İslam-Batı ilişkileri tarihinde ilginç bir yeri olan ve bir sigara markasına da ilham kaynağı olmuş Osmanlı kovboyu diyebileceğimiz Hacı Ali’nin çok farklı bir hikayesi var.
1850’li yıllarda henüz Birleşik Devletlerle, Kızılderililer'in savaşı bitmemişti. Coğrafi koşulların elverişsiz olması, arazi şartlarının zorlayıcı olması sebebiyle Amerika ordusunda alternatif arayışı içine girildi. Arizona eyaletinde çöl olduğundan Teğmen George H. Crosman bu bölgeye develerin getirilerek kullanılması fikrini ortaya attı. Develer, susuzluğa ve sıcağa karşı dirençli hayvanlardı ve fazla yük taşıma kapasitesine de sahiplerdi. Ancak Amerika Askeri İşler Komisyonu üyeleri bu fikre sıcak bakmadılar.
Aradan geçen 4 yılın ardından Kırım Savaşı’nda develerin göstermiş olduğu başarıları da göz önünde bulunduran komisyon başkanı deve fikrine sıcak bakmaya başladı.

Amerikalılar Hacı Ali ismini diyemedikleri için “Hi Jolly” şeklinde telaffuz etmişlerdir.
1902 yılında Colarado’da 67 yaşında hayata gözlerini yuman Hacı Ali’nin Mezarlığı Quartzsite bölgesinde yer almaktadır.
Özgün İçerik: Muhammet Salih MEMİŞ
Osmanlı maliyesinin sarsılması
28 Haziran 1855'te Osmanlı Devleti savaş sebebiyle artan giderleri karşılamak üzere tarihinde ilk kez dış borç aldı. Bu dış borç yaklaşık 20 yıl sonra devletin en büyük sorunu haline geldi.
Osmanlı hazinesi iflas noktasında olduğundan Mısır vergisi ile Şam ve İzmir gümrük gelirlerini İngiliz ve Fransız bankalarına teminat vererek borçlanmıştır.
Bu iki devlet, bankaların garantörü olarak borç alınan paranın savaş giderlerine harcanması ve geri ödemelerin yapılması noktasında denetim rolünü üstlendi.
Söz konusu denetim görevini yapan komisyon Osmanlı mali sistemi üzerinde söz sahibi gibi olduğundan ekonomik bağımsızlıktan ödün verildi.
Yeniliklerle tanışan İstanbul
Kırım Savaşı sırasında Osmanlı topraklarında ilk kez telgraf hatları çekildi ve savaş alanlarında demiryolu yapıldı.
Sağlık alanında Avrupa'dan çok sayıda tabip ve sağlık personeli ve gönüllü sağlıkçılar İstanbul'a geldi. Kırım Savaşı'nda hemşirelik profesyonel bir meslek olarak doğdu.
İngiliz askerlerinin tedavisine katkı sağlamak üzere ilk kez İstanbul'a gelen ve bu meslekle adını tartışmalı biçimde de olsa duyuran Florance Nightingale oldu.
Selimiye Kışlası, Kırım Savaşı boyunca İngiliz askerlerinin konaklamasını sağladığı gibi askeri hastane olarak da kullanıldı.
Kırım'da hayatını kaybeden İngiliz askerleri anısına Taksim'de Anglikan Kilisesi yapıldı. İstanbul'da müttefik kuvvetlerin kayıplarının defnedilmesi için mezarlıklar tahsis edildi.
İstanbul'da binlerce yabancı askerin günlük hayatında ve resmi işlerinde yardımcı olmak üzere İngilizce, Fransızca ve Mısırlı askerler için de Arapça bilen tercümanlara ihtiyaç doğdu.
Dil bilmenin önemi hem Tercüme Odası hem de İstanbul halkı tarafından bir kez daha kavrandı. Aileleriyle gelen yabancı subaylar İstanbul'da kiralık evlerde oturmaya başladı.
Böylece, halk yeni bir gelir kaynağı elde ederken şehrin sosyal ve kültürel hayatında karşılaşılan batılı yaşam tarzı Osmanlı modernleşmesinin itici gücü oldu.
Bunun yanında binlerce yabancı askerin şehrin içinde yaşaması bazı asayiş sorunlarına da neden oldu.
Kırım Savaşı Avrupa'yı Soğuk Savaş devrindeki gibi ikiye bölen savaştır. Kırım Savaşı'nda siyasi, ekonomik ve kültürel çıkarları farklı olan güçler karşı karşıya gelirken görünürde Kudüs'teki kutsal mekanlar için yüksek gayeler uğruna savaştı.
Soğuk Savaş sürecinde ise ideolojik farklılıklar öne sürülerek siyasi, ekonomik ve kültürel çıkarlar korunmaya çalışıldı.
Aleksandr Sergeyeviç Menşikov (26 Ağustos 1787 - 1 Mayıs 1869), Kırım Savaşı'nın ilk iki yılında Rus kuvvetlerinin komutanı.

Rusya, 1853 yılından itibaren Kavalalı Mehmet Ali Paşa bunalımı sırasında takip ettiği zayıf bir Osmanlı Devleti üzerinde etki alanı kurma politikasını bırakarak, bu devleti yıpratma politikası takip etmeye başladı.Bunu gerçekleştirebilmek için de kutsal yerler sorununu kullandı.
Osmanlı Devleti, Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresinde Katolik ve Ortodoks cemaatlerine çeşitli ayrıcalıklar tanımıştı. 1853 yılına gelindiğinde ayrıcalıklar konusunda Rusya ile Katolikliğin dünya çapında savunuculuğunu yapan Fransa çatışmaya başladılar. Bu durumu bahane eden ve asıl amacı "Hasta adam" gözüyle baktığı Osmanlı Devleti'ne ve onun bekasına son vermek isteyen Rusya, Birleşik Krallık'a mirasın paylaşılması teklifinde bulundu. Rusya'nın İstanbul'da görevli elçisi Aleksandr Mençikof isteklerinin reddedilmesi üzerine 19 Mayıs 1853'te İstanbul'dan ayrıldı. Rus orduları savaş dahi ilan etmeden 22 Haziran 1853'te Eflak ve Boğdan'ı işgale başladılar. Çar I. Nikolay, bu hareketinin bir savaş başlangıcı kabul edilmemesi gerektiğini açıkladı ve bu girişimin bir güvenlik tedbiri olduğunu belirtti.
Osmanlı ülkesinin Epir, Etolyave Teselya eyaletlerinde Rum halkının başkaldırı hareketleri başladı.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️