncenin en katı olduğu ortamda Batı dünyası için önemli gelişmelerin yaşanmasına öncülük etmiştir. 

Roger Bacon

Roger Bacon’ın doğum tarihi konusunda farklı görüşler vardır. 1214 veya 1220 civarında doğduğu düşünülmektedir. Ayrıca çoğu bilim insanı Bacon’ın 1292 civarında öldüğü konusunda hemfikir olsa da 1278’den 1292’ye kadar olan yıllara ilişkin kanıt eksikliği vardır. Yaygın olarak kabul gören görüş, Theodore Crowley tarafından ortaya konan ve daha yakın zamanda David C. Lindberg tarafından geliştirilen görüştür. Crowley ve Lindberg, Bacon’ın 1220’de doğduğu görüşünü desteklemektedirler. Bu, Bacon’ın yaklaşık 1234’ten 1241’e kadar Oxford’da bir öğrenci olabileceği anlamına gelir. Roger Bacon için Oxford’un büyük bir önemi olmasına rağmen araştırmacı özelliğinden dolayı Paris Üniversitesi’ne gitmiştir. Burada doktorasını tamamlamış ve ardından hocalık yapmıştır.

Bacon İslam dünyasına büyük bir hayranlık duymaktaydı. Hatta bu nedenle Arapçanın da öğrenilmesi gerektiğini söylemiştir. Zaten sürekli kendini geliştirmeyi ve farklı dilleri öğrenmeyi seven bir bilgindi. Ek olarak deneysel bilimlerle uğraşmaktan da zevk alırdı. Yaptığı çalışmalar sebebiyle “Mükemmel Öğretmen”, “Mükemmel Doktor” gibi lakaplar almıştır. XIX. yüzyılda bilim üzerine yapılan popüler yazılarda, Roger Bacon Orta Çağ’da bilimin yokluğunun tek istisnası olarak tasvir edilmiştir.

https://bilimdili.com/felsefe/ibn-rusd-ve-roger-bacon/ 

Roger Bacon (Rogerus Baco)’ın Eleştirel Felsefesi

Düzene dahil olması, keşişlerin açık onay olmadan herhangi bir eser yayınlamasını yasaklayan bir kurala uymak anlamına da geliyordu. Bu, bilimsel arayışlardan zorla kopmak demekti. Ancak Bacon, 1260'ların ortalarında, Oxford'a dönmek istediğine karar verdi. Görseli

Opus Majus isimli eserinin hemen başlarında gerek eski düşünürlerin, gerekse kendi çağındaki düşünürlerin yanlışlarının başlıca dört nedene dayandığını iddia etmektedir: 1) Değeri olmayan otoriteye teslimiyet, 2) Geleneğin etkisi, 3) Yaygın ön yargılar 4) Bilginin gösterişli teşhiri ile bilgisizliğin gizlenmesi (Maurer, 1982: 128).

ortaya koyduğu eleştiri, esas itibariyle, eski tip ilahiyat eğitiminin doğurduğu sakıncalara dikkat çekmek amacını taşır. Aslında Rogerus Baco, daha sonraları Thomas Aquinas’ı n da yapmış olduğu gibi, Arap bilim insanları ve Hıristiyan inancına uymadığı gerekçesiyle suçlanan Aristotelesçi öğreti ile, akılsallaştırılmış olan Aristotelesçi öğreti arasındaki köprüyü kurmaya çalışmaktaydı (Hackett, 1983: 618)

ortaya koyduğu eleştiri, esas itibariyle, eski tip ilahiyat eğitiminin doğurduğu sakıncalara dikkat çekmek amacını taşır. Aslında Rogerus Baco, daha sonraları Thomas Aquinas’ı n da yapmış olduğu gibi, Arap bilim insanları ve Hıristiyan inancına uymadığı gerekçesiyle suçlanan Aristotelesçi öğreti ile, akılsallaştırılmış olan Aristotelesçi öğreti arasındaki köprüyü kurmaya çalışmaktaydı (Hackett, 1983: 618).

Paris’teki geç dönemlerinde Baco, özellikle Fransisken ve Dominiken tarikatları na yeni girmiş ve kısa zamanda parlak başarılar elde etmiş genç ilahiyatçılara karşı ciddi eleştiriler getirmekteydi. 

Oysa Rogerus Baco’ya göre, felsefi konularda yazı yazabilmek için mutlaka bilimlerden haberdar olmak gerekmekteydi (Maurer, 1982: 128).

Bilim insanları her şeyden önce düşüncelerini türettikleri kaynağın sağlam bir kaynak olup olmadığını araştırmalıdır. Bu araştırmayı yaparken de geleneğin biriktirdiklerine değil; fakat aklın kurallarına uyum gösterilmelidir. 

Aklın kurallarından anlamamız gerekeni de ancak bilgelik, bilgece düşünce ile bulabiliriz; yoksa toplumun kemikleşmiş ön yargıları ile değil. Rogerus Baco’ya göre “insanların çoğunluğu bir şeyin doğru olduğuna inanıyorsa, bu, olasılıkla yanlıştır; zira topluluklar (yığınlar) bilgeliğe giden yoldaki en kötü rehberlerdir” (Maurer, 1982: 129).

Rogerus Baco’ya göre dünya üzerinde bilinmesi gereken en temel bilim, diğer tüm bilimler için hem kapı, hem de kilit görevi gören matematiktir. Matematik, tarihin başlangıcında, yüksek erdeme sahip olan insanlar tarafından keşfedilmiştir. Matematiği bilmeyen insanların dili de düzgün şekilde bilmelerine imkan yoktur. Matematik hakkında herhangi bir bilgisi olmayanların ne öteki bilimlerle (dil de bir bilimdir) ne de dünyayı oluşturan ilişkilerle düzgün bir iletişimi olabilir.

Bunların hepsinin ötesinde, Rogerus Baco’ya göre, matematiği bilmeyenler bizzat kendi cehaletlerinin de farkına varamayacaklar, bu durumun üstesinden gelmek için herhangi bir girişimde bulunmayacaklardır.

aklı öteki bilimlerin öğrenilmesi ve dünyanın kavranması için hazırlamakta ve varolan şeylerin tümünün birden belli bir bilgisine yükseltmektedir.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM

Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️