Fukuoka 2002'de Navdanya'da gerçekleşen atölyede kil bilyesi atarken.
Masanobu Fukuoka (2 Şubat 1913 – 16 Ağustos 2008) Japonya’da yaşamış bir çiftçi ve filozoftur. Geliştirdiği doğal tarım yöntemiyle ve çölleşmiş toprakların yeniden yeşermesini sağlamasıyla anılır. Yerel kültürlerin toprağı sürmeden ve ilaç kullanmadan uyguladığı geleneksel tarımı savundu ve bunun üzerinden ‘Doğal Tarım’ ya da ‘Hiçbir Şey Yapma Tarımı’ olarak bilinen kendi yöntemini geliştirdi.
Fukuoka birkaç kitabın, pek çok akademik makalenin ve diğer yayınların yazarı. 1970 sonrasında televizyonda hakkında belgeseller yayınlanmaya başladı ve kendisiyle röportajlar yapıldı. İnsanlar üzerindeki etkisi tarımın ötesine geçerek bir doğal beslenme ve yaşam hareketini oluşturdu. Doğanın ilkelerini gözeterek yaşamayı sözünü asla esirgemeden savundu.
Gifu Vilayeti Ziraat Akademisi’nde okudu, mikrobiyoloji ve tarım bilimi öğrendi. Araştırma kariyerine bitki patalogu olarak başladı. 1934 yılında Yokohoma Gümrük Bürosu’nda tarımsal yöntemler müfettişi olarak çalışmaya başladı. 1937’de zatürre nedeniyle hastaneye yatırıldı. İyileşme sürecinde dünya görüşünü değiştirecek ve batının modern tarım uygulamalarını sorgulamasına neden olacak spiritüel bir deneyim yaşadı söyledi ve araştırma görevlisi pozisyonundan istifa ederek Şikoku’daki aile çiftliğine geri döndü.
1938’den itibaren Fukuoka organik mandalina yetiştirirken yeni teknikler tecrübe etti. Gözlemleri onun ‘doğal tarım’ fikrini oluşturmasına yardımcı oldu. Diğer uygulamaların yanı sıra, mandalina ağaçlarının bir bölümünü budamayı bıraktı. Budanmaya alışmış ağaçlardan biri böcek istilasına uğradı ve birbirine giren dallar sonucunda hastalık tüm ağaçlara yayıldı. Yaşanan büyük kaybın ardından Fukuoka, bu deneyimin onun doğa ve müdahale etmeme arasındaki farkı görmesini sağladığını söyledi. 1939’da aldığı teklifle başladığı Koçi Vilayeti Bitki Hastalıkları ve Böcek Kontrolü Araştırma Şefi görevinde çalışırken II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi sonucu çalışmaları sekteye uğradı.
Doğal tarımın beş ilkesi şunlardır:
– İnsanların toprağı sürmesi ve işlemesi, makine kullanımı kadar gereksizdir.
– Hazır gübreler kullanmak ve kompost hazırlamak gereksizdir.
– Yabani ot temizliği gereksizdir, yabani otlar en az müdahale ile belli bir seviyede tutulabilir.
– Böcek ilacı ve herbisit kullanımı gereksizdir.
– Meyve ağaçlarının budanması gereksizdir.
Fukuoka 1947 yılında toprağı sürmeden arpa ve pirinç yetiştirerek doğal tarıma başarıyla geri döndü. İlki kitabı Mu 1: The God Revolution’ı yazdı ve aynı yıl metotlarının ve felsefesinin faydalarını yaymak için çalışmaya başladı. Sonraki kitabı Ekin Sapı Devrimi 1975’te basıldı ve 1978’de İngilizceye çevrildi.
1979’dan itibaren Fukuoka dünyanın pek çok yerine seyahat etti, konuşmalar yaptı, alanları yeniden yeşillendirmek için tohumlar ekti ve tüm bu çalışmaları ve başarıları sonucunda farklı ülkelerden ödüller aldı. 1980'lere gelindiğinde, Fukuoka kendisinin ve ailesinin Tokyo’dan her yıl 90 ton eden 6000 kasa mandalina nakliye ettiğini kaydetmişti.
1983’te Avrupa’ya gitti ve çiftçileri eğitip tohum ekme yolları hakkında ders verdiği 50 gün süren atölyeler düzenledi. 1985’te Somali’de ve Etiyopya’da 40 gün geçirdi, çöl bölgelerini yeniden yeşillendirmek için tohumlar ekti, köylerde ve mülteci kamplarında çalıştı. Bir sonraki yıl ABD’ye geri döndü, doğal tarım hakkında farklı eyaletlerde 3 uluslararası konferans verdi. Fukuoka aynı zamanda çiftlikleri, ormanları ve şehirleri ziyaret edip insanlarla tanışma fırsatını buldu. 1988’de Hindistan Bilim Kongresi’nde, ziraat fakültelerinde ve diğer benzer kurumlarda dersler verdi.
Fukuoka 1990’da ve 1991’de, çiftlikleri ziyaret etmek ve Hindistan’daki çölleşmiş bölgelere ekmek üzere tohumlar almak için Tayland’a gitti. Bir sonraki yıl, Rio de Janeiro’daki Dünya Zirvesi’nin (Earth Summit) Japonya ayağındaki toplantılara katıldı. 1996’da Afrika’ya döndü, Tanzanya’daki çölleşmiş bölgelerde ekim yaptı, baobab ağaçlarını ve orman ülkesini gözlemledi. 1995 yılında Vietnam’da kil bilyeleri yapımını öğretti.
1998’de Filipinler’e gitti, doğal tarım araştırmalarını sürdürdü. Aynı yılın ilerleyen dönemlerinde Vegoritis Gölü çevresindeki 10000 hektarlık alanın yeniden yeşillendirilmesine yardımcı olmak ve kil bilyeleri hakkında bir film çekmek için Yunanistan’a gitti. Sonraki yıl Mayorka’yı ziyaret etti.
2001 ve 2002 yıllarında Çin’e gitti, Navdanya Çiftliği’nde ‘Öğretmen Olarak Doğa’ atölyesinde konuşma yapmak için tekrar Hindistan’a döndü. Gandhi Günü’nde 6 kıtadan katılımcılara Albert Howard Anma Konferansı’nı sunan isim oldu. Aynı sonbaharda Yuko Honma ile Afganistan’a gitmeyi planlıyordu ama çiftliğinde nakliye etmesi gereken 8 ton mandalina olduğu için gidemedi. 2005’te, Aiçi Vilayeti’nde World Expo’da kısa bir konuşma yaptı, Mayıs 2006’da NHK adlı Japon televizyonunda bir saatlik bir röportaja katıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hallo 🙋🏼♀️