23 Şubat 2024 Cuma

Hint-iran kürt güzeller güzeli Nefertiti

Mitanni krallığından Mısır'a giden Nefertiti, firavun Akheneton'la evlenerek kraliçe olmuştur.

26 Nisan 2021, Pazartesi, 22:13 -Sivil Düşünce

nefertiti

Eski devirlerden günümüze dek devletler arası evlilikler önemli bir yer tutmuştur. Bunlardan biri de hiç şüphesiz Mitanni Krallı ile Mısır Krallığı arasında yapılan siyasi evliliklerdir. Husumetli olan devletler, evlilik birliği ile ilişkilerini düzeltme yoluna giderken kimi zaman da iyi olan ilişkileri aile bağlarıyla daha da güçlendirmek amaçlanmıştır.

Mitanni krallığı ile Mısır krallığı arasında gelişen ikili ilişkilerde evliliklerin önemli rolü vardır. İki imparatorluğun yakınlaşmasına sebep olan evliliklerden en önemlilerinden biri de Mitanni prensesi Nefertari ile Nefertiti, yaşadıkları döneme büyük izler bırakmışlardır.
Nefertari, antik Mısır devrinde ‘kutsal yönetici’ unvanına sahip olan tek kadındır. 
Prenses Nefertiti, Akhenaton ya da IV.Amenhotep olarak bilinen tek tanrılı inanca sahip firavunun eşidir.
Nefertiti yardımseverliği, zekası, bilgeliği ve güzelliğiyle tarihteki yerini almıştır.

NefertitiMİTANNİ KRALLIĞI

ABD’nin New York şehrinde yaşayan akademisyen ve tarihçi Joshua J. Mark’ın araştırmaları da bu konudaki araştırmalara ışık tutuyor. 
Mitanni Hanedanlığı, MÖ 1475-1275 yılları arasında Kuzey Fırat-Dicle bölgesinde hâkimiyetini sürdürmüştür. Mitanni kralları Hint-İranlıyken, o zamanlar Hint-İran dil ailesine mensup olmayan ve yerel halkın konuştuğu dili kullanmışlardır. Bu dilin adı Hurricedir ve bu yüzden bu topraklar, kimi eski kaynaklarda "Hurriler veya Hurri Ülkesi" olarak geçmektedir. Tarihçi Leick "Mitanni'nin nüfusu ağırlıklı olarak Hurri asıllıydı. Ancak yönetici elitler, kendilerini Mariannu olarak adlandıran ve Indar, Uruwana ve Devalar gibi Vedizmden geçen isimlere sahip tanrılara tapmış Hint-Avrupa savaşçılarıydı. Bu elitler, çocuklarının isimlerinden de anlaşıldığı gibi yerel halkla evlenmişlerdir" diye yazmıştır. (120).

Mitanni'nin başkenti Fırat Nehri'nin bir kolu olan Habur Çayı bölgesinde bulunan Wassukanni'dir.  

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırları içerisinde bulunan Duhok şehrinde Mitanni dönemine ait 3800 yıllık antik kent bulundu. Duhok Tarihi Eserleri Müdürlüğü sorumlusu Dr. Hasan Ahmed düzenlediği basın toplantısında, “Ortaya çıkarılan tarihi kent dünyada Mitanni dönemine ait bulunan en büyük tarihi kent olarak kabul ediliyor. Dünyanın tarihi kentin nerede ortaya çıkarıldığını bilmesi gerekiyor. Mitanni dönemine ait Zaxiko kentinin ortaya çıkarılması ile Kürdistan medeniyeti tekrar gündeme geliyor” dedi.

Mitanni Krallığı, tarihi kaynaklarda (Asurlular Hanigalbat, Mısırlılar Naharin ve Metani olarak adlandırmaktadır) bugünkü Kuzey Irak'tan Suriye'nin aşağısına uzanan ve Türkiye'yi de kapsayan, büyük bir alan olarak kabul edilmektedir. Bugün Mitanni halkının kendisine dair çok az sayıda kaynak olsa da Mitanni kralları ile Asur ve Mısır kralları arasında gerçekleşen yazışmalar o döneme ışık tutmaktadır. Dünyanın en eski at eğitimi kitabı, MÖ 1500-1240 yılları arasında gelişmiş refah bir devletin mevcudiyetini kanıtlar niteliktedir. MÖ 1350 yılında Mitanni Krallığı, Mısır, Hatti Krallığı, Babil ve Asur’la birlikte en güçlü devletleri arasında yerini almıştır.

Nefertiti

NEFERTİTİ’NİN HAYATI

Nefertiti'nin hayatıyla ilgili Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir, Nefertiti kitabında, Nefertiti'nin hayatıyla ilgili önemli bilgiler vermektedir. Adını güzelliği ve bilgeliğinden alan Nefertiti, M.Ö. 1370 – 1330 arasında yaşamıştır. Eski Mısır tarihine ait tüm kitaplar, Nefertiti’nin dillere destan güzelliğinden ve bilgeliğinden bahseder. İsmini güzellikten, “güzel olan”dan ya da “güzelden gelen” anlamlarından alıyor. Kimi kaynaklarda Nefertiti’nin asıl adının Tadukhepa olduğu, güzelliğinden dolayı Nefertiti ismiyle anıldığı belirtiliyor.

Kraliçe Nefertiti’nin nereden geldiği ve kökeni konusunda birçok rivayet olsa da Mezopotamya ile Kafkaslar arasında bulunan Mitanni’den geldiği ağırlık kazanmaktadır.

Mısır firavunlarının dost ya da çatışmalı oldukları ülkelerle ikili ilişkilerini dostane bir zeminde sürdürebilmek için o devlet prensesleriyle evlenme alışkanlığı edindikleri biliniyor. Mısır firavunlarının, prensesleriyle evlendiği Mezopotamya ile Kafkaslar arasında bulunan Mitanni devleti de bu dost ülkelerden biriydi. Mitanni Kralının Tadupika adında güzel ve şifa ilmini bilen bir kızı vardı; elleri şifa dağıtan “farklı” bir kız.

Akhenaton’un babası firavun III. Amonhotep hastaydı. Mitanni Kralı da Amonhotep’i tedavi etmesi için güzel kızı Tadupika’yı Mısır’a gönderdi. Tadupika, firavunu tüm dertlerinden kurtarması için tanrıça İştar heykelciğini de yanına alarak henüz 15 yaşında iken Mısır’a gitmiştir. Mısır dilinde “güzel geldi” anlamına gelen Nefertiti diye anıldı ve tarihe de bu isimle geçti. Kesin olan tek şey onun Akhenaton ile evlendiği ve firavunun üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğudur. Hatta rivayete göre Akhenaton’dan sonra Mısır’da hüküm sürmüştür. Genç yaşlarda evlendirilen bu çift, güneşin simgelediği ve tüm insanların eşit yaşama haklarına sahip olduğu tek tanrılı bir dinin temellerini atmışlardır.   

Nefertiti, yaşadığı dönemin en güçlü kadınlarından biriydi ve kocası Akhenaton ile aynı seviyede bulunuyordu. Firavunun uygulaması gereken cezalar ile yapması gereken devlet işlerini yapma yetkisi de bulunuyordu. Bu durumdan halk ve din adamları memnun olmasa da firavunun emri kesindi.

Mısır’da ortaya çıkan bir salgın hastalık nedeniyle ölümler yaşanır. Öyle ki salgın hastalık Akhenaton’un yaşadığı saraya kadar gelir. Akheneton salgın hastalığa yakalanarak ölür ve yerine eşi Nefertiti tahta geçerek Mısır’ı yönettiği bildirilmektedir.

 

Semra Polat

Sivil Düşünce Haber Portalı
sivildusunce.com


https://www.sivildusunce.com/mobile/?page=haber&ID=13380


Ramsses II ile evlendiğinde kendisi sadece 13, Ramsses ise 15 yaşındaydı. Soylu bir kadındı ama Kraliyet Ailesi’nin bir üyesi değildi. Ramsses II yaklaşık yedi farklı kraliçeyle evlendi ve Nefertari bunlardan ilkiydi. Altmış yedi yıl boyunca Mısır’ı yönetti, doksan yıl yaşadı ve en az kırk kızı ve kırk beş oğlu oldu.

Nefertari yaklaşık 24 yıl boyunca Ramsses’in eşiydi. Ramsses, Nefertari’yi gerçekten çok sevmiş ve onu mezarlar ve tapınaklarla onurlandırmıştır. Luksor’da Kral 2. Ramses’in dev heykellerinin dibinde Kraliçe Nefertari’nin heykelleri bulunmaktadır. Nefertari, Hititlerin başkentinde büyük bir öneme sahipti çünkü 2. Ramses Hititlerle savaşmış ancak hükümdarlığı sırasında onlarla bir antlaşma imzalanmıştı. Nefertari, Hitit kral ve kraliçesine altın bir kolye ve bazı mektuplar da dahil olmak üzere bazı hediyeler almıştır.

Nefertari’nin Unvanları

Kraliçe Nefertari’nin Övgülerin Büyüğü, Aşkın Tatlısı, Zarafetin Hanımı, Büyük Kralın Karısı, Sevgilisi, İki Ülkenin Hanımı, Tüm Ülkelerin Hanımı, Güçlü Boğanın Karısı, Tanrı’nın Karısı, Yukarı ve Aşağı Mısır’ın Hanımı gibi pek çok unvanı vardır ve ayrıca İkinci Ramsses tarafından “Güneşin parladığı kişi” olarak adlandırılmıştır.


Nefertiti büstü 1912’de Amarna’da keşfedildi. 

Amarna büstü 1912’de keşfedilmesine rağmen, Arthur Weigall ve Will Durant gibi 20. yüzyıl Batılı bilim insanları tarafından yazılan birçok Mısır tarihi metninde Nefertiti’nin adından neredeyse hiç bahsedilmiyor. 


Nefertiti’nin Meşhur Büstü ve Hikayesi

nefertiti

6 Aralık 1913 tarihinde Alman arkeolog Ludwin Borchardt liderliğindeki bir ekip, başkent Amarna’da yapılan kazılarda baş aşağı gömülmüş bir heykel keşfetti. Boyalı ve son derece iyi halde olan bu heykel, ince boyunlu ve zarif yüz hatlarına sahip bir kadını tasvir ediyordu. Bu heykelde, Nefertiti’nin diğer tasvirlerinde görülen mavi silindirik bir başlık bulunuyordu. Borchardt’ın ekibi, heykel bulunduktan sonra arkeolojik kazı alanında bulunan eserleri paylaşmak için Mısır hükümetiyle bir anlaşma yaptı. Bu nedenle büst, Almanya’nın payı olarak Berlin’e gönderildi. 1922 yılında Mısır Firavunu Tuthankhamun’un mezarının keşfedilmesiyle, Nefertiti büstüne olan ilgi daha fazla arttı. Günümüzde Mısırlılar, Nefertiti büstünün yasa dışı yollarla Almanya’ya götürüldüğünü iddia ediyor. Bu nedenle büstün tekrar Mısır’a götürülmesi için çok fazla çaba harcanıyor. Ancak Almanlar, Nefertiti büstünün yasal mülkiyeti olduğunu bu nedenle müzede kalması gerektiğini savunuyorlar. Bugün Berlin’deki Neues Müzesi’nde sergilenen bu büst, yılda 500.000’den fazla ziyaretçi çekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️