Anadolu'da Ninelerimizin Yaptığı Her Derde Deva Ev İlaçları İçin Söylenen 'Kocakarı İlacı'
Özellikle Anadolu'da her derde deva olan ve evde ninelerimiz tarafından yapılan ilaçlara verilen isim olan koca karı ilaçları, aslında bu anlama mı geliyor hiç düşündünüz mü? İşte 'kocakarı' ilacının tarihi...
Hemen hepimiz çocukluğumuz karnımız ağrıyınca ya da düştüğümüzde ninelerimizin birkaç otu karıştırarak bize verdiği ve ismine 'kocakarı ilacı' denilen ev yapımı ilaçları tatmışızdır.
Tıbba bitkilerle yeni bir yorum katmak olarak da nitelendirebildiğimiz bu olay özellikle Anadolu'da hala var olurken, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere tavsiye edilen ot karışımları o kadar popüler oldu ki aktarlarda bile satılıyor!
Haritada da gördüğünüz üzere M.Ö. 3400'lü yıllarda şu an Dalaman olarak bilinen yerleşim yerine yakın bir noktada yaşayan Karia Uygarlığı, kocakarı ilacı deyişinin çıkış noktası!
Kroisos (Lidce: 𐤨𐤭𐤬𐤥𐤦𐤮𐤠𐤮 ; Grekçe: Κροῖσος, romanize: Kroisos; Latince: Croesus; h. y. MÖ 585-546), ya da Krezüs, MÖ 585'ten, Pers kralı Büyük Kiros tarafından mağlup edildiği MÖ 547/546 yılına kadar hüküm sürmüş Lidya kralı.*MÖ 550 yılında Efes’te, Lidya Kralı tarafından tamamen mermerden oluşan bir Artemis Tapınağı inşa edilmiştir.*
Kroisos, Efes'i aldıktan sonra, Artemis Tapınağı'nın yeniden inşası için himaye sağladı ve tanrıçaya adak olarak çok sayıda mermer sütun bağışladı.
( Milas şehri Karya'nın başkenti idi.Hekatomus'un oğlu, Maussollos döneminde, Halikarnas (Bodrum) Karya'nın başşehri olmuştur.)
__ !Halikarnas (Yunanca: Αλικαρνασσός, Halikarnassos), günümüzde Muğla'nın Bodrum ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşimdir.Antik çağlarda günümüz Bodrum'unun bulunduğu yerde bir Karya şehridir. Halikarnas edebiyatı ve kültürü tamamen İyonya kültürü ile uyumludur. __
__ !Artemis Tapınağı, (Yunanca: Artemision; Latince: Artemisium) aynı zamanda Diana Tapınağı olarak da bilinir.Tapınak Lidya Kralı Kroisos tarafından başlatılmış 120 senelik bir projenin eseridir. Dünyanın yedi harikasını derleyen Sidonlu Antipater tapınağı şöyle tarif etmiştir.
- Mağrur Babil'in üstünde savaş arabaları için yol olan duvarını ve Alpheus'taki Zeus heykelini ve asma bahçeleri gördüm ve Güneşin kolosusunu ve yüksek piramitlerin devasa işçiliğini ve Mausolos'un engin mezarını; ama Artemis'in bulutlar üzerine kurulmuş evini gördüğümde diğer tüm harikalar parlaklıklarını kaybetti ve dedim ki "İşte! Olimpus'un dışında, Güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı. (Antipatros, Yunan Antolojisi [IX.58])
Bizanslı Philon ise tapınak için şunları yazmıştır:
- Kadim Babillilerin kudretli işçiliğini ve Mausoleus'un mezarını gördüm. Ama bulutlara doğru yükselen Efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümü gölgede kalmıştı. __
Artemisium (ya da Artemision) olarak adlandırıldı. Grek dünyasında tanrıçanın birçok tapınağı gibi, kente kısa mesafede yerleştirildi, çünkü Artemis’in sınırlara (fiziksel ya da diğer), vahşi bitki, hayvanlar ve genel olarak doğa üzerine hükmettiği düşünülüyordu.
Yaşlı Plinius’un Doğa Tarihi isimli eserinde(36.97), tapınak 129.5 metre (425 ft) boyunda ve 68.6 metre (225 ft) genişliğinde tarif edilmekteydi ve neredeyse MÖ 5. Yüzyıl Atina Parthenon’unun iki katı büyüklüğündeydi (69.5 x 30.9 m). Boyları 18.3 metre (60 ft) ve çapları 1.2 metre (4 ft) olan 127 sütunu vardı. Sütunlar kısa tarafında sekiz ya da dokuz, uzun tarafında 20 ya da 21 tane olmak üzere iki sıra halinde dizilmişti. Fasadındaki sütunlar Grek mitolojisine ait figürlerle süslenmişti.
Mabedin dekoratif frizleri, Grek mitolojisinde Herkül’den kaçarken Ephesus’e sığınan Amazon’lar dahil farklı sahneler taşıyordu.
Karia Uygarlığından günümüze kadar uzanan bu deyişin gelmesi ise bir hikayeye dayanıyor!
Kızar okçu tanrıça, Zeus’un kızı,
bir yaban domuzu salar, ak dişli bir canavar,
hayvan girer altüst eder bahçeyi,
koca ağaçları söker dibinden,
kökleriyle, meyveleriyle yere serer.”
Iphigenia’nın Kurban Edilişi
Hikayeye göre Menelaus ve Agamemnon önderliğinde, Truva Savaşı için hazırlanan donanma yelken açmaya hazırlandığı sırada rüzgar aniden kesiliverir. Kahin bu durgunluğun Artemis’in öfkesinden kaynaklandığını, Agamemnon’un tanrıçaya adanmış olan bir hayvanı öldürmekle ona karşı suç işlediğini söyler. Artemis’in öfkesi, ancak Agamemnon kendi kızı Iphigenia’yı ona kurban ederse yatışacaktır. Agamemnon baskılara dayanamaz ve kızının kurban edilmesinde rahiplik etmek zorunda kalır. Artemis’in öfkesinin dinmesiyle gemiler tekrar yola koyulur. Iphigenia’nın kurban edilişi hakkında anlatılan bir başka hikayede ise Artemis genç kıza acır ve onun yerine bir geyiğin kurban edilmesini izin verir.
Rivayete göre bir gün Karia sarayının bahçesinde çığlık duyulur. Karia kralının kızı bölgenin en zehirli yılanı tarafından sokulmuştur. 1,5 metre boyunda, kurşuni renkli engerek tarafından sokulan genç kız acı içinde yerde debelenmektedir.
Yüzü moraran ve ateşi yükselen Karia prensesi için tüm hekimler bir araya gelse de maalesef bir çare bulamazlar ve krala kızının öleceğini söylerler.
"Biricik kızı ölürken kralın elinden bir şey gelmezken o gece kızının ölmesini beklemeye başlar."
Tüm halk tapınaklarda dua ederken, dışarıdan bir haber geldi ve bir balıkçı Karia prensesinin hayatını kurtarabileceğini söyledi! Kral tarafından derhal içeri alınan balıkçı, boynundaki meşin keseden tahta bir kutu çıkardı, içindeki merhemi genç kızın tüm bedenine sürdü.
Krala kızının ölmeyeceğini ve şişliklerinin inerek ertesi gün eski sağlığına kavuşacağını söyleyen balıkçı, yosun ve yörenin endemik otlardan yaptığı bu karışımı (merhemi) dedesinden öğrendiğini ve zehirli balıklar soktuğunda kullandıklarını belirtti.
"Ertesi gün balıkçının dediği gibi şişlikleri inen genç prenses eski sağlığına kavuşup derhal ayağa kalktı."
Kral Simi’li balıkçıyı saray hekimleriyle tanıştırdı.
Ve ikinci talimatını verdi; “Bu topraklardaki dağları, taşları, ormanları tarayın.
Tüm çiçekleri, otları bitkileri araştırın.
Denizlerdeki yosunları inceleyin.
İlaçlar yapın, insanları kurtarın.
Karia Uygarlığı ile beraber ilk adımları atılan bilimsel tıp, Karia'yı şifacılığıyla ünlü bir bölge haline getirdi.
Rivayete göre ilk bilimsel farmakoloji merkezinin Anadolu’da kurulmasının nedeni, Karia kralının kızını kurtaran bu balıkçıdır.
Var olduğu sürece yüzlerce ilaç üretip binlerce insana şifa olan Karia Uygarlığı ile yayına Koca Karia ilacı, zamanla kocakarı ilacı halini aldı ve günümüze kadar gelmeyi başardı.
Yılan Başlı Kadın Medusa
Bütün dünyada doğal tedaviye doğru bir dönüş var, doğal tedaviye dönme Batıda bizden önce gerçekleşti …
dünyaya doğal tedavileri öğreten bizim medeniyetimizdir. Hiçbir medeniyetin Lokman Hekimi yoktur. Biz, içinde Lokman Suresi isminde bir surede bulunan bir kitaba sahibiz. Merkez Efendisi yoktur, Akşemseddin’i yoktur. Akşemseddin’i bir din adamı olarak biliyorsunuz değil mi? Akşemseddin aynı zamanda ikinci İbni Sina denilen bir hekimdir. Biz bunları dünyaya öğretmiştik, şimdi öğrenir hale geldik ….
Zencefil Kur’ân’da geçen tek baharattır. İnsan Suresi’nde geçer. Tıbb-ı Nebevi Efendimizle insanlığın ortak evrensel doğrularını yansıtır. Bilginin kaynağı peygamberlerdir, ilk önce bunu bilmek gerekiyor… Dr. Suat Arusan
“Ona rahatlık, güzel kokulu reyhan ve Naîm cenneti vardır” (Vâkıa sûresi / 89)
{Fesleğen bile; Dokunmadığın sürece, kokusunu yaymıyor etrafına. Sevdiklerinizin yüreğine dokunun.}
👩🏼⚕️ S.Karakaş
⛔️⛔️⛔️⛔️⛔️
Aslen Hindistan, Asya ve Afrika'ya özgü #REYHAN kutsal ve asil bir bitki olarak kabul ediliyor. Aslında "fesleğen/reyhan" kelimesi, "kraliyet" anlamına gelen eski Yunanca "basilikhon" kelimesinden geliyor. Bitki dünyasındaki adı ocimum basilicum olan fesleğen günümüzde dünyanın birçok yerinde yetişiyor.
Reyhan antioksidan deposudur. Tatlı reyhan, öjenol adı verilen bir bileşik içerir. Bu antioksidanlar, antosiyaninler ve beta-karotenlerle birlikte, vücutta hücre hasarına yol açabilecek serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olur ve kanser, kalp hastalığı, artrit ve diyabet gibi çeşitli sağlık koşulları için riskinizi azaltır. İçinde bulundurduğu fitokimyasallar ile, akciğer kanseri, karaciğer kanseri, ağız kanseri ve cilt kanseri dahil olmak üzere farklı kanser türlüne karşı korunmaya yardımcı olabilir.
Reyhan, Ayurveda tıbbında popüler bir bitkidir. Araştırmalar, zihinsel sağlığı iyileştirmek de dahil olmak üzere birçok faydası olduğunu göstermiştir. Kaygı ve depresyonu hafifletmeye, net düşünme yeteneğini artırmaya ve yaşa bağlı hafıza kaybı riskini azaltmaya yardımcı olabilecek bileşiklere sahiptir.
Reyhan antibakteriyel özelliklere sahiptir. Bitkideki yağlar solunum, idrar, karın ve cilt enfeksiyonları olan kişilerde bakterilerle savaşmaya yardımcı olur.
*********Uzman Diyetisyen Nihan Yakut **********
XXXXXXXX





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️