• Hz. Âdem (a.s.)'in yaratılışına dair Kur'an ayetleri şu mealdedir: "Hani Rabbin meleklere muhakkak ben yeryüzünde bir halife (bir insan, Âdem) yaratacağım." demişti (Bakara, 2/30). "And olsun biz insanı kuru bir çamurdan, suretlenmîş balçıktan yarattık." (Hicr, 15/26).
"Allah Âdem’i topraktan yarattı, sonra ona "ol" dedi, o da hemen oluverdi." (Âl-i İmran, 59)
2. Çamur Safhası
"Allah yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratmış ve insanı yaratmaya da çamurdan başlamıştır." (Secde, 7)
3. Yapışkan Çamur Safhası
"Şüphesiz Biz onları (Âdem ve neslini) yapışkan bir çamurdan yarattık." (Saffât, 11)
4. Havada Kurumuş Çamur Safhası
"Andolsun Biz insanı, (havada) kurumuş bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık." (Hicr, 26)
5. Ateşte Pişmiş Çamur Safhası
"Allah insanı, ateşte pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı." (Rahmân, 14)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş/ Nebiler Silsilesi - 1
Villanova Arnold
Ancak yaratılışıyla ilgili ilk belgelenmiş deneyler, XIII.Yüzyılda İspanyol doktor Arnoldus de Villanove (bu arada "Salerno Sağlık Kodu" nun yazarı) tarafından gerçekleştirildi. Bu yönde deneyler yapan bir sonraki ünlü bilim adamı Paracelsus'du. Bu zaten XNUMX. yüzyıl.
Homunculus of Paracelsus
Homunculi'nin yaratılmasıyla ilgili çalışmalar da Michel Nostradamus ve Count Saint-Germain'e atfedilir. Golemler, bu tür yaratıkların beşinci ve en yüksek sınıfıydı. Bilimsel amaçlar için değil, hizmetkarlar olarak yaratıldılar. Başlangıçta, golemlerin "tek kullanımlık" yaratıklar olduğuna dair bir inanç vardı: Görevlerini tamamladıktan sonra toza döndüler. 33. yüzyılda hahamın yarattığı golemin her 33 yılda bir yeni bir hayata yeniden doğduğu efsanesi ortaya çıktı.
Shem'den (shem-ha-m-forash - Sözsüzün Adı veya Tetragrammaton'dan bahsediyoruz.) Alnına veya golemin ağzına shem yerleştirilen bir tabletin ölü maddeye hayat verebileceğine inanılıyordu.
Bu türün bir başka örneği de "Emet" (gerçek) kelimesidir. Golem, "Emet" kelimesinin ilk harfini silerek yeniden bir kil parçasına dönüştürülebilir - sonuç "Met" ("ölü") idi. XNUMX. yüzyıl Yahudi metinleri, insanlar tarafından yaratılan ilk golemin, kil alnına şu formülü yazan peygamber Yeremya olduğunu iddia eder: JHWH ELOHIM EMETH, yani. "Tanrı gerçektir." Ancak Golem bıçağı Yeremya'dan kaptı ve alnındaki harflerden birini sildi. Ortaya çıktı - JHWH ELOHIM METH, yani "Tanrı öldü."
XNUMX. yüzyılda, golemin yaratılışı Chelm Elaya ben Jude'den Polonyalı hahamlara atfedildi. Aynı zamanda, Polonyalı Hasid Yudel Rosenberg, golem yaratma teknolojisini geliştirdi ve ayrıntılı olarak açıkladı. Şu anda Polonya'nın bir parçası olan Poznan'da, daha sonra anlatılacak olan Yehuda Lev ben Bezalel doğdu.
En ünlü golem hikayeler yine de, yaratılışı Maharal lakaplı Yehuda Lev ben Bezalel'e (İbranice "en saygın öğretmen ve haham" kelimelerinin kısaltması) atfedilen Prag var ve kaldı. Yehuda Lev ben Bezalel efsanevi bir figür değil, tamamen tarihsel bir figürdür. Ortaçağ Avrupa'sında çok ünlüydü. Bir yandan seçkin bir Yahudi düşünür, diğer yandan ciddi bir bilim adamı, matematikçi, astronom, filozof ve öğretmen olarak biliniyordu. İlk hipostasisinde Avrupa'daki Yahudi topluluklarında ve ötesinde biliniyorsa, ikincisinde şöhreti sinagogların ötesine geçti.
„Hans von Aachen. İmparator II.Rudolf'un Portresi“
astrologlardan biri Rudolph'un bir keşişin elindeki ölümünü tahmin etti. Diğer şeylerin yanı sıra Rudolph II, tek bir simyager veya astrologu idam etmeyen Avrupa'nın tek hükümdarı olmasıyla ünlendi. Ancak II.Rudolf döneminde Prag'da sadece şarlatanlar değil, Giordano Bruno, Tycho Brahe, Johannes Kepler gibi ünlü bilim adamları da çalıştı. Daha sonra bu zamanla ilgili birçok efsane ve gelenek oluşturuldu, bunlardan biri Prag Golemi efsanesiydi.
1718'de yayınlanan biyografisinde yarattığı golem hakkında da bilgi bulunmamaktadır. Ancak Prag Goleminin efsanesi çoktan ortaya çıktı ve tam da bu sırada şekillenmeye başladı: Yahudiler bunu Çek Cumhuriyeti ve Almanya'da anlattı. Bu sözlü hikayelerden, daha sonra Grimm Kardeşler tarafından masal koleksiyonundan birinde yer aldı.
Prag Golem tarihinin kanonik metnine yakın bir yakınlık, Prag yayınevi Wolf Pascheles tarafından yayınlanan Yahudi hikayeleri Galerie der Sippurim koleksiyonunda 1847'de ortaya çıktı. Bu hikaye, "Prag Gizemleri" (Svatek, 1868) koleksiyonunda ve daha sonra A. Irasek'in "Eski Çek Efsaneleri" (1894) kitabında daha da geliştirildi. Efsanenin en detaylı versiyonu 1910-1911'de yayınlanan "Amazing Stories" kitabında verilmektedir. Lviv'de. Ve bundan sonra, çok sayıda yazar, tiyatro ve film yönetmeni Golem'in imajının geliştirilmesine (ilk film 1915'te çekilmişti) ve ardından bilgisayar oyunlarının geliştiricilerine katıldı.
Golem efsanesinin kanon versiyonuna döneceğiz. En eski kaynaklara göre, Praglı haham Yehuda Lev Ben Bezalel Golemini 1580'de yarattı.
Gévaudan Canavarı
1764'ten 1767'ye kadar, Güney Fransa'da bulunan tarihi Gévaudan bölgesinde ve bitişik bölgelerde Fransız başrahipler François Fabre ve Pierre Pourcher'ın yayınları da dahil olmak üzere tarihi metinlerin eleştirel bir değerlendirmesi, ne bu hayvanın ne de Gévaudan'da öldürülen başka bir kurdun Canavar'ın saldırılarıyla ilgisi olmadığını ortaya çıkardı.
21 Eylül'de Antoine, 2.7 fit yüksekliğinde, 1.7 metre uzunluğunda ve 60 kilo ağırlığında büyük bir gri kurdu öldürdü.
Victoria Devri'nde kraliçenin resmi bir fare avcısı vardı: Jack Black.
on dokuzuncu yüzyıl avrupalıları, hayvanlarla yapılan kan sporlarından zevk alma konusunda talihsiz bir geçmişe sahiptir: maymun yemleme; tilki atma (kim bir tilkiyi en yükseğe fırlatabilir?); ve kaz çekme (ata binerken bir kazın kafasını kesebilir misiniz?) bunlardan sadece birkaçıydı. black'in zamanında, düzinelerce farenin bir köpekle birlikte bir çukura atıldığı fare yemi, londra tavernalarının en popüler eğlencelerinden biriydi.
Viktorya dönemi ingiltere'si, farelerin istilasına uğramıştı.
black bilirdi. o ingiltere'nin kraliyet fare avcısıydı.
"fare yakalayıcılığı" artık bir iş olmayabilir, ancak viktorya dönemi ingiltere'sinde popüler ve bazen de kazançlı bir iş idi. yazar barbara tufty'ye göre, iyi bir fare avcısı yılda en az 5000 fare ya da günde yaklaşık 13 fare yakalarsa "özel ayrıcalıklar" kazanabilirdi. ingiltere'deki fare avcıları kendi profesyonel fare avcısı loncalarını kurdular. bu meslek popüler bir halk hikayesine bile ilham kaynağı olmuştur: fareli köyün kavalcısı bir fare avcısıydı.
viktorya döneminde jack black fare avcılarının kralıydı. resmi "majestelerinin fare ve köstebek yok edicisi"
black, farelerle dolu bir el arabasıyla şehirde dolaşır ve ev yapımı bir fare zehri satardı. bir kalabalık bulduğunda küçük bir sahne kurar, dev bir fare kafesini açar ve içine uzanırdı. kemirgenler onun kollarına atlar, omuzlarına tırmanır ve bir elinden diğerine koşuştururlardı. ne zaman bir fare dişlerini geçirse, black yerel bir bara gidip biraz "ilaç", yani bira içerek yarasını tedavi ederdi - ancak ısırık gerçekten kötüyse, yarayı temizlediğinden emin olurdu.
londra'nın önde gelen sıçan çukuru sahibi jimmy shaw, black gibi sıçan yakalayıcılarından her yıl 26.000 canlı sıçan satın alıyordu.
black, daha fazla sıçan yakalamak için bir gelincik ve köpek ordusuyla londra'nın bodrumlarına ve kanalizasyonlarına inerdi. lapham's quarterly'ye göre black, gelincikleri haşarat kokusu almaları için eğitirken, köpekleri de kaybolmaları ya da bir kanalizasyon borusuna sıkışmaları durumunda gelinciklerin izini sürmeleri için eğitmişti.
black haşarat yakalamak için başka hayvanlar kullanmayı denedi. bir porsuk, iki rakun ve bir maymunu eğitti, ancak çoğu köpekler ve gelinciklerle rekabet edemedi. "fareleri öldürmesi için bir maymun eğittim" dedi, "ama fazla bir şey yapmıyordu. sadece onu ısırdıklarında onları iyice sarsıyordu."
jack black'in mirası daha da derine inebilir: philadelphia'da yetiştirilen ilk beyaz laboratuvar faresi, fare yakalayıcısı tarafından yetiştirilmiş olabilecek albino bir fareden türemiştir.
observations on the history & habitat of the city's most unwanted inhabants adlı kitabında yazdığı gibi: "modern bilim çağında laboratuvar fareleriyle yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen tüm büyük bilimsel başarıların, nihayetinde fare yakalayıcısı jack black'in çalışmalarının bir sonucu olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor."
❗️Fareli Köyün Kavalcısı (Almanca: Rattenfänger von Hameln), Orta Çağ'da Aşağı Saksonya Almanya'nın Hamelin (Hameln) kasabasında pek çok çocuğun evden ayrılarak daha sonra ölümü ile ilgili bir efsane konusudur. Tam anlatımında 16'ncı yüzyıl. Hikâye bu haliyle Johann Wolfgang von Goethe, Grimm Kardeşler ve Robert Browning'in eserlerinde yer almıştır.
"Golem, ilk sibernetik robotlardan biridir ..."
TEVRAT VE TALMUD’DA GOLEM
Golem kelimesine ilk defa Tevrat’ın içinde bulunan Mizmor Kitabında, David’in 139. mizmorunun 16.dizesinde rastlıyoruz.
Talmud Kitabı’nda (Sanhedrin 38b), Adam’ın (Adem) ilk kez çamurdan yaratıldığı zaman onun ilk 12 saat boyunca Golem olduğu yazılıdır. Daha sonra tıpkı Adam gibi yaratılan bütün Golemler de çamurdan yaratılmıştır.
Talmud’da (Sanhedrin 65b) Golem’den şöyle bahsedilir: “Rava, Gavra adında bir Golem yaratır. Onu Rav Zeira’ya gönderir. Rav Zeira onunla konuşur. O cevap veremez. Rav Zeira ona, ‘sen sihirbazlar tarafından yaratıldın.
16.yüzyılda Golem, uğradıkları kıyımlar karşısında, Yahudilerin koruyucu kimliğini kazandı. Bu yüzyılda Prag’da yaşayan Rabi Judah Loew ben Bezalel’in yarattığı Golem’in hikâyesi, bunların içinde en şöhretli olanıydı. Bu öykü, Gustav Meyrink’in, ‘Der Golem’(1915) romanına ve Alman sessiz sinemasının aynı adı taşıyan ünlü klasiğine esin kaynağı oldu.
Film daha sonra ‘Frankenstein’ tipini konu alan popüler Amerikan filmlerinin işlediği, insan elinden çıkmış canavarların davranış biçimiyle ilgili ayrıntılara da kaynaklık etti.
ORTAÇAĞ DÖNEMİNDE GOLEM
Ortaçağ döneminde, Sefer Yetzira’da (Yaratılış Kitabı), Golem yaratma çabalarından ve mistiklerin bunu başarabildiklerinden bahsedilir. İbrani alfabesinde, ‘ŞEM’ kelimesinin anlamında, Tanrı’nın diğer isimlerinden birini kullanarak, bir kâğıda bu isimlerden biri yazılır ve çamurdan yapılan Golem’in ağzına veya alnına bu kâğıt iliştirilir, böylece heykele hayat verilir ve aksiyona geçmesi sağlanırdı.
Polonya Yahudilerinin anlattıkları Golem hikâyelerinde ve onlardan etkilenen Grimm Kardeşlerin masallarında özellikle Chelm ve Prag Golemlerinin hikâyelerinde, rabilerin bir kâğıda İbranice ‘EMET /Hakikat’ yazdığı ve bunu Golem’in alnına yapıştırarak, onu canlandırdıkları söylenir.
CHELM GOLEM’İ
Chelm’li Rabi Eliyahu Baal Shem’in (1550-1583) çamurdan bir adam yarattığı anlatılır. Bu yaratık çok uzun bir süre Rabi Eliyahu’ya hizmet vermişti. Alnına koyduğu ‘Emet’ adlı yazıyla ona can vermişti.
PRAG GOLEM’İ
Dünyada en çok tanınan Golem, Prag Golemi’dir. 16.yüzyılda Prag’ın en bilge hahamı olan Judah Loew ben Besalel (Maharal) tarafından yapılmıştı. Rabi Loew, bu Golem’i Prag Gettosu’nda yaşayan Yahudileri antisemitizmden, kan iftiralarından ve sık sık tekrarlanan pogromlardan korumak için hayata geçirmişti. Rabi Loew halkını korumak için Prag’ın içinden akan Vltava Nehri’nin kıyılarında biriken çamurlardan bir Golem yaptı. Ona Yahudi mistik kurallarına uygun sözler ve dualarla hayat üfledi ve canlandırdı. Golem’e Josef adını verdi. Getto sakinleri ona ‘Yossele’ derlerdi.
‘ÇAMUR OĞLAN’ MASALI
‘Çamur Oğlan’ masalı, Golem efsanesi ile ‘Zencefilli Çörek Çocuk’ masalından etkilenerek yazılmış bir Yidiş-Slav masalıdır.
GOLEM Yahudi Mitolojisinde büyünün hayat getirdiği, ruhu olmadığı halde hareket eden kilden yapılmış bir heykelin adı olup, Eski Ahit’te de (Mezmurlar 139: 16) geçmektedir.
• Gustav Meyrink’in en bilinen romanına adını veren Golem, Yahudi mitolojisinden bir yaratıktır.
Yahudi Mitolojisinde Golem
İbranice golem “şekillenmemiş öz” kelimesiyle ilişkili olmalıdır. Ortaçağ Avrupasında Tanrının adının ya da kutsal bazı metinlerin yazılı olduğu kâğıtları içeren muskalar sayesinde canlandırılan heykel anlamına genişlemiş, Frankenstein gibi sonradan yaratılacak bilimkurgu kahramanlarına da örnek olmuştur.
FILM: Man of Clay:Meet the Jewish Golem.
Mezopotamya'nın bilge kralı: Gılgamış
» Frankenstein da Gılgamış’tan ilham almış!: Mary Shelley’in kaleme aldığı Frankenstein romanında, insanı yeniden yaratıp ölümsüzlüğe kavuşma hayaline kapılan Doktor Victor Frankenstein’in serüvenleri Gılgamış destanıyla benzerlikler arz eder.
Golem efsanesi, Avrupa Yahudilerinin kimliklerini muhafaza etmelerinde son derece önemli bir rol oynamıştır. Frankenstein hikâyelerinin önemli bir kısmı da Golem öykülerinden aparılmıştır.
Öte yandan, antik Yunan klasiklerinden olan Homer’in İlyada ve Odesa destanlarında çok sayıda motif Gılgamış Destanı’ndan alınmıştır. Odesa’nın Truva savaşından sonra İthaki’ye dönmek için çıktığı yolculuğun öyküsü Gılgamış’ın Utnapiştim’le karşılaşma öyküsüne çok benzer. 2. yüzyıl Grek yazarlarından Aelian, De Natura adlı eserinde ondan Gılgamos olarak bahseder. Bazı Arapça kaynaklarında ise Cılcamış olarak geçer. Yahudi Kabala’sının Adam Kadmon’u (insan-ı kâmil) da muhtemelen Gılgamış’tır.
Gılgamış Destanı’nın Akdeniz dünyasındaki popülaritesi, şüphesiz onun pek çok karmaşık insani meseleleri anlaşılabilir ve derli toplu bir şekilde sunuşundan ileri gelir. O, sadece eski Mezopotamya’da hikmet arayan kahraman prototipiyle sınırlı kalmamış, insanın derinlerinde keşfedilmeyi bekleyen ilahi ve evrensel bilginin efsane şeklinde anlatımıyla beyanı olarak ciddi bir işlev de görmüştür. Özetle, biraz tarihî tecrübe, biraz da deruni bir hakikatin efsanevî anlatımıdır.
Wegener ve Galeen'in 1915 yapımı "The Golem" filmi Yahudi okültizmini anlatır benzer şekilde. Yaratılış efsanesini de akla getririr; filmde bir haham büyü ve kilden kendi kurtarıcılarını yaratır.
Milattan Önce 210 yılında yapılmış ve ilk Çin hükümdarı olan Qin Shi Huang'ın (Çin Şi Huang) mezarında bulunan Toprak Askerler ya da Terrakotta Ordusu (Terracotta Army) 1974 yılında Çin'in Shaanxi (Şensi) eyaletine bağlı Xi'an (Şian) kenti yakınlarında bulunmuştur. Pişmiş Toprak Askerler Ordusu ve Atları, bir çiftçinin tarlasını kazdığı sırada tesadüf eseri bulunmasıyla ortaya çıkmıştır (Terrakotta pişmiş mat bir seramik olup İtalyanca'dan batılı dillere geçmiş, Latince kökenlidir).
Çin Şi Huang'ın mezarını koruduğuna inanılan Taş Heykeller'in ortaya çıkması yeraltı kazılarıyla gerçekleşmiştir. Çin inançlarına göre bir hükümdar ölünce onunla birlikte eşleri, eşyaları, askerleri, hizmetkarları, savaş eşyaları gömüldüğünden Huang 13 yaşında tahta çıktığında mezarının inşasına başlamıştır. Hükümdar kendisi öldüğünde onunla gömülecek binlerce askeri yerine, gerçeğe benzeyen asker ve atlarının birebir kopyası olan heykeller yaptırmıştır. Asker ve atlarla gömülerek öldükten sonra kendisini diğer dünyada koruyacağına inanan hükümdar, aynı zamanda -bazı kaynaklara göre- mezarın inşasında çalışan işçiler dahil herkesin yeraltına gömülmesini emretmiştir (mezar bilgisini dışarı taşıyacak kimse kalsın istememiştir, bazı kaynaklara göre böyleyken bazısında hiç bahsedilmiyor). 30 küsur yılda yapılan mezarda 700 bin kişi çalışmış ve kazı alanında -çoğu hala toprak altında- 8000 asker, 520 atıyla birlikte 130 savaş arabası, 150 süvari atı bulunduğu tahmin edilmektedir. Diğer çukurlarda müzisyenler, akrobatlar, işçilerin de bulunduğu bilinirken kesin bir rakam hala belirlenememiştir. Asker heykellerinin hiçbiri birbirine benzemezken, gerçeğinden ayırmak neredeyse imkansızdır. Çünkü Çin'in doğu ve batısında yaşayanların görünüşleri farklı olduğundan bunlar heykellere de yansıtılmış ve dikkatli bakıldığında askerlerin nereli olduğu anlaşılır şekilde inşa edilmiştir. Qin Shi Huang Mezarı ve Terra Cotta Ordusu, 1987 yılında Unesco tarafından Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne alınmıştır.
❌❌❌❌
ölüm, ölümsüzlük, yeniden doğum, ruh inancı ve öte dünya temaları ele alınacağı için farklı disiplinlerden yararlanılması bir zorunluluktur. Mitoloji alanında öncelikle bu alandaki temel kitaplar esas alınmıştır: Gılgamış Destanı, Sümer tabletleri, İlyada ve Odysseia, Enuma Eliş, Kojiki ve Nihongi, Ramayana gibi. Bunların yanında dünya mitolojisinden köken mitosları, Joseph Campbell'in yazmış olduğu Tanrıların Maskeleri serisi (Doğu Mitolojisi, Batı Mitolojisi, İlkel Mitoloji, Yaratıcı Mitoloji) ve Herodotos'un Historiai'ı gibi bağlantılı eserler alınmıştır. Kültürel antropoloji alanındaki okumalarda Bronislaw Malinowski, Claude Lévi-Strauss, Marcel Mauss, Lucien Levy-Bruhl, James George Frazer yoğunluktadır. Temalarla doğrudan ilişkili olan dinbilim alanında öncelikle temel eserler araştırma konusu çerçevesinde okunmuştur. Bu kapsamda Tevrat, İncil, Gnostik İnciller, Ölüdeniz Parşömenleri, Kuran, Hanok Kitabı, Bundehiş, Tao Te Ching, Upanishadlar, Bhagavadgita, Rgveda, Kalikapurana ilksel metinler olarak incelenmiştir. Bunların yanısıra, din felsefesi okumaları yapılmıştır. Mircea Eliade başlıca başvurulan yazar olmuştur. Araştırma konusu olan temalarla ilişkili olarak mitolojik eserlerin ve kutsal kitapların doğrudan kendilerine başvurulması uygun bulunurken, ilkel kabilelerle ilgili, Lucien Levy-Bruhl’ün bu araştırmanın temel kriteri olan konular üzerine olan yapıtları ve Bronislaw Malinowski'den yoğun olarak yararlanılmıştır.
~ Ölüm ve ölümsüzlük düşü temasının sinemada vampir karakterinde görünümü. E. Gülay ER
❌❌❌❌❌❌
Frankenstein romanının ilk baskısi Fringe, J. J. Abrams tarafından yaratılan bir bilim kurgu dizisidir. Dizide FBI’ın Fringe Bölümü adlı bir biriminin, doğaüstü ve açıklanamaz olayları araştırması anlatılır. Dizi 2008-2013 yılları arasında 5 sezon ve 100 bölüm yayınlanmıştır.
sevdiyseniz, size benzer tarzda başka diziler de önerebilirim. Örneğin:
-The X-Files: FBI’ın iki ajanının, paranormal ve gizemli vakaları çözmeye çalıştığı klasik bir bilim kurgu dizisi.
-Black Mirror: Teknolojinin insan hayatına etkilerini sorgulayan, her bölümü farklı bir konu ve karakterle ilgilenen antoloji bir dizi.
-Stranger Things: 1980’lerde geçen ve bir grup çocuğun, gizli bir devlet projesi ve paralel bir evrenle ilgili maceralarını konu alan nostaljik bir dizi.
-Westworld: Yapay zekâ ile donatılmış robotların yaşadığı bir tema parkında geçen ve insanlık, özgürlük ve gerçeklik kavramlarını sorgulayan bir dizi.
-Dark: Almanya’da küçük bir kasabada yaşanan zaman yolculuğu ve aile sırlarıyla ilgili karmaşık ve gizemli bir dizi.
🎥Fringe, J. J. Abrams tarafından yaratılan bir bilim kurgu dizisidir. 🖥⚠️"fringe" adlı dizide bütün gelişmiş ve hatta bilinmeyen gizli deney ürünlerinin elde edilmesinde ya da sağlanmasında ana karakterlere yardım eden bir şirket. ancak iyimidir kötümüdür bilinmiyor henüz.‼️
⚜️ Platon paralel gerçeklikler üzerinde derinlemesine düşündü ve sonuçta üst gerçekliğin mükemmel olduğu, alt dünyevi gerçekliğin ise göksel gerçekliğin kusurlu bir gölgesi olduğu Platonculuk ortaya çıktı.
⚜️ İlk bilim kurgu örneklerinden biri, Murray Leinster'ın 1934'te yayınlanan, alternatif evrenlerin bazı bölümlerinin bu evrendeki karşılık gelen coğrafi bölgelerin yerini aldığı kısa öyküsü Sidewise in Time'dır.
⚜️ Isaac Asimov , Signet Classics 1984 baskısının önsözünde Flatland'i"Boyutları algılama biçimine dair bulabileceğiniz en iyi giriş" olarak tanımladı.
1954 yılında, Princeton Üniversitesi doktora adayı olan genç Hugh Everett in aklına radikal bir fikir geldi: Tam olarak bizim evrenimize benzeyen başka evrenler de var olabilir.
Hugh Everettinçoklu dünyaları içine alan paralel evrenler hipotezini? Kuantum mekaniği ve çalışma sistemini
Kuantum yani parçacık fiziği madde ve ışığın, atom ve atom altı seviyelerdeki davranışları üzerinde çalışır. Kuantum araştırmaları, atom çekirdeğinin etrafındaki yörünge seviyelerinde bulunan elektronların aynı yörüngede aynı anda birden fazla noktada gözlemlendiğini saptadı. Bu sebeple bir elektronun yörüngedeki yeri olasılık değerlerine göre hesaplanırken, tam olarak yerinin tespit edilmesi de mümkün görülmemektedir. Bu durumu Heisenberg Belirsizlik ilkesi açıklıyor. 1927 yılında Werner Heisenberg tarafından öne sürülen kuantum fiziğinde Heisenberg'in Belirsizlik İlkesine göre, bir parçacığın momentumu ve konumu aynı anda tam doğrulukla ölçülemez (momentum değişimi = kütle değişimi x hız değişimi).
•fringe dizisindeki sırlarla dolu bir ilaç firması. amerikanın en büyük şirketlerinden biri. paralel evrende yaşayan william bell tarafından kurulmuş
•sliders adli dizideki elemanlar bu kainatlar arasi gezerlerdi, her bir kainatta yeni bi maceraya yelken acarlardi.
•the one filmi(Quantum tünelleri adı verilen bir teknoloji sayesinde insanların paralel evrenlere gitmeleri )
Dharma Girişimi ya da DHARMA (Department of Heuristics and Research on Material Applications[1]), televizyon dizisiLost'ta yer alan kurgusal bir araştırma projesidir.
Lost Dizisindeki Dharma
Girişimi Nedir ?
araştırma istasyonları ve laboratuvarlar sürekli soru işareti oluşturuyor. Çinli (yada japon) bir bilim adamının proje hakkında bilgiler verdiği bir video kaydı; michigan üniversitesinden iki öncünün girişimiyle, dünyanın çeşitli yerlerinden bilim adamlarının toplanıp izole bir mekanda temel bilimler, elektromanyetizma, psikoloji, parapsikoloji vb konular üzerine yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veriyor.
Lost dizisi‘nde yer alan Dharma Girişimikapsamında ada içinde ve ada dışında olmak üzere toplam 9 tane istasyon yer almaktadır. Bu istasyonların her biri farklı amaçlar için kurulmuş olsa da hepsinin ortak amacı dünyayı kurtarmak‘tır. Lost dizisinde yer alan istasyonların bazıları bilimsel araştırma için kurulmuşken bazıları ise iletişim ve istihbarat için kurulmuştur. İlk bulunan istasyon “Kuğu”dur ve kazazedeler tarafından “ambar” diye tanımlanır. Ok, Kuğu, Alev, İnci, Orkide, Hydra, Staff, Ayna, Fırtına, Lamp Post başlıca istasyonlardır.
1-Dharma Girişimcisi (Kurucu Başkan) 2-Love You My Angel (worker :P ) (terfi etti worker başı oldu şimdi) 3-india_ipekyolu (mechanic) (Onur üyesi) 4-ThreeDaysGrace (bilim adamı olacaktım diyen worker :DD ) (Onur Üyesi) 5-Teeneshir (isviçreli bilim adamı) (108 saniyede bir sayfayı yineliyor :X ) 6-Anesthesia` (Sawyer) olduğunu söylüyor ama aslında worker :) 7-Emmesen (bilim adamı - fizikçi) 8-TheBearGrylls (Kate :DD :P ) 9-LuNatich (güvenlikçi) 10-Einstein (Fizikçi) 11-nobran19 (Benjamin Linus) 12-The Narrator (Danyal faraday) 13-martinist (alpert)
Dini sembol glif simgesi Hıristiyan haç, İslam hilal ve yıldız, David Yahudilik yıldız, Dharma Budizm tekerlek, Hinduizm Aum mektubu din siluet işareti
Lost (dizi)
Dharma Girişimi, (bilinen) dokuz araştırma istasyonuna sahiptir ve bunların bazıları yer altında sığınıklarda saklanmştır.
adada yaşayan gizemli bir grup; adada birçok izleme istasyonu kuran "Dharma Girişimi" adında bir organizasyon; karakterlerin geçmişlerinde, şu anki ve gelecekteki yaşamlarında farkında olmadan birbirleriyle olan iletişimleri ya da karşılaşmaları, şovun mitolojik unsurlarını oluşturmaktadır. Teoriler genellikle adanın doğası, "canavarın" kökeni, "Diğerleri", sayıların anlamları ve bazı kazazedelerin kurtulması ve kazanın nedenleri ile ilgilidir.uzay gemileri ya da yaratıkların adadaki olaylara tesir ettiklerini veya görünen her şeyin, birilerinin zihninde kurgulanmış gerçekçi bir mekân olduğunu çoğu kez, canavarın, Michael Crichton tarafından yazılan Avromanındakine benzer bir nanobot bulutu olduğunu belirten teorileri yalanladı. {NANO: herhangi bir ölçünün milyarda biriniFikir olarak 1960'lı yıllarda ortaya çıkmış ve 1990'li yıllarda daha fazla araştırma yapılmaya başlamıştır. Yeni enerji gereksinimi } 📗Mary Shelley bu karakteri yaratırken çoğunlukla Alman Simyacı Johann Konrad Dippelve İtalyan bilim insanı Giovanni Aldini'den esinlenmiştir. Ayrıca Faust'tan da etkilenmiştir.
« Johann Konrad Dippel 17. ve 18. yüzyıllar arasında yaşamış Alman doktor, teolog ve simyacı. Mary Shelley'inFrankenstein romanındaki ana karakterlerden Victor Frankenstein'ın ilham kaynakları arasında yer alır. 17.yüzyıl simyacısı olarak nam salmış ve sentetik boyalardan biri olan Prusya mavisinin mucididir. Nitrogliserinle çalışırken, bir kuleyi yok eden Dippel'in, deneylerini insanlar üzerinde yaptığı belirtiliyor.
« Johann Georg Faust (İngilizce: John Faustus) (d. 1480, Knittlingen, Almanya - ö. 1541), Alman simyacı ve doktor Johann Georg Faust'a dayanmaktadır. Çok başarılı ama hayattan memnun olmayan bir alim, onu şeytan ile bir anlaşma yapmasına sürükler, ruhunu sınırsız ilim ve dünyevi zevkler için değiş tokuş etmesine sebep olur. Faust ve ilgiliFaustiansıfatı (şeytanla pazarlık), dünyevi güç ve başarı için manevi değerlerden vazgeçen hırslı bir kişinin durumunu ima eder.[1]
Faust hikâyesinde geçen, güç ve bilgi için ruhunu şeytana satan bir adamı konu alan oyun.
Murnau'nun Faust'u filmi, çağ için dikkat çekici özel efektler içeriyordu. Çekimlerin birinde, Mephisto bir kasabanın üzerine yükselir, veba getirirken bir sis yuvarlanırken karanlık kanatlar genişçe yayılır.
Pan Twardowski ve şeytan. Michal Elwiro Andriolli'nin çizimi.(polonya edebiyatında yer alan 16. yüzyılda yaşamış bir büyücü.)
« Giovanni Aldini (10 Nisan 1762 - 17 Ocak 1834), 18. ve 19. yüzyıllarda yaşamış İtalyan fizikçi. Galvanizm'le ilgili çalışmalar yapmıştır.
(Galvaniz, 450-455 derecedeki erimiş çinkonuniçine daldırılan çeliğin kaplanmasına denir. Çinko, demirle kuvvetli bağlar yaparak üçlü bir faz tabakası meydana getirir. Özellikle paslanmaya karşı yapılan bu işlem dışarıda, açık havada her türlü hava koşulunda çalışacak metallerin ömrünün uzatılması için yapılmaktadır.)
Deneyleri
Dayısı elektrikle ilgili çığır açan deneylerini kurbağa bacağıyla yapmıştı. Aldini ise bunları insan bedeni üzerinde denemeye kararlıydı. Bu isteğini bir idam mahkûmu infaz edildikten sonra gerçekleştirdi.
Aldini'nin deneyleri hakkında bir karikatür.Aldini'nin çalışmalarını gösteren çizim.
Antik Yunan ve Roma’da Büyü:
Vudu bebekleri (Kolossoi)
Ayrıca lanetin kurbanına benzemek için yapılmış kolossoi adıyla bilinen kurşun, bronz, kil veya balmumundan vudu
Çıplak kadın vudu bebeği diz çökmüş pozisyonda, bağlı ve on üç iğne ile delinmiş durumda. Bağlama büyüsü (katadesmos) taşıyan kurşun tablet içeren pişmiş toprak bir vazoda (Mısır’da) bulundu. (Musée du Louvre, Paris)
bebekleri de MÖ 4. Yüzyıldan itibaren Yunanistan’da lanet tabletleri kadar yaygın olmasa da aynı amaçla kullanılmıştır. Mısırlıların bu bebekleri ilk olarak MÖ 2000’lerden beri kullandığı bilinmektedir. Kolossoi kabul edilebilmesi için heykelciklerin şu kriterlerden en az ikisini karşılamalıdır: bebeğin kolları veya bacakları sanki bağlanmış gibi arkasından bükülmüş olmalı bebek çivilerle bağlanmış olmalı bebeğin başı veya ayakları veya üst gövdesi öne doğru bükülmüş olmalı oyuncak bebek bir kaba sıkıca kapatılmış olmalı oyuncak bebek bir kurbanın adıyla yazılmış olmalı oyuncak bebek bir mezarda, kutsal alanda veya suda keşfedilmiş olmalı.
Kolossoi heykelciklerde kurbanı temsil eden figürün genellikle kolları arkadan bağlanmış, bükülmüş, bazen çivi çakılmış olup, genellikle Yeraltı Dünyası’na yolculukları minyatür bir kurşun tabutun içine gömülmüş durumda tasvir edilmekteydi. Platon, oyuncak bebeklerin üç yolun kesiştiği noktalarda, kapılarda ve ebeveyn mezarlarında sergilendiğinden bahsetmiştir. Louvre müzesinde sergilen bir örneğinde görüldüğü gibi aşk büyüsü amacıyla yapılan heykelciklerde, iğneler genellikle zarar vermek için değil, uyarılmayı teşvik etmek için gözlere, ağza ve cinsel organlara yerleştirilirdi. İnanışa göre lanet tabletleri ve lanet bebeklerini etkisiz hale getirmek mümkündü. Tabletler bulunup kırılırsa lanet sonra eriyordu, bebekler ise bulunduktan sonra ise önce üzerine batırılan çivileri sökmek gerekmekteydi. 6. yüzyılda Kudüs Patriği Sophronious’un ‘Aziz Cyrus ve John’un mucizeleri’nde bildirdiğine göre tüm eklemleri bir lanet yüzünden ağrıyan İskenderiyeli Theophilus’un rüyasına giren meleklerin din adamına bir balıkçı tutup, denize göndererek bir kutuyu aratmasını tavsiye etmişlerdi. Gerçekten de balıkçı denizde bir kutu içerisinde her uzvuna çivi çakılmış bronz bir Theophilus büstü bulup getirmişti. Büstteki çiviler çıkarıldığında Theophilus ağrı ve felçten kurtulmuştu.
Popüler kültürde süper kahramanların, robotların ve “cyborg”ların atası olan bir Yahudi anlatısı: Golem… Bugünse Almanya’nın başkenti Berlin’de yer alan Yahudi Müzesi’nin öne çıkan sergilerinden biri.
“Golem” modern İbranice’de “akılsız”, “beyinsiz” demek. Başkalarının sözü ve etkisi altından çıkmayanları ifade etmek için de kullanılıyor. Halbuki bu kelimenin binlerce yıllık bir geçmişi bulunuyor. Ve bu geçmişiyle önemli ilham kaynakları arasında…
“Ruh kazanmamış”, “cenin” ve “kusurlu varlık” anlamları ile Tevrat’ta Mizmorlar Kitabı ve Talmud metinlerinde yer alan “Golem” çoğunlukla toz ve kil gibi maddelerden yapılıyor. Ona hayat verense yazılan muskalar, yapılan ritüeller ve tılsımlar ile İbrani harflerinin özel bir kombinasyonu…
Bir insan tarafından yaratılan bu ruhsuz yaratık, bazen bir yardımcı, bazen bir arkadaş, bazense tehlike altındaki Yahudi toplumunun kurtarıcısı oluyor…
Golem’i popüler kültüre kazandıran anlatı bir 16. yüzyıl Prag efsanesi. Bu anlatıda Golem’i haham Judah Loew ben Bezalel yaratıyor. Nedeni ise gettoda zulüm altında yaşayan Yahudileri kurtarmak. Çünkü dönemin Prag’ının antisemit atmosferinde Yahudiler, kan iftiraları nedeniyle sık sık pogroma uğruyor.
Ancak pek çok Golem hikayesinde olduğu gibi bu örnekte de yaratık kontrolden çıkıyor. Sahip olduğu büyük gücün etkisiyle önüne geçilmez bir ölüm makinesine dönüşüyor ve kendi yaratıcısına bile tehdit haline geliyor.
Bu efsane 1915 yılında yayımlanan Gustav Meyrink’in romanına da ilham verir. Alman sinemasının beyazperdeye yansıyan yapıtına da…
Sembole Mührü Süleyman ya da Davud yıldızı denilmesinin sebebi şudur: Allah, şükretmesi sebebiyle tüm cinleri Hazreti Süleyman’ın emrine vermiştir. Hazreti Süleyman, Cinlerin kontrolünü ise bu sembolün olduğu ve ortasında çeşitli duaların yazılı olduğu bir yüzükle yapıyordu.
Hazreti Süleyman’a Allah tarafından verilen rüzgara ve cinlere hükmetme gücünü, büyüyle yaptığına inanan Yahudiler, Hz. Süleyman’ın kendi zamanında yasaklayarak, sakladığı büyü kitaplarını bulmuş ve bunun sonrasında da büyüyü dinlerinin bir parçası haline getirmişler ve başta İsrail olmak üzere, Yahudiler bu sembolü sahiplenmişlerdir.
Davud Yıldızı denmesinin sebebi ise Hz. Davud sebebiyledir. Hz. Davud ise Hz. Süleyman’ın babasıdır ve ikisi de peygamberdir. Peygamberliklerinin yanısıra devlet yöneticiliği de yapmışlardır. Bu sebepten ötürü Yahudiler Davud ve Süleyman peygamberi birlikte anarlar. Yahudiler bu hanedana, David ve Solomon hanedanı derler. Yahudiler dünyanın sonuna doğru, bekledikleri kurtarıcıyı Davud ve Süleyman soyundan geleceğine inanırlar.
Sion yıldızı denmesinin sebebi ise Siyonizm inancına dayandırılması sebebiyledir. Gerçek Siyonistler, köken olarak Yahudidir. Yahudilikte soy, anneden geçer. Kudüs’teki zeytindağını kutsal sayan Siyonistler, ona Sion dağı adını verirler. Siyonizm ise buradan gelmektedir. İsrail devleti’ni Siyonistlerin kurması sebebiyle, buna bazı gruplar tarafından Sion yıldızı da derler.
Hz. Süleyman Allah’ın izniyle rüzgara hükmeder, rüzgar onu istediği yere götürürdü. Barbaros Hayreddin Paşa, denizci olması ve rüzgarla her zaman birlikte olması sebebiyle, bu sembolü kullanarak, rüzgara karşı Hz. Süleyman’dan medet istediği de söylenen bir rivayettir.
Mühr’ü Süleyman ya da Davud yıldızı olarak bilinen bu sembol iki üçgenin birbirine ters istikamette, iç içe geçmesiyle oluşur.
Bunlar; merhamet ve şefkat, sabretmek, doğruluk, sır tutmak, sadakat, fakirliğini ve acizliğini bilmek, cömertlik, Rabbine şükretmek” olarak sıralanır.
Sekiz köşeli yıldız’ın bir başka anlamı da zafer’dir.
Dört ana yön ve dört de arayönü bünyesinde toplayan sekiz köşe, bütün yönlerde, girişilen bütün işlerde zafer kazanılacağı anlamını da taşımaktadır.
İşte iki yıldız arasında ki farklar;
Türk- İslam medeniyetin simgesi olan Selçuklu Yıldızı
Malazgirt Savaşı ile Anadolu’nun kapılarını Türklere açan Selçuklular, Anadolu’ya Türklerin girişini daha da hızlandırmanın yanı sıra bıraktığı eserlerle bir anlamda Anadolu’nun Türk yurdu olmasını sağladı.
Selçuklular da Anadolu’da inşa ettikleri anıt niteliğindeki eserlerle Anadolu’nun Türkleşmesi için çok sağlam ve başarılı bir temel attılar. Özellikle mimari, kültür ve sanat alanlarında bırakılan bu eserler Anadolu’nun Türk tarihi açısından temelini oluşturdular.
Anadolu’da biz bunu Selçuklu yıldızı olarak bilirken Orta Asya’da Türkistan yıldızı olarak bilinir. İslamiyet’te ise 8 cennetin olduğu ve 8 köşeli yıldızın da 8 cennet kapısını simgelediği söylenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️