2 Şubat 2024 Cuma

Gırnata;Son Müslüman devletti.

• İslam'daki ilk kırılma peygamber Muhammed'in ölümünden sonra gerçekleşmiştir. Muhammed'den sonra dinî ve siyasi liderin kim olacağı hakkındaki tartışmalar ve gerilimler Şiilik ve Sünni mezheplerini ortaya çıkarmıştır. Başlarda Sünnilik, Arap aristokrasisi temelli iktidarın, Şiilik ise Arap olmayan muhalif Müslüman kesimin temsilcisi olmuştur. Şiilik, Arap olmayan milletlerin eski dinlerinden daha çok etkilenmiştir. 

Haşhaşiler'in karargahı Elemût Kalesi'nin Moğollar tarafından kuşatmasını gösteren bir minyatür.

Haşhaşiler'in tarihi Elemût Kalesi'nin alınmasıyla başlar

• "Haşhaşi" kelimesinin kökeni ve anlamı 19. yüzyıla kadar Batı dünyasında tartışma konusu olmuştur. 19 Mayıs 1809 tarihinde Silvestre de Sacy'nin Institut de France'da yayınladığı bildiride kelimenin etimolojisine getirdiği açıklama kabul görmüştür. Sacy'e göre Batı dillerinde "suikastçı, kiralık katil" gibi anlamlara gelen ve en erken Haçlı Seferleri kayıtlarında rastlanan "assasini, assissini, heyssisini" gibi kelimelerin kökeni Arapçadaki "haşhaş" kelimesidir. Bu kelimenin çoğulu ise "haşhaşiyyun, haşhaşin" gibi kelimelerdir.

"Haşhaş" kelimesi Arapçada "kuru ot" ve "hayvan yemi" anlamına gelir. Sonraları kelimenin anlamı uyuşturucu etkisiyle bilinen hint keneviri ile özdeşleştirilmiştir. 

değiştir

Kudüs'ün düşmesi
Kutsal Toprakların Fethi amacıyla başlatılan Birinci Haçlı Seferi'ndeki Antakya(Antiokheia) Kuşatması'nın (Ekim 1097-Haziran 1098) temsili maketinde Haçlı şövalyeleri.
Hieronymus Bosch'dan ütopik dünya çizimi

                 ⚠️Ütopya; aslında olmayan, tasarlanmış ideal toplum.

❗️Ütopyalar, bugün gerçekleşmesi imkânsız toplum tasarımlarıdır. 

Savaşarak Kudüs'e varma hedefi bir aptheosis, yani dünyasal bir fikrin Tanrı ya da Yarı Tanrı katına yükseltilmesi, şekilde idi ve Avrupa'nin fakir tabakası için bu tanrısallaşma gerçekleşirse, "Mesih veya Hristiyan bir Mehdi'nin yeniden gelmesinin" hemen olacağı inancına bağlanmıştı.

❕• john griffiths pedley'in "greek art and archaeology" (yunan sanatı ve arkeolojisi) 3. baskı kitabında, "apotheosis" : bir kişinin ya da kahramanın, insandan ya da yarı-tanrıdan, tanrıya dönüşme sürecidir.

❕•nancy n. ramage ve andrew ramage'ın roman sanatı (romulus'dan konstantin'e) adlı kitabında apotheosis: birinin (coğunlukla bir imparatorun) öldükten sonra tanrı olma durumudur. 

Tanrılaştırma

Tanrılaştırma ya da Apotheosis (Eski Yunancaapo- "uzak-, uzağa", theós "Tanrı"), dünyasal bir varlığın (fikir ya da bir yerleşim yeri) veya ölümlü bir insanın tanrı ya da yarı tanrı katına yükseltilmesi. Tanrılaştırma, genellikle ölümün ardından yapılır. Zaman zaman Roma İmparatoru Domitian'da olduğu gibi kendisini yaşarken tanrı ilan ettiren tarihsel kişiliklere de rastlanır. Tanrılaştırmayı genellikle, tanrılaştırılan kişi için bir kült oluşturulması, tapınaklar inşa edilmesi ve festivaller düzenlenmesi takip eder.

Tanrılaştırma örneklerideğiştir



Birinci Haçlı Seferi'nin 1096 yılında Clermont'ta toplanan kilise konsilinde Papa Urbanustarafından başlatıldığı kabul edilmektedir. 1095 yılında Clermont'ta toplanan kilise konsilinde Papa II. Urbanus ve fanatik Keşiş Pierre l'Ermite tarafından teşvik edilmiştir. 

Halkın Haçlı Seferideğiştir

Pierre l'Ermite'in Halkın Haçlı Seferi'ne öncülük eden minyatürü (Egerton Koleksiyonu 1500, Avignon, 14. yy)

İranda Veba (627)

Sasaniler’de, bir önceki Pers devleti Partlar gibi, Roma/Bizans İmparatorluğunun büyük rakibi oldular ve hükümranlıkları süresi içinde (224-651) Roma ile hep savaş halindeydiler. 627 senesinde Ninova Savaşı’nda Bizans’a yenilen Sasani devletinde iç çekişmeler devam ederken aynı yıl toprakları büyük bir veba salgınına uğradı. Hastalıktan dolayı sadece başkent Ctesiphon'da 100.000'den fazla insan öldü. Sasani hükümdarı II. Kavad 628'de vebadan hayatını kaybetti

Salgın hastalık Sasani devletini ve ordusunu iyice güçten düşürmüştü. 633 yılından 643 yılına kadar devam eden Müslüman saldırılarına vebadan kırılan Sasaniler fazla direnemedi ve Nihavend Savaşı (642) yenilgisinden sonra çöktü. Önce Bizans’ı sarsan veba bu sefer, rakibi Sasanileri perişan etti ve dünya güç dengesinin değişmesine, Perslerin tarih sahnesi dışına itilmesine sebep olarak İslâm’ın kuzey ve doğuya doğru yayılmasının yolunu açtı.

HAÇLI SEFERLERİ VE SALGIN HASTALIKLAR (1096-1291)

Batı Avrupa’da, 1094 yılında yaşanan sel felâketini ve salgın hastalıkları ertesi yıl kuraklık ve açlığın takip etmesi sonucu halklar yoksulluk ve umutsuzluk içine düşmüştü. Bu sırada, Kilise’nin Kudüs’ü Müslümanların elinden kurtarmak için teşvik ettiği Haçlı Seferleri, İncil’de yazılı ‘sokaklarında süt ve bal akan’ Doğu topraklarına yerleşip zenginliğe kavuşmayı düşleyen yoksul Hristiyanları cezbetti.


‼️ 


Haşhaşiler, Orta Çağ İslam dünyasında çok önemli rol oynamışlardır. Büyük Selçuklu Devleti'nin en parlak döneminde düşüşe geçmesine ve SencerBerkyaruk ile Muhammed Tapar arasındaki taht kavgalarına önemli etkide bulunmuşlardır. Bu süreçte bazı Selçuklu sultanlarıyla müttefik olan Haşhaşiler çoğuyla da mücadele içinde olmuşlardır. Selçukluların dağılmasından sonra da etkisini sürdüren İran Haşhaşileri Moğolların İran'ı ve Bağdat'ı ele geçirmesine kadar ayakta kalmış, sonrasında ise Moğol-Nizari Savaşı sonucu son liderleri Rükneddin Hür Şah'ın Hülagü'nün isteklerine uymasıyla 1256 yılında Alamut Kalesi, teslim olmuş 1258 yılında Lemeser Kalesi ele geçirilmiştir. Ancak Girduh kalesi 1270 yılına kadar direnmiştir. Moğollar başta Alamut Kalesi olmak üzere tüm kaleleri yakıp yıkmışlardır. Bölgedeki 100.000'i aşkın İsmailiyi Möngke Hanın emriyle katletmişlerdir. Suriye Haşhaşileri Haçlı Seferleri sırasında siyasal olaylarda önemli bir rol oynamışlardır. Raşidüddin Sinan el-İsmaili döneminde siyasal ve öğretisel olarak en parlak dönemlerini yaşamışlardır. 1273 yılında ise kalelerini Baybars'a teslim etmişlerdir.

Haşhaşilerin Yaşadığı Kalelerin Özellikleri ve Tarihlerideğiştir

Herkesin bildiği gibi kaleler yüksek, ulaşması zor ve kimi zaman Alamut Kalesi'nde oluğu gibi tepeye sadece tek yol bulunan yerlere yapılmıştır. Kalelerin en alt kısımlarda kuru gıdaların bulunduğu depolar vardır, onların üstünde kalede bulunan fedailerin odaları, onların üstü ise insanların beraber oturup konuştukları oturma odaları, sanatçılar ve bilim insanlarının bilimle uğraştıkları odalar olarak yapılmıştı. Bütün bu odalar tepenin içi oyularak yapılmıştır ve tepenin tam ortasına denk gelmektedir. Bu odaların kenarlarında ise kaleye saldıranları yavaşlatmak için kurulan tuzaklar, toplar ve askerlerin içinden çıkıp veya mevzilenip ok atması için büyük kapılar vardı.. Avlunun içinde ise küçük pazar alanları vardı ve burada satılan meyveler, bitkiler, sebzeler , tahıllar ve kalenin içinde bulunması gereken tüm eşyalar kalenin bulunduğu tepenin eteklerinde bulunan yaşayıp tarımı orada yapan İsmaililerden geliyordu. Kalelerde en üst odalar kalenin sahibi olan "İmam"lara ve bölgede faaliyet gösteren "Dai"lere verilmişti.

En farklı özelliğe sahip kale halkın zekası sayesinde Peter Willey'e göre şu an büyük mühendislerin bile yapamayacağı özellikler bulunduran İran'ın Kuzey Doğusunda bulunan Girduh Kalesi'dir. Bu kalede su kanallarından su aşağıdan yukarıya doğru akmaktadır ve dağın eğik arazisinde çok verimli tarım alanları yapılmıştır. Bunların olma sebeplrinden biri de kalenin ilk imamı Muzaffer'in insanların temel ihtiyaçlarını gidermenin önemli olduğunu bilmesidir. Aynı şekilde kale, bulunduğu dağın şeklinden dolayı etrafı hep tuzaklarla dolu olmuştur. Bu düşünceler o kadar etkili olmuştur ki Girduh Kalesi 17 yıl Moğol istilasına dayanmıştır.

Ayrıca Suriye'de bulunan kaleler için genel bir durum vardır. Bu kaleler İsmaililerden Moğollara, onlardan Memlüklülere, onlardan Osmanlılara kalmıştır. Moğollar kaleleri zapt ettiklerinde çoğu zaman kale yakınındaki insanları öldürmüşlerdir. Memlükler'de ise bu kaleler boş bırakılmış, Osmanlı döneminde ise İsmaili amirleri kaleleri padişahlarında yönetme isteğinde bulunmuş ve padişahtan gelen onaylarla yönetmişlerdir. Ancak Osmanlı hiçbir zaman o kalelere gereken önemi vermemiştir. Sadece El-Kehf kalesi bir amaç için kullanılmıştır ve o amaçta hapis görevi görmek olmuştur.

İran'da kuşatmalardan kurtulan kalelerin çoğunun sanat depoları boştur çünkü kalelerin etrafında yaşayan İsmaili mezhepine bağlı bireyler oradaki eşyaları kültürlerini Dünya'ya göstermek için çıkarmışlardır ve küçük binaları müze yapıp oralarda göstermiştirler.


İsmaililerde Haşhaş Kullanımı ve Cennet Bahçelerideğiştir

Haşhaş kullanımı olayı gerçekte bilinenin aksine çok farklıdır. 1162 yılına gelindiğinde Alamut Kalesi'nin yeni imamı II.Hasan olmuştu ve 1164 yılında Kıyâm-ı Kıyâmet fermanını yayınlamış ve kıyametin yaklaştığını söyleyip Kur'an'daki ayetleri yasaklamış ve kendi ibadetlerini oluşturmuştur. Bunlardan biri ise suikaste giden fedainin Cennet Bahçelerinde haşhaş çekip bahçelerde bakire genç kızlarla son bir eğlence yapma ibadetidir. Bakire kızlarla eğlence durumu kesinlik kazanmasa bile haşhaş kullanımında şunu biliyoruz ki 1164'ten sonra İran'da bulunan kalelerde suikastçı haşhaş kullanıp suikast bölgesine gidiyordu.

Bu kanunların çıkma sebebi II.Hasan'ın kıyametin geldiğini düşünmesi ve Kur'an'ın etkisini yitirdiğini düşünmesidir. İranlı fanatiklerde bu kurallara harfi harfine uymuştur. Bilinmesi gereken başka bir husus ise şudur ki bu ibadetler sadece İran'daki kalelerde yürürlülüğe girmiştir. O zamanlarda Suriye'nin baş imamı olan Raşidüddin Sinan el-İsmaili bu fermanın Suriye'de yürürlülüğe girmesini engellemiştir çünkü II.Hasan'ın bunu yapma sebebinin otorite sağlamak istediğini bilmesi ve böyle ibadetlerle fedailerin etkisini düşürmemek istemesiydi. Çünkü Suriye o zamanlar 3.Haçlı Seferi'ne ev sahipliğine ev yapmasaydı ve herkesin birbirine yan gözle bakmasıydı. Müslümanlar sefer yapan Hristiyanlar, Tapınakçılar ve Hospitalier Şovalyeleri ile uğraşırken Selahaddin Eyyubi ise Kutsal Toprakların tek sahibi olmak için Müslümanlar ile de savaşıyordu. Bundan dolayı Sinan, fedailerini formda tutmak istiyordu.

Cennet Bahçesi olarak tanımlanan bölge ise gerçekten var olan bir şeydi. Kaleler yapılırken büyük balkonlar yapıldı. Bu balkonlarda uzun kolonlar olur ve kolonlarda çeşit çeşit sarmaşıklar ve çiçekler bulunuyordu. Bu balkonlar yükseklerde olduklarından aşağısı gözükmüyordu ve orada bulunan insana havadaymış etkisi yaratıyordu. Bundan dolayı Cennet Bahçesi deniyordu.

⚠️ Yabancı seyyahların yanlış anladıkları bu terim "haşhaş", afyon kuşkularının ortaya çıkmasına neden oldu. "haşişin" Farsça da "huzur bozan" veya "huzur kaçıran" anlamına gelmektedir. Elemût Kalesi'nde arkeolojik kazılar yapan Alman arkeologlar orada üzerlerinden ne bal akan, ne süt akan, öyle cariyelerin ve hurilerin dolaştığı, ne de şarap akan ırmakların izine dahi rastlayamadıklarını ve kalenin zaten bütün bunları içerisine alabilecek büyüklükte olmadığını dile getirmektedir. Orta Çağ İslam Tarihikonusunda dünyanın önemli üniversitelerinde görev yapan uzman tarihçiler erken dönemlerde ortaya çıkan, geniş bir alana yayılmış olan ve bazı tarihi roman yazarlarının eserlerini süsleyen bu sıra dışı cennet bahçeleri hikâyesinin neredeyse tamamen gerçek dışı olduğunu belirtmektedir. 

Haşhaşiler'in önemli suikastlarıdeğiştir

Büyük Selçuklu Devleti Veziri Nizamülmülk'e bir Haşhaşi tarafından düzenlenen suikastı resmeden bir 14. yüzyıl minyatürü.

Haşhaşiler 100 üzeri suikast gerçekleştirmiş sayısız devlet adamı, Sultan, din adamı ve Subayı öldürmüşlerdir.

Haşhaşi kalelerideğiştir

Deylem-Gilan bölgesindeki Haşhaşi kalesi Rudhan.

İrandeğiştir

Suriye İsmailileri önderi Raşidüddin Sinan el-İsmaili'nin denetimindeki bölgede kalan, Abbasiler devrinde Araplar tarafından inşa edilen ve 10. yüzyılın sonlarında Bizanslılar tarafından daha da sağlamlaştırmış olan Haşhaşiler'in Ebu Kubeys Kalesi.

Suriyedeğiştir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️