Friedemann Schulz von Thun
Friedemann Schulz von Thun (d. 6 Ağustos 1944 Soltau ) Alman psikolog. 2009 yılındaki emekliliğine kadar Hamburg Üniversite'sinde ders veren biliminsanı, insanarası ilişkileri ve iletişim hakkında yazdığı çalışmaları ile bilinmektedir. Friedemann Schulz von Thun, Türkçeye dört kulak modeli ya da iletişim dörtgeni olarak da adlandırılan iletişim modelini keşfetmiştir.

♻️
Karşı tarafı 4 Kulakla dinleyin

Kral Midas

Mitolojiye göre, Frigya Kralı Midas, kırların tanrısı keçi ayaklı Pan ile müziğin tanrısı Apollon'un müzik yarışmasına hakemlik yapar. Yarışma sonunda Midas, Pan'ın daha güzel müzik çaldığını ve onu beğendiğini söyleyince, Apollon çılgına döner. Apollon, ceza olarak Kral Midas'ınkulaklarını eşek kulaklarına çevirir.
Apollo, kralın sağır kulaklarını eşeğin kulaklarına çevirdi. Akılsız kral, alışılmadık bir çift kulağının bir sonucu olarak sarayında saklanmak ve sürekli bir türban veya Frig şapkası takmak zorunda kaldı. Midas, Chiusi'deki (British Museum, Londra) MÖ 440, kırmızı figürlü stamnos gibi Yunan çanak çömlek sahnelerinde eşek kulakları ve başlığıyla tasvir edilmiştir. Midas'ın kulaklarının sırrını sadece kralın berberi biliyordu.
İletişim Dörtgeni (Dört Kulak Modeli)
Nicelik somut olarak ölçülebilir. Yüz muz veya bir kilo muz dediğimiz zaman muzun niceliği ile ilgili bilgi vermiş oluruz. Nitelik ise muzun sarı olması veya tadının güzel olması gibi özelliklerini anlatırken kullanılır.
İletişim dörtgeni nedir? Dört kulak modeli nedir?
Alman psikolog Friedemann Schulz von Thun’un ortaya koyduğu bu iletişim modelinde, karşı tarafa bir mesaj iletirken bu mesajın içinde dört farklı katman bulunduğu ifade ediliyor. Karşı tarafa bir mesaj iletelim ve örnek üzerinden konuya devam edelim.

İletişim sorunu ve empati yoksunluğu dediğimiz şey buradan çıkıyor işte!
🔻Siz karşı tarafa bir mesaj veriyorsunuz ama acaba o bunu kaç açıdan değerlendirerek bir aksiyon alıyor.❓
Madem duymaktan ve duyduğunu anlamaktan konu açıldı, bu sözü yazmanın tam zamanı: Boynuz kulağı geçer ama duymaz!
boynuzun kulağı geçmesi hoş görünse de unutmayalım, boynuz duyamaz, boyu uzasa da kulak kadar ufkunuzu açamaz.
Bu sebeple insanlar Midas’ın kulakları ile bu kadar ilgilediler, dokunduğu her şeyi altına çeviren Midas bu özelliği ile değil kulakları ile anılır.
İnsanların da mesajlar gibi katmanları vardır, kim sizde neyi görmek istiyorsa onu görür. İnsanlar sizde ne görüyorlarsa onlar da o kadardırlar. Kimisi sizi Orhan Veli’nin İstanbul’u dinlediği gibi “gözleri kapalı” dinler, kimisi daha dinlemeden peşin yargılara varır.
İsmet Özel’in dediği gibi: İnsanlar, hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır…
Sağlıklı bir iletişim için karşımızdakini “can kulağıyla” dinlemeli ve mesajının tüm katmanlarını açmalıyız, aynısını karşı taraftan da beklemeli eğer yapamayacak durumdaysa da katmanları tek tek açıklamalıyız.
Hemhal Ne Demek? Ne Anlama Gelir?
Eylem. Farsça hamḥāl همحال "aynı halde olan, aynı derdi çeken" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Arapça ḥāl حال sözcüğünden hem+ önekiyle türetilmiştir.
Hemhal, kelime anlamı olarak aynı halde olan demektir. Genellikle iki kişinin bir durumu paylaşması veya aynı derdi çekmesi durumlarında kullanılır.~ Hemhal yerine haldeş kelimesi de kullanılmaktadır. Bir başka açıklamaya göre hemhal kelimesi, aynı durumda olan, eşit olan ve durumları birbirine benzer olan şeklinde açıklanmaktadır.
Ayrıca her bakımdan birleşmek ve eşitlenmek anlamlarına da gelmektedir.
şarkıda ne diyordu: Olur mu hiç üç kulak dön de aynaya bak hey!
Sezai Karakoç'un muazzam sözü; “anlamak masraflı iştir, emek ister, gayret ister, samimiyet ister; ~ yanlış anlamak kolaydır oysa, biraz kötü niyet, biraz da cahillik yeter.”
“Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin, karşındakinin anladığı kadardır”. Mevlana Celaleddin-i Rumi.
Bize iki veya üç değil dört kulak lazım dostlar…
https://youtu.be/x89M3cz7EJ4?si=Ykr1TzpY7t7Ud7qm
Tasavvufta Umman ne demek? Ummân daha büyük okyanuslar demek olduğu için de genişliği, sınırı olmayan gönlü temsil eder. Tasavvuftaki mistik ruh hâli deniz metaforu ile ifade edilir.=Akdeniz Okyanusu.
~ Arif Olanlar için umman, deniz.
Arif olan anlar,
Ses gerekmez,
Söz gerekmez,
Görmek için olan biteni,
Bakmaya göz gerekmez.
~ anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
~ Okuduğunu anlayan adam anladiği şeye “inceee”diyor.
♻️
İletişim becerileri, başarılı bir kariyer için önemli bir yetenek (Soft Skill) olmaktadır ve aynı zamanda, mutlu bir yaşam ve sosyal ortamda da daha da sevilmenizi sağlar. Doğru iletişim kuranlar, ihtiyaçlarını, düşüncelerini ve isteklerini en uygun şekilde ifade eder ve destekleyeceğini sağlar.
İnsanlar giderek daha fazla “BEN” odaklı hareket ediyor ve bu nedenle sosyal çevrelerine (profesyonel veya özel) daha az ilgi gösteriyorlar. Hayatımızda büyük bir aile ile bir çatı altında yaşamadığımızdan dolyı, başkalarına yardım etmek veya beraber birşeyler yapmak sona eriyor. Bunun yerine, insanlar öncelikli olarak kendileriyle ilgileniyor ve toplumu içinde yalnız savaşçı modunda yaşıyorlar.
SÜREKLİ İLETİŞİM HÂLİNDEYİZ
Avusturyalı ilim insanı Paul Watzlawick iletişimi iki insanın birbirini etkilemesi olarak da tarif ediyor. Konuşsak da konuşmasak da, en azından vücut dilimiz ve davranışımız ile mutlaka bir mesaj veriyor ve dolayısıyla birileri ile iletişim kurmuş oluruz.
“4 Kulak Modeli”
“Kulağını dört aç ve beni iyi dinle” deriz karşımızdaki insanın bizi pür dikkat dinlemesini, başka şeyleri bırakıp tamamen bize odaklanmasını istediğimiz vakit. Kulağını dört açmak güzel Türkçemizde uzun yıllardır var olan ve sıkça kullanılan bir deyimdir. Ne kadar lafın gelişi ile de söylense bu deyim, “4 kulak” kavramının iletişim psikolojisinde önemli bir yeri vardır.
Alman psikolog Friedemann Schulz von Thun’un literatüre kazandırdığı “4-Boyutlu İletişim Modeli” bir başka deyişle 4 Kulak Modeli, bir insanı dinlerken 4 farklı yorumlama ile dinlediğimizden bahseder. Bu modeli günlük hayattan bir örnek ile inceleyelim.
Fihrist
“4 FARKLI KULAK” İLE DİNLEMEK
Arkadaşınız ile sohbet ediyor, çaylarınızdan yudumluyorsunuz. Laf lafı açıyor, arkadaşınız şöyle bir cümle kuruyor: “Bu yaz maalesef memlekete gidemeyeceğiz.”
4 Boyutlu İletişim Modeli’nde birinci kulak “tespit kulağı”: Kişi bu kulağı ile dinlediğinde, söylenen ifadeyi duygularını karıştırmadan objektif bir tespit olarak algılıyor. Yani şöyle düşünüyor: “Arkadaşım bu yaz izine gitmeyecek.”
İkinci kulak ise “kendini-bildirim-kulağı”: Bu kulakla dinlediğinde kişi karşısındaki insanın nelere değer verip, nelerden hoşlanmadığını algılıyor. Bu kulak ile alınan mesaj: “Arkadaşım memleketini çok seviyor ve çok özlemiş.”
Üçüncü kulak “ilişki-kulağı”, konuşan kişilerin aralarındaki ilişkiyi yansıtır ve bu örnekte karşı tarafa şunu düşündürebilir “Arkadaşım çok üzgün ve onu teselli etmemi bekliyor.”
Dördüncü kulak ise “dilek-kulağı” olarak isimlendiriliyor. Bu kulak ile dinleyen kişi, söylenen sözden kendisine yöneltilen bir isteğin, bir dileğin olduğunu varsayıyor. Alınan mesaj ise şu şekilde olabilir “Arkadaşımın durumu yok, benden borç para istiyor.”
“NE SÖYLEDİĞİN DEĞİL, KARŞINDAKİNİN NE ANLADIĞI ÖNEMLİ”
Görüldüğü gibi günlük hayatımızdaki sohbet ve iletişimlerimizde sürekli bir takım yanlış anlaşılmalar ile karşı-karşıya kalabiliriz. Bu farklı algılar aramızdaki ilişkileri bozabilir. Hani deriz ya hep “Ne söylediğin değil, karşındakinin ne anladığı önemli” diye. İşte 4 Kulak Modeli karşıdakinin söyleneni farklı biçimlerde anlayıp, yorumlayabileceğinden bahsediyor. Sağlıklı iletişim ve sağlıklı ilişkiler için her şeyin başında karşınızdaki kişiyi dikkatle dinleyin ve kendinizde oluşan algı ve yorumları ona somut sorular sorarak teyit edin.
Bir çok insan bu konuda kendi kişilikleriyle yaşadıkları sorunlardan dolayı ( - tabi ki burada: eğitim, çevre, kişinin kitap okuyup/okumadığı ve daha çok başka etkiler) çok başarılı değillerdir.
Bir çok alıcı, karşıdan gelen mesajı objektif ve bir bütün olarak değil, mesajın tek bir alanına yoğunlaşmaktalar. Veya bir mesajı tek bir yönüyle ele almaktalar, yani iletişim uzmanı v. Thun'a göre tek kulakla değerlendirmek eğilimindeler.
NE SÖYLERSENİZ SÖYLEYİN, ANCAK KONUŞTUĞUNUZ KİŞİNİN REAKSYONUNDAN ONUN SİZİN SÖYLEDİKLERİNİZDEN NE ANLADIĞINI ÖLÇEBİLİRSİNİZ!!
* KONUYA ODAKLANAN KULAK :
Bir çok alıcı (özellikle erkekler ve akademisyenler) mesajın içindeki BILGIYE odaklanırlar.
Friedemann Schultz von Thun ' Miteinander reden ' kitabı.📙
♻️
Definition: Das Schulz von Thun Modell basiert auf vier Kommunikationsebenen, während Watzlawicks Modell fünf grundlegende Axiome umfasst. Highlight: Beide Modelle gehen davon aus, dass Kommunikation nicht immer erfolgreich sein muss, da Empfänger Botschaften anders interpretieren
XXXXX
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️