24 Şubat 2024 Cumartesi

“Kara Ulus” Karakoyunlu devleti

 Karakoyunlu ve Akkoyunlu Devletinde Kürt aşiretlerinin rolü

Türkiye toplumunun ekseriyeti, Alpaslan komutasında yapılan 1071 Malazgirt Savaşı ile 1514 Çaldıran Savaşı gibi tarihi olaylarda Kürt beylikleriyle aşiret milislerinin belli ölçüde rol oynadıklarını, bilir ve söylerler.

Bu söylem, hem resmi tarih kitaplarında yazılıdır, hem de farklı münasebetlerde Türk yetkilileri tarafından dile getirilir.
 

Malazgirt Savaşı'nda Kürtler Alpaslan'ın yanında olmuşlardı.jpg
Malazgirt Savaşı'nda Kürtler Alpaslan'ın yanında olmuşlardı


Ancak Kürt aşiret birliklerinin Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinde ne tür bir işlev gördüklerinden bahsetmek kimsenin aklına gelmez.

Türkiye’de yayımlanan ders kitaplarıyla araştırma-incelemeye dayalı eserleri okuyanlar, çoğu zaman Karakoyunlu ve Akkoyunlu devlet teşkilatı kadrolarının sadece Türkmen aşiret mensuplarından ibaret olduğunu sanırlar.

Bu bir yanılgıdır oysa. İşte, bu yazıda Kürtlerin Karakoyunlular ve sınırlı da olsa Akkoyunlularla ittifak halinde neler yaptıklarına dair bazı tarihi bilgiler vereceğiz.
 

Karakoyunlular Devleti jpg.jpg
Karakoyunlular Devleti 


Mutlaka belirtmeliyim: Bu yazıda esas aldığım çalışma, İran kökenli olduğu izlenimini veren Hamidreza Sohrabiabad’a aittir.

Kendisi, Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı çalışmaları çerçevesinde Temmuz 2018 tarihli bir doktora tezi hazırlamıştır.

Yaklaşık 200 sayfalık tezinin başlığı şudur: Safevi İdaresinde Toplumsal Dönüşüm.

Sohrabiabad’ın dayandığı kaynakların büyük kısmı Farsça olup, adları belirtilen kaynaklar Türkiye’de mevcut değildir. Bu dili önemli ölçüde bilmeme rağmen şimdiki şartlar altında sadece tez sahibinin işaret ettiği kaynakların yazarlarını ve adlarını belirtmekle yetineceğim.

Türkçe kaynaklardan ise, İ. Hakkı Uzunçarşılı ve özellikle Prof. Dr. Faruk Sümer’in konumuzla ilgili iki çalışmasını kontrol ettim. 
 

Akkoyunlu Devleti'nin hükmettiği bölge haritası.jpg
Akkoyunlu Devleti'nin hükmettiği bölge haritası


Türkmen aşiretlerinin bir araya gelmesinden oluşan Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinde hâkimiyet sadece çekirdek aileye (hanedan) mahsustu.

Hâkimiyet hakkı, Karakoyunlu devletinde Baranlu (Baranî) aşiretindeyken, Akkoyunlu devletinde Bayındır aşiretindeydi.

Bu aşiretlerin egemenliği diğer aşiretler tarafından sorgusuz bir şekilde kabul edilmişti. Bu durum, devletlerin kargaşa dolu dönemlerinde bile değişmiyordu. 

Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinin hiyerarşisinde, hükümdardan sonra veliaht yer almaktadır. Veliaht, sultanın isteği ve Türkmen aşiret reislerinin onayıyla genel olarak Türkmen hatunun özellikle Baranlu ve Bayındır aşiretlerine mensup hatunların çocuklarından seçiliyordu. 
 

Akkoyunlu komutan ve  askerleri .jpg
Akkoyunlu komutan ve askerleri 


Karakoyunlu devleti, 1380-1469 yılları arasında yaşamış ve sona ermiştir. Akkoyunlu devleti, 1340-1514 yılları arasında hüküm sürmüştür.

Bu iki devletin denetim altına aldıkları topraklar İran, Azerbaycan, Kürdistan, Anadolu’nun doğu veya güneydoğu kesimlerinde yer alıyordu.
 

Karakoyunluların yönettiği topraklar.gif
Karakoyunluların yönettiği topraklar


Her ikisi de yapı itibarıyla aşiretler üzerine kurulduğundan, Türkmen aşiret reislerinin konumları oldukça önemliydi.

Aşiretler savaş kabiliyeti, ekonomik güç, nüfus ve saltanatın tespit ve istikrarında oynadıkları rollere göre değerlendiriliyordu.

Aşiretlerin en büyüğü ve en güçlüsünün reisine Emir-i âzam unvanı veriliyordu. Bu emirlerin büyük çoğunluğu Akkoyunlu ve Karakoyunluların önemli aşiretlerinden olan Bayındır, Pürnak, Musullu, Sa’dlu ve Baharlulardan seçiliyordu.
 

Akına giden Kürt Savaşçılarının tasviri.jpg
Akına giden Kürt Savaşçılarının tasviri


Emir-i âzam ve yüksek rütbeli ordu komutanları; veliaht ve şehzadelerin lalalık görevinde, harp ve ordu işlerinde, divanda, ekonomik kararlarda ve sultanın gıyabında ordunun komutasında görev alıyorlardı.

Söz konusu emirler toplantı, kurultay ve meclislere âyan-ı ümera unvanı ile iştirak ediyorlardı. Gürcistan, Horasan, Huzistan, ve Erzincan gibi serhat bölgelerinde görev aldıklarında ümera-yı serhat unvanı ile görev yapıyorlardı.

Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinin konfedere yapıları ve güce dayalı hâkimiyetlerinden dolayı ordu teşkilatları, divan teşkilatlardan daha geniş ve daha düzenliydi.

Burada Karakoyunlu ve Akkoyunlu ordusunun etnik yapısına da değinmek gerekmektedir. Konfedere sisteme sahip olan Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinde, yapı itibarıyla ordunun çekirdeği ve esası Türklerden müteşekkildi.

Türkmen oymakları, nüfusları ölçüsünce asker temin eder, her boy veya aşiret, kendi beyinin komutasında savaşırdı. 
 

Savaşa giden Kürtler tasviri-Wikiwand.jpg
Savaşa giden Kürtler tasviri / Görsel: Wikipedia


İranlı tarihçi İ. Hasanzâde’ye göre; Karakoyunlu ve Akkoyunlu vezirleri arasında Türkmen olanına rastlamak mümkün değilken, ordu işlerinde sadece Türkmenler görev yapıyorlardı.

Ancak bu devletlerin hâkim olduğu sınırlar içerisinde farklı etnik topluluklara mensup halklar bulunuyor ve onları da dikkate almak gerekiyordu. 

İranlı tarihçi Ebubekir-i Tahranî, Kara Osman döneminde Harput Kalesi’nin kuşatılması olayını kaleme alırken dönemin şartlarını açık bir şekilde ifade etmiştir:

Mısır Memluk Sultanı Eşref tarafından Harput Kalesi’ne destek amaçlı gönderilmiş olan Emir Tengrivermiş komutasındaki Gazze, Safad (Filistin), Dımaşk (Şam), Hama, Trablus (Lübnan) ve Divriği sınırlarına kadar olan Türk, Arap ve Kürtlerden oluşan bir ordudan bahsetmiştir.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️