Akabe Körfezi Kızıldeniz'in kuzeyinde yer alan bir körfezdir. İsrail'de Eilat Körfezi adıyla bilinir. Batısında Sina Yarımadası, doğusunda Suudi Arabistan, kuzeyinde ise İsrail ve Ürdünbulunmaktadır. Körfezin en geniş noktası 24 kilometredir. Güneyden kuzeye 160 kilometredir.


Kuzeyinde üç önemli liman şehri, Taba (Mısır), Eilat(İsrail) ve Akabe (Ürdün) bulunur. Bu üç şehir aynı zamanda önemli turist merkezleridir.
Süveyş Körfezi

Tahminen 40 milyon yıl önce meydana gelmiştir ve hâlen jeolojik olarak aktif haldedir. Nedeni, tam buradan Afrika´yı Asya´dan ayırır.
Körfezin kıyılarında Mısır´a ait büyük hacimli ve önemli Petrol yatakları bulunur. Bu yatakların en eskisi ve hâlen faaliyette bulunanı Gemsa Petrol yatağı´dır. 1869 yılında keşfedilmiştir ve 1910 senesinden itibaren bu güne kadar farklı boyutlarda ham petrol elde edilir.
İnanç ve efsane;
Tevrat'ın 2. kitabı olan Çıkış'a göre Musa, İsrailoğulları ile birlikte Mısır'dan kaçarken Kızıldeniz'e asası ile vurmuş, deniz ikiye yarılmış, İsrailoğulları karşıya geçtikten sonra grubu takip eden Firavun ve askerleri üzerlerine kapanan denizin altında kalarak boğulmuşlardır. Anlatı Kur'an'da da benzer şekilde tekrarlanmaktadır.
Bir başka görüşe göre ise, bu denizin adı Tevrat'ta Yam Suf ("Sazlıklar Denizi") olarak geçer ve bu İngilizcede "Sea of Reeds" veya "Reed Sea" olarak okunur. Zamanla bu deyişin bozulup "Red Sea" (yani Kırmızı/Kızıl Deniz) olarak kullanılmaya başlandığı da kabul edilen görüşler arasında bulunur.
Hint deniz seferleri


Vasco de Gama'nın 1498 yılında Afrika'nın güneyini dolaşarak, Atlas Okyanusu'ndan Hint Okyanusuna geçmesinden sonra, Portekizliler Hint Okyanusu'nda güçlü bir donanma oluşturmuş, Kızıldeniz ve Basra Körfezi'nin Hint Okyanusuna açılan ağızlarının denetimini ele geçirmiş, o zamana kadar Güney Asya mallarının Avrupa'ya ulaşmasında önemli rolü olan Baharat yolu'nu işlevsiz bırakmışlardı.
1517 yılında Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı, 1538 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın Irak'ı ele geçirmesinden sonra, Osmanlı İmparatorluğu Kızıldeniz ve Basra körfezi kıyılarına ulaşmış, fakat deniz hakimiyetini sağlayamamıştı. Bu sebepten, Osmanlı imparatorluğu Portekiz'in Hint Okyanusu'ndaki egemenliğini sınırlamak istiyordu.
Hadım Süleyman Paşa yönetimindeki 1. sefer
Piri Reis yönetimindeki 2. sefer
Koca Murat Reis yönetimindeki 3. sefer
Seydi Ali Reis yönetimindeki 4. sefer
Süveyş Kaptanlığı.
Süveyş Kaptanlığı ya da Hint Kaptanlığı, Osmanlı donanmasının Kızıldeniz (Bahr-i Ahmer) filosunun Süveyş'te bulunan merkezidir.

1560 yılında Süveyş Kaptanlığı faaliyetleri bağlamında artık Kaptan-ı deryaya tâbi olmayan müstakil kaptanlık, Süveyş de sancak haline getirildi.
Kaptanlar;
- Selman Reis (1525-1530)
- Hadım Süleyman Paşa (1538-1540)
- Pîrî Reis (1546-1552)
- Koca Murat Reis (1552-1553)
- Seydi Ali Reis (1553-1557)
![]()
İngilizlerin 1839'da Aden'i ele geçirdiklerinde buldukları I. Süleyman döneminden kalma top
I. Süleyman
I. Süleyman (Osmanlıca: سلطان سليمان اول Sultân Süleymân-ı Evvel, divan edebiyatındaki mahlasıylaMuhibbi; 6 Kasım 1494, Trabzon - 7 Eylül 1566, Zigetvar), Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu padişahı ve 89. İslam halifesidir. Batı'da Muhteşem Süleyman, Doğu'da ise adaletli yönetimine atfen Kanûnî Sultan Süleyman(Osmanlıca: قانونى سلطان سليمان) olarak da bilinmektedir.
💣 Askeri harekat;
Dönemindeki askerî ve siyasî gelişmeler.
1520-1529

Süleyman ilk seferini 18 Mayıs 1521'de, Macaristan Krallığı'nın yönetimindeki Belgrad (o dönemdeki adı Nándorfehérvár) üzerine yaptı.[22][23]Çevresindeki Böğürdelen, Zemun ve Salankamenşehirlerinin alınmasının ardından 1 Ağustos günü kuşatılan şehir,[24] 29 Ağustos 1521 tarihinde teslim oldu.[14][25] Avrupa'da gerçekleştirilebilecek fetih ve seferler için önemli bir merkez olan Belgrad'ın fethi hakkında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun İstanbul elçisi "Belgrad'ın ele geçirilmesi, Macaristan Krallığı'nın çöküşüne sebep olan olayların başlangıcıydı. II. Lajos'un ölümü, Budin'in ele geçirilişi ve Erdel'in işgaliyle devam eden süreçte Macaristan İmparatorluğu yıkılmış ve diğer ülkeleri de benzer sonu yaşayacağına dair bir korku sarmıştı." ifadelerini kullanmıştı.[26]

Ertesi yıl Süleyman, Hospitalier Şövalyeleri'nin bulunduğu Akdeniz'deki Rodos adasına karadan sefer düzenledi. Kuşatmaya katılacak olan Osmanlı donanması ise Haziran 1522'de adanın "Cem Bahçesi" körfezine demir attı.[14] Süleyman'ın da arasında olduğu kara kuvvetleri, Marmaris'ten gemi yoluyla 28 Temmuz günü adaya geçti.[14][27]Yaklaşık 100.000 kişi ve 400 gemiden oluşan Osmanlı ordusu,[28] 6 aydan fazla süren kuşatma, 26 Aralık 1522'de şövalyelerin başı Philippe Villiers de L'Isle-Adam'ın teslim koşullarını kabul etmesi ve adanın hakimiyetinin Osmanlı İmparatorluğu'nun eline geçmesiyle sona erdi.[27]Adada Hristiyan kimliğiyle yaşayan Cem Sultan'ın oğlu Murad ve Murad'ın oğulları boğduruldu, eşi ve iki kızı İstanbul'a gönderildi.[14] Rodos'un alınmasının ardından şövalyelerin elinde bulunan Bodrum, Tahtalı ve Aydos kaleleri ile İstanköy ve Sömbeki adaları da alındı.

Mart 1525'te, Süleyman Kâğıthane'de avlandığı sırada yeniçeriler şehirde ayaklanma başlattılar.[29] Kısa sürede bastırılan ayaklanma sonrasında Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa, kâhyası Kıran Bali ile reîsü'l-küttâb Haydar idam edildi.[29][33] Mısır'ı düzene koyan İbrahim Paşa ise 6 Eylül 1525 günü İstanbul'a döndü.[29] Bu dönemde İstanbul'a gelen Fransa elçisi Jean Frangipani, 24 Şubat 1525'teki Pavia Muharebesisonrası Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na esir düşen Kral I. François için, kralın annesi Louise de Savoie'un ricası üzerine Süleyman'dan yardım istedi.[29] Yazdığı mektupla yardım sözü veren Süleyman, iki devlet arasında anlaşma sağlanıp François serbest bırakılsa da Macaristanüzerine sefer gerçekleştirme kararı aldı.[34]Macaristan üzerine önce Sadrazam İbrahim Paşa'yı gönderdi, 23 Nisan 1526'da ise Süleyman'ın önderliğindeki ordu Macaristan'a hareket etti.[29][35] İbrahim Paşa komutasındaki kuvvetler, Petrovaradin ve İyluk şehirleriyle on bir kale ele geçirdikten sonra, Özek kalesini de aldı.[35] Bosna beyleri de Sirem bölgesindeki bazı kaleleri ele geçirmişti.[35] Macaristan Kralı II. Lajos'un liderliğindeki ordu ile Tuna kıyısındaki Mohaç düzlüğünde karşılaşan Osmanlı ordusu, 29 Ağustos 1526 günü yapılan muharebeyi kazanarak Doğu Avrupa'daki Macar direncini kırdı.[29][36]Lajos ise muharebeden kaçan bazı askerlerle birlikte bataklıkta boğularak öldü.[29][37] Osmanlı ordusu yürüyüşüne devam ederek, 20 Eylül günü Budin'e girdi.[38] Şehrin anahtarını alan ve yaklaşık on dört gün boyunca kral sarayında kalan Süleyman, dönüşte Segedin ve bazı şehirleri de alarak[38] 21 Eylül'de Peşte'ye geçti ve Macaristan'ın başına Erdel Voyvodası János Zápolya'yı getirdi.[39] Macaristan'ın Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanması ve Fransa-Osmanlı ittifakıyla 5 Ekim 1526 tarihinde sona eren[40] yedi aylık sefer sonrasında, 13 Kasım 1526 tarihinde İstanbul'da zafer alayı düzenlendi.[39] Osmanlı ordusunun Macaristan'da olduğu 1526 Ağustos'unda, Safevîlerin desteğiyle Bozok'ta Baba Zünnûn İsyanı baş gösterdi.

Kutsal Roma İmparatoru V. Karl'ın kardeşi Avusturya Arşidükü Ferdinand, János Zápolya'nın krallığını tanımayarak kendini Macaristan kralı ilan etti. János Zápolya'nın kuvvetlerini yenilgiye uğratmasının ardından 20 Ağustos 1527 günü Budin'e girerken, Osmanlı İmparatorluğu'na vergi ödemesi karşılığında kendisinin Macaristan Kralı olarak tanınmasını istedi. Ancak bunu reddeden Süleyman 10 Mayıs 1529'da yeni bir sefere çıkarken, Sadrazam İbrahim Paşa'ya da serasker unvanı verdi. 3 Eylül 1529'da Budin'e varan Osmanlı kuvvetleri şehri kuşattı. 7 Eylül günü Budin teslim oldu ve yönetimi tekrar János Zápolya'ya verildi. Hemen ardından Estergon'u almayı başaran Osmanlı ordusu, 23 Eylül 1529'da Avusturya topraklarına girmesinin ardından 27 Eylül günü Viyana'yı kuşattı.







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️