Marcus Mosiah Garvey (d. 17 Ağustos 1887, Jamaika - ö. 10 Haziran 1940, İngiltere),
ABD'de ilk önemli Siyah hareketini (1919-1926) örgütleyen Jamaikalı Siyah önder.
‘Kehanet ve gerçekleşmesi’
Bir zaman sonra Jamaikalılar, davetçilerinin kehanetinin gerçekleştiğine tanık oldular ve istedikleri şey Afrika’nın uzak doğusundaydı. Böylece gözleri Etiyopya'ya ve yeni ‘tanrıları’, vaftiz statüsünü alan, ‘Üçlü Birliğin gücü’ haline gelen ve binlerce mil ötede Jamaika'da Tanrı veya Jah (Mesih'in alternatifi) olarak enkarne olan ‘Ras Tafari’ İmparator Haile Selassie'ye çevrildi. Etiyopya vaat edilen topraklar oldu.1966 yılında İmparator Haile Selassie, Jamaika'yı ziyaret etti. Havaalanına indiği sırada, Jamaikalı ‘inananlardan’ oluşan büyük bir kalabalık toplandı. Ülkeye birkaç yıldır yağmayan şiddetli yağmurların yağışı ise Marcus Garvey'in ‘kehanetini’ doğruladı.
Asiliğe ek olarak, Afrikalıların ruhlarında, Batı kültürünün pençesinden tüm kültürel ve dini yönlerinden bağımsız bir yaşama, umuda ve kurtuluşa yönelik güç ruhunu yaymak için okült (doğaüstü inançlar ve uygulamalar bütünü ç.n) ve maneviyat hâkim oldu. ‘Rastafarilik’ dininin takipçilerinin yaşamları, müzik, dans ve avarelik sevgisi ile karakterize edilir. Aradıklarını, ‘Garvey’ ve ‘reggae’ müzisyenleri gibi Afrika'nın Batı köleliğinden kurtuluşu için çağrıda bulunan kutsal şahsiyetlerin öğretilerinde ve sözlerinde buldular. Kendilerine ait bir İncil yorumu vardır. Amaçları aynı olduğu için diğer dinlere de saygı duyarlar.
İnançları da İncil'in özel bir yorumuna dayandığı ve İncil'e atıfta bulunduğu için bazıları ‘Rastafarileri’, İbrahimî inançlar arasında sınıflandırır. İlk ‘peygamber’ olarak Jamaikalı ‘Marcus Garvey’ ve ondan sonra Etiyopya İmparatoru ‘Haile Selassie’, Tanrı'nın vücut bulmuş hali, şarkıcı ‘Bob Marley’ ise, müziği ve melodileri ile ‘Tanrı’nın öğretilerini halka aktardığı kabul edilir.
Jamaika ve Etiyopya arasındaki köprü : Rastafaryanizm
Kamçının şaklayışını her duyduğumda
Kanım donuyor
Köle gemisinde Hatırlıyorum ruhumu nasıl insanlıktan çıkardıklarını.
Bir Bob Marley şarkısı
1492’de Cenevizli Kristof Kolomb’un (1451-1506) Hindistan zannı ile adım attığı Karayipler, Transatlantik Köle Ticareti’yle İngilizlerce Afrikalılar’a çalışma kampı olarak uygun görülür. “Köle ticareti merkezi” ve “korsan cenneti” kimlikleri, 1962’de bağımsızlığını ilan eden Jamaika içinde geçerli olacaktır. 1400’lü yıllarda başlayıp 1900’lere kadar hız kesmeden süren Transatlantik Köle Ticareti, milyonlarca Afrikalı’yı kıtalarından ve ailelerinden ayırarak muz, tütün, pamuk, şeker, kahve ve pirinç plantasyonlarında çalıştırılmak amaçlı köleleştirmiştir. Avrupa-Afrika-Amerika üçgeninde gerçekleştirilen bu devasa insan ve mal ticaret ağı, Afrika kıtasını, izleri bugüne kadar silinemeyecek derecede derinden ve olumsuz etkilemiştir.
Jamaika’yı “merkez üssü” olarak işaretleyen Rastafaryanizm; bir saç modeli, bir felsefe okulu değil o günlerden bugünlere şekillenmiş bir inanç sistemidir.
Otuz beş bağımsız ülke ya da bağımlı bölgeden oluşan Karayipler ada topluluğu içinde altıncı büyük olan Jamaika (on bir bin kilometre kare yüzölçümü ve üç milyona yakın nüfus) din çeşitliliği bakımından en zengin ülke olmasının yanında reggae, ska, mento, rocksteady, dub ve dancehall müzik akımlarının anavatanıdır. En popüler rasta ve bir reggae efsanesi Bob Marley’in de (1945-1981) vatanıdır. Bir başka Afrika bağlantısı, halk arasında yaygın olarak konuşulan Patois, Creole tabanlı bir dildir ve Creole dili Afrikalı’dır.
1920’li yıllara milatlanan Rastafaryanizm, Kral Süleyman (MÖ 99-930) soyundan geldiğine inanılan, Ortodoks olan ve tahta çıkınca I.Haile Selassie adıyla anılan Etiyopya’nın son imparatoru Ras Tafari Makonnen’in (1907-1985) Tanrı’nın dünyadaki yansıması ve siyahları beyazların kötülüğünden koruyacak/kurtaracak “siyah Mesih” olduğu inancı üzerinden şekillenirken; bu şekillenmede hareketin ilk vaizleri Marcus Musa Garvey (1887-1940) ve Leonard P.Howell (1898-1981) siyah tenli sahiplenici ve öncü kimlikleriyle önemli rol oynamıştır. (H.Selassie’nin soy ağacı, Harar Valisi geçmişi ve Harar’ın Etiyopya Yahudileri’nin merkezi konumu farklı irtibatlara göz kırpmaktadır?) Rastafari, Etiyopya’nın resmi dili Amharca’da iki ayrı sözcüktür; ras “prens” tafari “korkulan/çekinilen” demektir. Rastafaryanizm düşüncesi başlangıçta; beyazların, dünyasına ikinci sınıf olarak tasnifleyerek monte ettikleri siyahları korumak amaçlı politik bir Afrika’ya dönüş hareketidir. Etiyopya cennettir (arz-ı mev’ûd yani vadedilmiş toprak), Jamaika ise cehennem.
Rastalar, saçlarını asla taramazlar ve kesmezler; uzayan saçlarını “dreadlock” tarzında rasta yaparlar. Bunun dayanağı, Tanrı’nın bir gün kendilerini saçlarından tutup cennete götüreceği inancıdır. Deniz ürünleri dahil asla et yenmezler. Rasta inanç sistemine göre insan vücudu toprağa tek parça halinde girmelidir, bedenlerine çok dikkat ederler. Saçları kesmek, alkol almak, dövme yaptırmak, sağlıksız beslenmek vücut için zararlıdır. Rastafaryanizm, ataerkil (ve heteronormatif) yapısıyla asla eşcinselliği tasvip etmez.
Robert Athlyi Rogers (1891-1931) tarafından derlenen The Holy Piby (Siyahların İncili) Rastaların kutsal metni ve başucu kitabıdır: H.Selassie, Yahuda’nın Aslanı olarak anılır. Sarayında aslan beslemesi, aslanın anavatanının Afrika olmasıyla aslan, Rastaların sembol değeridir. Babil (yani Babylon), siyah mücadelesinin karşı cephesindeki her şeydir; sömürgeciler, para, şeytan… İncil’de cennetin efendisi olarak geçen Jah tek tanrılarıdır ve Jah, insanın içinde yaşayan kutsal ruhtur. Esrar (marijuana) içmek bir ibadettir; Jah’la yakınlaşmak, kendini en yüksek ruh alemine taşımak, aşkın, bilgeliğin ve merhametin doruklarına ulaşmak içindir. Öte yandan siyah, kırmızı, sarı ve yeşilden oluşan renk dörtlüsü kutsal renkleridir; kırmızı, yeşil ve sarı Etiyopya bayrağını, siyah ise Afrika insanını temsil etmektedir.
Etiyopya/Addis Ababa’ya yaklaşık iki yüz elli kilometre uzaklıktaki Şaşamenya’ya yerleşen Jamaikalı Rastalar, kendilerine vadedildiğine inandıkları topraklarda, Babil’den kurtulmuş olmanın gururunu yaşamaktadır. Rastaları Jamaika’dan Etiyopya’ya getiren güç, köle olarak götürüldükleri “beyaz adam”ın topraklarından Rasta direnişi kazanımlarıyla bir gün yeniden atalarının topraklarında dönerek yeryüzünde bir cennet inşa edecekleri müjdesidir. H.Selassie tarafından 1948’de Afrika’ya dönmek isteyenler için inşa edilen Şaşamenya, yaklaşık iki bin dönümlük bir alan üzerine kurulu ve bugün iki yüz binlik Rasta nüfusa sahiptir. Şaşamenya’daki Rasta Kilisesi’nin Jamaikalı papazı Ras Binge, gelenleri Rasta bayrağı altında reggae dinleyerek ve marijuanasını sarmayı ihmal etmeksizin karşılarken Rastaları buraya döndüren şeyi, “Jah’ın aydınlığını takip ettik,” sözleriyle açıklamaktadır.
Tarihsel gelişimi içinde zaman zaman marjinallikle suçlanan Rastalar, politik ve sempatik duruşlarıyla günümüzde kabul görmüş bir yapıdır ve sayısal olarak milyonla ifade edilmektedir. Her on Jamaikalı’dan biri Rasta’dır.
aftalar için gerek H.Selassie gerekse Addis Ababa’daki devasa heykeliyle Bob Marley ölümsüzdür.
Rastafaryanizm; kimi İncil taraftarlarınca Protestan Hristiyanlık olarak kodlanmaktaysa da işin aslı Pan-Afrikanizm’in mistik bilinç anlayışıyla harmanlanması olarak özetlenecek ve gelişimini sürdürecektir.
Rastafaryanizm’i ilginç kılan iki ayrıntı ile bitirelim: Ne kurucu büyük olarak tanımlanan H.Selassie ne de peygamber olarak adreslenen M.M.Garvey sağlıklarında kendilerini Rastafarianizm ile ilişkilendirmiştir.
Bob Marley Müzesi (56 Hope Road in Kingston) bir Blue Mountain Coffee eşliğinde iyi gider;Etiyopya Arabica’sı alınmasın ama… Bir ütopyadan fazlasıdır Rastafaryanizm.
Zekeriya Şimşek: Tanzanya İşbirliği Forumu Kurucusu
https://gorus21.com/rastafaryanizm-elzem-bir-baslangic/
Rastafari mesih
Rastafari kelimesi Haile Selassie'nin imparator olmadan önce kullandığı Ras -"baş" anlamına gelen unvan ve Dük'e karşılık gelir- Tafari Makonnen isminden gelir. 1930'larda Jamaika'da Marcus Garvey'in Pan-Afrikanizm hareketinin etkisinin altında ortaya çıkmıştır. Afrika ve Afrika Diasporası insanlarının özgürlüğüne liderlik edecek Mesih olarak görülmüştür.[140] İmparatorluk unvanı Yahuda Kavminin Fatih Aslanı ve Kralların Kralı ve Tanrının Seçilmişi'dir ve onun Kral Süleyman ve Saba Melikesi Belkıs'a kadar izlenen geleneksel bağlantısı bilinmektedir.[141]
Kralların Kralı, Lordların Lordu, Yahuda Kavminin Fatih Aslanı ve Davud kökeni kavramları, Rastafariler tarafından, Yeni Ahit'in kehanetler içeren Apokalipsinde geçen mesihin dönüşünün onayları olarak algılanmıştır.
Bob Marley'in karısı Rita Marley, Haile Selassie'nin Jamaika gezisini gördükten sonra Rastafari inancına dönmüştür.
Bob Marley'in ölümünden sonra yayınlanan Demir Aslan Siyon (Iron Lion Zion) şarkısı Haile Selassie'ye atıftır.
‘Rastafarileri’, İbrahimî inançlar arasında sınıflandırır. İlk ‘peygamber’ olarak Jamaikalı ‘Marcus Garvey’ ve ondan sonra Etiyopya İmparatoru ‘Haile Selassie’, Tanrı'nın vücut bulmuş hali, şarkıcı ‘Bob Marley’ ise, müziği ve melodileri ile ‘Tanrı’nın öğretilerini halka aktardığı kabul edilir.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Haile_Selassie
2008 yılında, "Millennium'un adamı" isimli uzun metrajlı bir film Exodus Film'den Etiyopyalı film yapımcısı olan Tikher Teferra Kidane tarafından Alaskalı TV istasyonu Tanana Valley TV ve 4th Avenue Film işbirliği ile yapılmıştır.
“War/Savaş” isimli parçası“
Hiç bir ulusun birinci ve ikinci sınıf vatandaşı kalmayana kadar
Bir adamın ten rengi gözlerinin renginden daha önemli olmayana kadar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️