13 Haziran 2023 Salı

İBN MİSKEVEYH & YUHANNÂ b. MÂSEVEYH


İBN MİSKEVEYH

ابن مسكويه
Ebû Alî Ahmed b. Muhammed b. Ya‘kūb b. Miskeveyh el-Hâzin (ö. 421/1030)
Ahlâk âlimi, filozof ve tarihçi.
İbn Miskeveyh (Farsça : ابن مسکویه) (Arapça : مسكويه) (Ahmed bin Muhammed Miskeveyh) (940-1030) Fars asıllı ünlü Şii filozoftur.   

Hârûnürreşîd tarafından bir bîmâristan kurmakla görevlendirilen hekim Cibrâîl b. Buhtîşû‘un hizmetine girmiş 

Yuhannâ ve kardeşi Mîhâîl tıp eğitimini Cibrâîl’den aldı. Kaynaklarda Cibrâîl dışında herhangi bir hocasından bahsedilmeyen Yuhannâ’nın, müslümanlar tarafından fethedilen Ankara, Ammûriye (Emirdağ) ve diğer Bizans şehirlerinde mevcut eski tıp kitaplarını Bağdat’a getirmek üzere Hârûnürreşîd tarafından kurulan heyette yer aldığı ve yine halife tarafından bu eserlerin tercümesiyle görevlendirilip emrine çok sayıda kâtip verildiği belirtilirse de söz konusu şehirlerin daha sonra Mu‘tasım-Billâh devrinde (833-842) fethedildiği bilinmektedir. Ayrıca kaynaklarda Yuhannâ’nın Grekçe’den veya Süryânîce’den Arapça’ya eser tercüme ettiğine dair bir işaret bulunmamaktadır. Bu sebeple onu Beytülhikme’nin ilk başkanı ve aktif bir üyesi olarak gösteren modern çalışmalara ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Meşhur talebesi Huneyn b. İshak, Galen’in (Câlînûs) bazı eserlerini Yuhannâ’nın isteğiyle ya kendisinin ya da yeğeni Hubeyş’in Süryânîce’ye tercüme ettiğini veya mevcut tercümeyi tashih ettiğini kaydetmektedir.

VIII ve IX. yüzyıllarda Bağdat’ta güçlü etkisi görülen Nestûrî ve Süryânî hekim çevresine mensup bulunan Yuhannâ Halife Me’mûn, Mu‘tasım-Billâh, Vâsiḳ-Billâh ve Mütevekkil-Alellah’ın (847-861) özel hekimliğini yaptı. Onun, Nûbe meliki tarafından Mu‘tasım-Billâh’a gönderilen bir maymun üzerinde otopsi yaparak elde ettiği bulguları günümüze ulaşmayan bir eserinde ortaya koyduğu belirtilmektedir. Başta genel patoloji, fizyoloji ve oftalmoloji olmak üzere tıbbın farklı alanlarında çok sayıda eser kaleme alan ve Ortaçağ Avrupası’nda Johannes Damascenus ve Mesue adıyla bilinen Yuhannâ Sâmarrâ’da öldü.

⚠️

YUHANNÂ b. MÂSEVEYH

(يوحنّا بن ماسويه)

Ebû Zekeriyyâ Yûhannâ (Yahyâ) b. Mâseveyh (ö. 243/857)

Abbâsîler döneminin meşhur Süryânî hekimi. 
Cündişâpûr Bîmâristanı’nda eczacı olarak görev yapan babası Ebû Yuhannâ Mâseveyh 

İslam filozofu olduğundan bazı kimselerce kendisine “Muallim-i Selase” (Üçüncü Öğretmen) -bu sıfat, Aristo’nun “Muallim-i Evvel”, Farabi’nin “Muallim-i Sâni” oluşu gözönüne alınarak kendisine verilmiştir- unvanı verilmiştir. 

İnsanlık mertebesine oldukça yakın olan bu mertebe behimiyet (hayvan olma durumu) mertebesidir.

İbn Miskeveyh’te de nefsin beyinde gerçekleşen düşünme, karaciğerde gerçekleşen arzu ve kalpte gerçekleşen öfke gibi üç işlevi 

İbn Miskeveyh hem bilgiyi hem de bilginin kaynaklarını duyusal ve akli olarak ikiye ayırmak bakımından da Platon ve Aristoteles’in düşüncelerini uzlaştırmaya çalışan fakat Platon’a daha yakın duran görüşlerden miras kalan tutumu benimsemiş görünür. Bu anlamda insanın hem beş dış duyu gibi cismani veya duyusal güçleri hem de tahayyül, tefekkür ve taakkul gibi ruhsal güçleri bulunmaktadır.

X


İranlı fizikçi olarak tanınan Ali bin Abbas el Mecusi 

Latince arşivlerde Haly Abbas olarak ismi geçen Ali bin Abbas, Fizik ve Tıp alanında kendini dönemin şartlarına göre çok iyi bir şekilde geliştirerek tıp alanında birçok tabuyu ortadan kaldırmıştır.
Aynı  zamanda Psikoloji çalışmaları da yapan Ali bin Abbas, Psikoloji alanında yazdığı eserlerine bakıldığında yaklaşık 1000 yıl kadar önce tarihteki ilk kanser ameliyatını gerçekleştirmeyi başarmıştır.

Ali b. Abbas bu eserinde İbn Sînâ’dan önce psikoterapinin önemini vurgulamış ve psikoloji ile tıp arasındaki münasebete dikkat çekmiştir.

Kitab Kamilü-s Sina
Ali bin Abbas tıp üzerine yazdığı Kitab Kamilü-s Sina adlı eseriyle bilinir, bu eser daha sonra 980 yılında tamamlanan The Complete Art of Medicine olarak adlandırlmıştır.

Kitab el- Maliki iki bölümden oluşmaktaydı.

Kitabın içerisinde yer alan bilgiler yayıldıkça Tıp bilim adamları bu kitabı yakından incelmeye başladı ve 1087 yılında LiberPantegni tarafından bu kitap Latinceye çevrildi. Ayrıca kitap 1127 yılında bilgilerin tam olarak çevrilemediği iddiası ile Stephan tarafından tekrar çevrilerek çok daha geniş ve doğru bilgiler ile 1492, 1523 yıllarında Vedenik’te basılarak çoğaltıldı ve birçok tıp öğrencisinin kullanımına sunuldu.   


   Tıp Etiği ve Araştırma Metodolojisi Doktor ve hastalar arasındaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde kurulması gerektiğini savunan bu eserde hasta ve doktor ilişkisinin nasıl olması gerektiği, tıp etiğinin önemi hakkında oldukça geniş bilgiler ile donatılmıştır. Halen günümüzde tıp öğrencilerinin modern tıp araştırmalarında bilimsel metodolojinin kullanılmasında yol göstermektedir. Ayrıca tıp etiği konusunda şu değerlere oldukça önem verilmesi konusunda tüm öğrencilerini uyarmıştır. “Hastalarla daima beraber olup, hastalıkları tanımak. Böylece, ihtiyaç anında pratiğe kolayca geçebilmek mümkün olabilecektir. “ “Hastaları evlerinde, yerlerinde ziyaret edip, hal – hatır sorup, onlara sıcak alaka göstermek. “ “Otorite olan hocalarının verdiği bilgilere uymak, daima onlardan istifade yollarını aramak suretiyle çeşitli hastalıkların teşhisini hakkıyla kavramak. “ “Hastaların değişik hallerini iyi tetkik etmek; yani hastalığın ayrı ayrı merhalelerini, seyir halini, alametleriyle beraber iyi tanımak. “

Nöroloji ve Psikoloji Ali bin Abbas tarafından yazılan ve tıp dünyasında büyük buluşlara sebep olan Kitab el-Maliki eserinde psikoloji ve nöroloji alanlarına dair bilgiler de yer almaktadır. Beynin nöroanatomisi, nörobiyolojisi, nöropsikolojisi bu kitapta detaylı bir şekilde tanımlamıştır. Bu ayrıntılı bilgiler ışığında psikolojik olarak ortaya çıkan rahatsızlıkların birçoğunun nedenide ortaya çıkmıştır. Ayrıca Koma hali, menenjit, aşk hastalıkları ve felç gibi birçok hastalığın tanımları detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Ali bin Abbas hastalarını tedavi ederken biriktirmiş olduğu tıp bilgisinin yanında daha çok doğadan yararlanmış ve doğal ilaçlar ile hastalarının hastalıklarına çare olmaya çalışmıştır. 

Nöroloji ve psikoloji
Nöroloji ve psikoloji hakkında Kitab el-Maliki’de bilgi verilmiştir. Ali bin Abbas bu eserinde beynin nöroanatomisi, nörobiyolojisi,nöropsikolojisini tanımlamış ve çeşitli akli bozuklukları, uyku hastalıklarını, amnezi (hafıza kaybı)yi, hipokondriyayı, koma hali, sıcak ve soğuk menenjitleri, aşk hastalıklarını, sarayı ve kısmi felç gibi sağlık sorunlarını tanımlamıştır. O, ilaçla tedavi ya da ilaçlardan daha çok diyet ve doğal beslenmeyle sağlığın korunmasının öneminin üzerinde durmuştur.
⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️

İbnü’l-Heysem, İbn Ebû Usaybia kanalıyla günümüze intikal eden hayat hikâyesinde kendi ilim ve metot anlayışını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Onun Gazzâlî’den çok önce bir ilim adamında bulunması gereken temkin, ihtiyat ve ilmî şüphenin ne olduğu hususundaki görüşü şöyledir: “Küçük yaştan beri insanların farklı inançlara sahip olmasına, her kesimin kendi görüşüne sıkıca bağlanmasına hep şüphe ile baktım. Çok iyi biliyordum ki hakikat tektir; o konudaki görüş ayrılıkları farklı yöntem kullanmaktan kaynaklanmaktadır... Aklî bilgileri kavrayacak düzeye gelince gerçeğin kaynağını aramaya başladım. Olanca hırsımla zan ve şüphenin aldatmasından kurtaracak bir yöntem aradım... Çünkü gerçeği bulmak zor, ona giden yol sarp ve hakikat şüphelerle örtülüdür.

Gerçekte hakikat arayıcısı, kendisinin onlar hakkındaki görüşünü eleştirdiği gibi okuduklarını da eleştirip delillerle kanıtlayandır... Bu sebeple ilmî eserleri inceleyen kimsenin amacı gerçeğin bilgisine ulaşmaksa kendisini o eserdeki fikirlerin hasmı (antitezi) yerine koyup o gözle okumalı ve bütün yönleriyle sorgulayıp eleştirmeli; aynı zamanda kendi görüşünü de eleştirerek müellife karşı hoşgörüsüz davranmamalı. Böyle bir yöntem izleyecek olursa hakikatler apaçık ortaya çıkar... Bütün bunları dikkate alarak farklı düşünce ve inançları, çeşitli ilim ve dinleri araştırmaya koyuldum. Bunlar bana fazla bir şey vermediği gibi gerçeğe ulaşmak için bir yöntem, kesin bilgiye kavuşturacak yeni bir anlayış da kazandırmadı. Gerçeği bulmak için duyu verilerinden hareket ederek aklî bilgiye ulaşmam gerektiğini anladım” (a.g.e., s. 552). 



XXXXXXXXX


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hallo 🙋🏼‍♀️